Adam olmak adem olmaktır. Adem olmak her daim aşkla dolmaktır. Aşkı olmayanın her işi kuru bir iddiadır. İnsanı adem eden edep ve hayadır. İlimle artar aklın rütbesi, Hak ile dolar nefesi. Adam olmak haddini bilmektir. Nerde bir garip varsa elinden tutmak, gözyaşını silmektir. Kısaca adam olmak sevgi saygı ve emektir.
Bir insan eğer makamından dolayı adam olduğunu zannediyorsa unutmamalıdır ki bütün makamlar ve mevkiler gelip geçicidir. Mezarlıklar kral ve kraliçelerin çürümüş kemikleriyle doludur.
Bir adam servetinin çokluğuyla adam olduğunu zannediyorsa elindeki malların ilk sahiplerine baksın. Bu dünyadan ayrılırken yanında götüremeyeceği hiçbirşeye bel bağlamasın. Bugün hazinesinin anahtarlarını taşımak için kırk kişiyle dolaşanların yerinde yurdunda yeller estiğini unutmasın.
Bir insan cismani güzelliğiyle adam olduğunu zannediyorsa bütün güzelliklerin mevsimlik olduğunu eninde sonunda teninin kırışacağını ve en sonunda kara toprağa karışacağını hiç aklından çıkarmasın.
Bir insan etrafının kalabalık olduğundan, soyunun sopunun genişliğinden dolayı adam olduğunu zannediyorsa kabirde yanında kimseciklerin olmayacağını düşünüp düştüğü bu kuyudan kendini hemen kurtarsın.
Bir insan herkes tarafından tanındığı ve şöhret sahibi olduğu için adam olduğunu zannediyorsa bu şöhretin zehirli bir yılan gibi birgün kendi kendini sokacağını düşünüp geçmişte yaşayan insanların sonlarından ibret alsın.
Adam olmak borsa gibi yükselip inen durmadan değişen birşey değildir. Adamlık dediğimiz, beşikten tabuta kadar sürecek olan hayat yolculuğunun her merhalesinde insanın alnına bir mühür gibi vurulur. Yüreği küf tutmamış her insanın yürek kalesinde bir bayrak gibi dalgalanır. Onun dünyasında ne gösterişe ne de kibire yer yoktur. O ki kendini beğenmişliğin çukurunda yuvarlanan gafillere acıyarak bakar. Çünkü bilir ki bencillik bir bataklık gibi çırpındıkça daha da derine gömer insanı. Onun yüreğinde her daim yeşil kalan bir merhamet çınarı vardır.
Birde adam olmadığı halde kendini adam zannedenler vardır. Bunlar körler sağırlar birbirini ağırlar kabilinden sahte bir dayanışmanın içinde yaşayan menfaat şebekeleri ve çıkar gruplarıdır. Burdaki bütün adamlık iddiaları büyük bir sis perdesinin içindedir ve hakikat aleminde bir karşılığı ise yoktur.
Son tahlilde elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen ve canlı cansız tüm varlıklara karlı faydalı olan iyi niyetli insanların adamlık payesini elinde tuttuğunu söyleyebiliriz. İş üretmeyip laf üretenlerin yapıp ettiği herşeyle övünüp duranların, herşeyden bir menfaat umanların adamlığı ise tartışmaya açıktır.
Yazımı konuyla ilgili yazmış olduğum bir şiirle tamamlıyorum
Adam mı Deyim
Hileyle hurdayla oyun kurana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Kul hakkı yiyerek gezip durana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Kula kul olup kula tapana
Yaptığı her işte hile yapana
Hakkı bırakıpta şerre sapana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Çalarak çırparak zengin olana
Dönüp kör şeytana secde kılana
Milletin başını derde salana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Bayrağa yan bakıp vatan satana
Önüne gelene çamur atana
Helalin içine haram katana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Gıybetle yalanla kuyu kazana
İkilik çıkarıp yuva bozana
Gururla kibirle gezip tozana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Durmadan kalp kırıp hatır yıkana
Zeytinyağ misali üstte çıkana
Şu yalan dünyaya kazık çakana
Söyleyin gardaşlar adam mı deyim
Mehmet Baş