2012 Yılındaki Türk Ocakları mı? Bugünkü Türk Ocakları mı?

Abone Ol

Türk Ocağı 120 yılı  aşkın ömründe hep Türk Milliyetçiliği düşünce hayatına akademik bakış açışıyla ışık olmuş.

Adında, temelinde “Türk” olan her konu ve olayda işaret fişeği olmuş. Maziyi tahlil etmiş, âtiyi planlamış, Türk Dünyasına çoban yıldızı olmuştur. Düşüncelerini 1911 yılında yayın hayatına giren ve hala basılan dağıtılan “Türk Yurdu Dergisi” ile ulaştırıyor. Son zamanlarda da Türkiye’deki bütün şubelerinde de “Ocakbaşı Sohbetleri” ile bir araya geliniyor, basın açıklamaları yapılıyor.

Borhaber.net’de 2012 yılında Niğde Türk Ocaklarının bir açıklamasını yayınlamışız. (Burada Tıklayın) Aşağıda bir bölümü var okuyun.

Türk Ocağı Niğde Şube Başkanlığının 2012 yılındaki açıklamasını şöyle manşet yapmışız; “Birleşik Kürdistan Projesi Hayata Geçiyor”  

Açıklamanın bir bölümünde ; Suriye’nin, Irak’ın kuzeyindeki oluşumun da katkısıyla bölünmesi ve kuzeyinde bir Kürt özerk bölgesi oluşturulması girişimi de bu karmaşık sürecin yeni bir tezahüründen başka bir şey değildir.

Türkiye’yi yönetenler karşılaştığımız problemin boyutları ve gelecek için taşıdığı imaları çok etraflıca değerlendirmek zorundadır. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, bölge gücü olma iddiası bu kritik dönemde atılacak veya atılmayacak adımlara bağlıdır. Türkiye zamanında Irak’ta yapılan hatanın bir benzerini asla tekrarlamamalıdır. Kendi elleriyle ileride kendisini çevreleyerek kendisine karşı kullanılacak bir gücün oluşmasına katkı vermemelidir. Asla unutulmamalıdır ki, şu anda yapılmak istenen, büyük parçası Türkiye sınırları içinde olan bir Birleşik Kürdistan projesinin ikinci adımının hayata geçirilmesidir. Böyle bir girişimin, yıllardır kana bulanan Orta Doğu coğrafyasında çok daha vahim ve içinden çıkılamaz bir tabloya sebebiyet vereceğini akl-ı selim sahibi hiçbir kimse göz ardı edemez ve etmemelidir.” Şeklinde açıklama yapmışlar!

İşte Türk Ocakları eskiden böyle öngörülüydü. (öngörülü yerine “cesaretliydi” mi deseydik acaba) Bir düşünceyi süzer, tespit yapar ve gerek yayın organında, gerek basın açıklaması ile, gerekse ocakbaşı sohbetleri ile paylaşır. Bu düşünceler temel alınarak, kahvelere, ev sohbetlerine, öğrenci sohbetlerine, halka ve ulaşması gereken yerlere ulaşırdı.

Eskiden diyorum çünkü Türk Ocakları şimdi böyle değil.

 12 Yıl önceki olayı aynen bugün yaşandığı gibi tespit edebilen, uyaran Türk Ocakları bugün ne yapıyor?

Niğde Türk Ocakları Niğde Şubesinin her hafta Cuma günü yaptığı   Aralık ayı Ocakbaşı sohbetlerinin konuları.

Geleneksel Konuk Mimarisinden günümüz mimarlığına yapısal ve mekânsal dönüşüm -  Osmanlı Döneminde Dezenfekte Çalışmaları ve Tebhirhaneler – Bilgi Çağı ve Bilgi Toplumunda Türkiye’nin Yeri ve Önemi - (Mezopotamya) Berekekli Hilal’de Türk Müzik Kültürü - Kurumlar ve Ekonomik Performans …vb.

Aslında bu konularda konuşulmalı, her konu konuşulmalı. Lakin, yaşanan süreç bu konuların ötelenmesini gerektiriyor.  

Ülke ateş çemberinde iken, ekonomik sorunlar, istilacı-mülteci sorunları yaşanırken. Dünyada çok ilginç gelişmeler olurken, bilişim, teknoloji, yapay zeka, bio teknoloji dünyada ve insan yaşamında bariz devrimler yaparken…

“Nasrullah Sonrası Hizbullah…”ın konuşulduğu Niğde Türk Ocaklarında  Esad sonrası Suriye,  İsrail – İran Mücadelesinde Azerbaycan’ın tutumu, Türkiye’nin tutumu. Irak’ta Türkmenler’in durumu, Suriye’deki yeni oluşum ve Türkmenler nerede duruyor?  Suriyeli Mülteciler, İstila Edilen Türkiye – Yağmalanan Madenlerimiz – İsrail’in Hedefleri – Türk İsrail İlişkileri – Türkler ve Yahudilik – Sosyal Çözülmeler, Çürümeler - BOP Çizgisindeki Türkiye -  Türk Devlet Kurumlarının Çürümesi ve Sonuçları – Türk STK larının Sarılaşması -  Gaspıralı İsmail, Şeyh Şamil – Bozkurt Mustafa Kemal – Atatürk ve Teğmenler - Reha Oğuz Türkkan -  Alparslan Türkeş, Hüseyin Nihal Atsız. Türkçüler Gününden Milliyetçiler Gününe geçiş serüveni!  vs. öylesine başlıklar, bu tarz sohbetleri, düşünceleri, akademik veya konusuna göre halka sunulan bir dille  basın açıklamaları gerekmez mi?

2012 Yılındaki Türk Ocakları mı? Bugünkü Türk Ocakları mı?

Mazideki her şey gibi, özlüyoruz.

Bekliyoruz!