Meclis’ten 20 yiğit isim bu imzaları atarsa Türkiye’yi uçurumun eşiğinden alacak.
20 imza Çankaya’ya milli bir aday ve büyük bir başlangıç demek.
Hiç kuşkunuz olmasın milli aday Ekmeleddin’i ilk turda ikiye katlayacak.
Dahası, o rüzgarla Tayyip Erdoğan’ı ikinci turda sandığa gömecek.
Atılacak 20 imza ile Diyarbakır’da Atatürk’e açıktan savaş ilan edip açılıma yasal çerçeve talebinde bulunan Kılıçıdaroğlu’nu tasfiye edecek.
Keza milliyetçi camiayı Devlet Bahçeli’den kurtaracak.
En önemlisi yeni ve büyük bir milli oluşumun önü açılıp şahlanışa geçilecek.
Çağrımızdır:
Önce ikbal, koltuk yani mama yerine önce vatan diyenler imza başına!
BABALAR VE OĞULLARI
DYP’li eski bakan Hamdi Üçpınarlar’ın üniversite mezunu oğlu Mehmet Üçpınarlar’ın işportacılık yaptığını öğrenince liderler ve oğullar geçti gözümün önünden.
Atatürk’ün malum çocuğu yoktu ama İnönü çocukları ile hiç gündeme gelmedi.
Menderes’in ise çocuklarına ticareti yasakladığı ispatlı.
Demirel ile Ecevit çocuksuzdu. Özal, Çiller ve Yılmaz da çocukları ile gündem olmadılar.
Ve Tayyip Erdoğan’ın çocukları:
TBMM’de Bilal ve Burak Erdoğan’ın sık sık yaptıkları İsviçre seyahati ile alakalı bir soru önergesi var ama aylardır cevap yok.
Keza TÜRGEV’e yapılan devasa bağışlar ortada. Gemicikler filosu, pırlanta mağazaları, okçuluk tekkeleri ve benzeri çok şey Erdoğan’ın oğulları ile özdeşleştiriliyor…
Evet Tayyip Erdoğan bu konuda da ilk ve tek!
BALBAY-ÖZKAN VE KAHRAMANLIK
Nihal Atsız’ın kahramanlık şiirinden bir dörtlük:
- “Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir.
Bunun için amaca bir atılış demektir.
Atıldıktan sonra da bir daha dönmemektir.”
Gelin bu dörtlüğü Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan’a uyarlayalım:
Uğur Mumcu’nun talebesiyim diye caka satan bu iki arkadaş Ergenekon zulmünü yaşamalarına rağmen şimdi rahmetli Mumcu’nun hedefe oturttuğu Exeter’li emperyal Ekmel’in şakşakçısı.
Keza CHP’yi Atütürk’ün yörüngesinden çıkarmakla görevli Kılıçdaroğlu’nun kuyrukları…
Yorum sizindir…
TAYYİP VE GİLAD ŞALİD!
Son kaçırılanlarla beraber Irak’ta 95 Türk rehin ama iktidarın umurunda değil.
Tersine Tayyip Erdoğan, konsolosluk baskını ile rehineler olayı unutulsun diye basına ferman yayınladı.
Oysa aynı Tayyip Erdoğan, Gilad Şalid ve Filistinli rehineler için özel uçağını tahsis etmişti.
Gilad Şalid malum Hamas tarafından rehin alınan İsrailli askerdir.
Evet Erdoğan o askerle Arapların takası için haftalarca çırpınmıştı!
Peki ya bugün?
Türkiye’nin toprağına yani konsolosluğuna baskın yapılıp bebekler dahil onlarca vatandaşımız rehin alınıyor, bunları değil kurtarmak hadisenin konuşulması bile yasak.
Sahi bu Tayyip kimin Başbakan’ı?
SAVAŞ VAR, ÖLÜ YOK!
Başbakan’ın sözlerine bakarsanız kıyamet kopuyor.
Yandaş medyayı izlerseniz devam eden savaşta binlerce ölü var.
Ama heyhat atılan onca savaş narasına rağmen değil tek bir ölü, kimsenin burnu kanamış değil.
Oysa savaş dediğin ölüler demektir.
Demek ki bunların derdi savaşmak değil, savaşıyor görünmektir.
Evet Tayyip Erdoğan ile F tipi örgüt arasındaki yapmacık savaştan söz ediyorum.
Erdoğan ile güruhu boyuna gürlüyorlar da tek damla yağmur yok!
Açılan dava yok, birkaç münferitin dışında açığa alınan polis, hakim-savcı yok!
Erdoğan adeta üstüme gelmeyin bunları yaparım demek yani korku salmak istiyor. Değilse hani nerde cesetler?
Aydınlık