SİYASET

Alaattin Sonat masaya vurdu… Hodri Meydan dedi

Abone Ol

Ulukışla İlçesi Tepeköy’de Gümüştaş Madencilik AŞ. ‘nin maden çıkardığı mevcut  Atık Depolama Tesisinden toprağa zehirli atık sızdığı ve bunun da siyanürlü atık olduğu iddiası çevre köylüler ve aynı zamanda kendisi de Tepeköylü olan MHP Niğde Milletvekili Adayı, Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı Alaattin Sonat tarafından dile getirilmişti. Bu konuda da bir çok haber yapmıştık.

Olay,  Çevre Bakanlığı, Cumhuriyet Savcılığına kadar ulaşmış bir çok resmi kurum buradan numune alarak tahlil için labaratuvara göndermişti.

Siyanürlü atık sızıntısının olduğu iddia edilen bölgede yaşayan insanların sağlığı tehlikede olduğu gibi bölge yapılan tarım ve hayvancılık da tehdit altındaydı. İnsanlar tedirgindi. Buna rağmen Ulukışla Belediye Başkanı Ali Uğurlu ekonomik sebeplerle firmayı savunan ama isim vermeden de Alaattin Sonat’ı eleştiren açıklamalarda bulunmuştu.

TAHLİL SONUÇLARININ AÇIKLANMASINI İSTEMİŞTİK

Ulukışla’da yaşanan bu sağlık ve çevre sorunu tartışmaları tarafların sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla tırmanarak devam etmişti.  Borhaber.net olarak toplumu ilgilendiren  bu olaya yakın ilgi göstermiş son iki haberimizde de “ Tahlil Sonuçlarını Açıklayın” şeklinde manşet atmış taraflardan ve Niğde’nin yöneticilerinden olaya müdahil olmalarını talep etmiştik.

Bugün MHP Niğde İl Başkanı Cumali İnce,  Merkez İlçe Başkanı Emin Alper Öztürk, Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı  Alaattin Sonat ve parti yöneticilerinin katıldığı bir  toplantı yapıldı. Muhtarlar ve Niğde’de faaliyet gösteren gazetecilerin bulunduğu toplantıda konu İblid saldırısı ve MHP’nin ülkede yaşanan durumla ilgili tutumuydu. İl Başkanı Cumali İnce ve Alaattin Sonat’ın bu konuda yaptıkları açıklamaların ardından sorular bölümüne geçildi ve Borhaber.net yöneticisi Selim Gökel, Alaattin Sonat’a Tepeköy’de yaşanan çevre ve sağlık sorunu ile  ilgili soru yöneltti.

Alaattin Sonat, tartışmalı  şekilde kurulan maden işletmesinin 2011 yılından beri yaşanan süreci anlattı ve günümüzdeki kendi tabiri ile siyanürlü atık sızıntısına getirdi.  Zaman zaman sert ifadelerle bölgede yaşanan sağlık ve çevre sorunu anlatan Alaattin Sonat, Niğde Milletvekillerini ve Ulukışla Belediye Başkanını bu soruna karşı tutundukları tavrı eleştirdi.

SÜREÇ NASIL BAŞLADI NERELERE GELDİ

Hazırladığı dosya ile bir çok resmi ve özel kuruluşun tahlil sonuçlarını basınla paylaşan Alaattin Sonat yaptığı konuşmada sürecin başlangıcını şöyle anlattı; “Bu yer 2010 – 2012 yılları arasında Toroslardan 65 Km de dağdan çıkıp 45-50 Km rampa çıkarak 15 km inerek Ereğli yolu yakınına Tepeköy’e kurdular. Hiç kimse Ulukışla dahil kimse kurdurmadı. Burayı bir aile olarak düşünün. Babası kıza, kardeşi kardeşe kırdırarak tabiri caiz ise tarla satın alarak 800 dönüme kurdular. Yürüyüşler oldu, köylülerden 98 kişi itiraz etti. Köylünün itirazı haklı bulundu . 2012 de itiraz ettiler, Aksaray idare mahkemesi 1. Fabrikanın olduğu yeri red etti. 2016 da Danıştay köylüyü haklı buldu usulden bozdu. Firma Danıştay’ın bir üst mahkemesine gitti. 2019 yılında Danıştay bunu da bozdu köylü bunda haklı. Fakat birileri devreye giriyor bunu buradan bozma şuradan boz deniliyor. Bu bozuluyor. Her şey gizli kapaklı garip köylü 98 kişi itiraz etmiş. Köylü bilmiyor, firma biliyor. Ama Niğde de fikir fukaraları biliyor. 2019 un 12 ayında firma bizim plan bozuldu bunu yeniden yapalım. Fabrika 2016 yılın dan beri plansız çalışıyor. Bozulduğunu ne zaman öğrendik. Biz seçimi kaybettik bu sırada seçim esnasında plan geçmiş. Millet seçim derdin de onlar planı geçirmişler. Kafanız nerde siz neyin derdinde siz neyin derdindesiniz? Bir plan değişikliği yapılırken sorulur, o yörenin halkına ileri gelenlerine yöneticilerine sorulur, oturulur konuşulur. Burada bir sorulmaz mı? Sen ne yapıyorsun oraya sen zehir yapıyorsun. Birileri seçim derdindeyken birileri geçim derdindeymiş. Ankara’dayım, muhtar aradı, il özel idaresi itiraz ediyor musunuz diye yazı göndermiş. Yazıyı bana attılar. Muhtara dedim 3 kızın vardı bir de oğlun oldu adı da siyanür. Ne oldu plan geçmiş, Mayıs ayı nasıl böyle bir şey olur nasıl bir ahlak. İnsan bir sorar söyler”  

VEKİLLERE ELEŞTİRİ

Alaattin Sonat konuşmasının devamında; “Ben mi gönderdim yatırımları Aksaray’a. Ben mi Aksaray ın milletvekili sayısını 4 e yükselttim, ben mi nüfusumu azalttım. Yerinde bakılacaktı, dron ile çekmişler burada il genel meclis üyelerine göstermişler. Yerinde falan bakılma yok. Köylü gelecekti , köylü dinlenecekti. Plan geçti plana itiraz ettik, mahkemede bu ayın 13 ünde bilirkişi gelecek. Oradaki durum, köyün asfalta bağlanan ikinci yolu, İnönü bölgesi diyorlar. Eskiden in varmış hayvanlar saklanıyormuş, Şimdi öbür İnönü desem yanlış anlarlar. Öbür İnönü’nün yanındaki Vekilde buna sahip çıkmıyor kayboldu kayıp” dedi.

Sayın Çevre Bakanından  randevu aldık. Danışman arkadaşımız Ben ve Muhtar gittik. Fotoğrafta paylaşmadım ki birilerinin zoruna gitmesin.  Şu dosyayı aldım, üç dakika sürmedi bakan beye anlatmak. Bakan dinledi ve dedi ki “ tesisi neden kurdurdunuz” Bide tesisin mesafesi köye 437 metre makinaların sesi geliyor, çenenin sesi geliyor, toz geliyor. Evlerin için balkonlar toz… Dedim bakanım bu bir hataymış. İkincisi intihar olur dedim. Köyünde yolunu aldılar dedim anlattım. Sayın Bakan telefonu kaldırdı Genel Müdürünü aradı, onunla konuştular ve dedi ki “ÇED’i durdur. Ya köyü taşıyacaksınız, ya köylüyü anlaştıracaksın” Allah razı olsun dedik çıktık. Bunu alınmasınlar diye hiçbir yerde de paylaşım yapmadım. Bir baktık ÇED devam ediyor. Aradım Genel Müdürü, “Sayın Başkanım Milletvekillerimiz geldi. Bizi çağırdı bakan bey ve devam dedi” Öyle mi hayırlısı biz mahkemeye devam edeceğiz. 8’nci ayın 30’u biçerdöver tarlada çalışırken batıyor. Tam fabrikanın karşısında. İki önden çeker traktör ancak çıkarabiliyor.  Bizim orada 300 metreden su bulabilirsen altın bulmuş gibi bir şeysin. Ama biçerdöverin çöktüğü yerde su var. Soruyorum burada yakınında su var mı? Yok.. Meyve bahçeleri var mı yakın da yok. Birkaç labarotuvarla görüştüm. Numune aldılar” dedi.

TAHLİL SONUÇLARINI AÇIKLADI… DURUM VAHİM

Alaattin Sonat hazırladığı dosya ile savcılığa suç duyurusunda bulunduğu belirtiği tahlil sonuçlarını açıkladı. Tesis içinden ve çevre tarlalardan alınan tahlillerin sonuçlarını kurumların isimleri ve yazılarını  basın ile paylaşan Sonat; Şurada 0,05 olması gereken sonuç ne 18 nokta, Hakkı Şen tarlasından alınan numune 0,19, ağır metaller 33,56, ODTÜ tahlili, suda birinde 0,106 birinde ise 0,248  beş katı.  ODTÜ’ye güvenmiyor musunuz. Artek firması 33 çıkarmış. Burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın numune alım tutanağı hem tarladan hem tesisten almışlar. Sınırın hep üstünde. Sobelendiler, yakalandılar. Bakın aynısı Gümüşler Kasabamızda  maden ruhsatı almışlar. İşletme yeri aranıyor. Hadi buyrun, ben yapmıyorum demiyorum ki. Yatırıma karşı çıkan alçak. Vatan haini… Ben yapmayalım demiyorum ki. Fabrika kapansın demiyorum ki. Gümüşler kasabasındaki kurulacak fabrika güzel sızdırmazlık yapılmasını  takip etmeyelim mi? Benim olduğum gibi başkalarının da asli  görevi. Bu olay ortaya çıkınca takke düştü, kel göründü ve kara propaganda yapıldı. Bu propaganda bu bedene tutar mı? Basın huzurunda söylüyorum. Benim karşımda olan fikir fukaraları, fabrikanın mühendisleri, avukatları  karşıma geçsin ben tek olacağım bunu tartışalım. Aksi benimle ilgili olumsuz bir şey ispatlayan varsa, konser yaptığım Niğde meydanında kafama sıkmazsam insan değilim.

KUZU DOĞMUŞ AĞZI YOK, TAVŞAN GİBİ… ELMA YERKEN KORKUYORUM

Alaattin Sonat; Siyanur hem toprağı, hem insanı, hem hayvanı öldürür. Köyümde ağılda  kuzu doğmuş, tavşan gibi, ağzı yok, ayakları küçük daha yeni ya… Nasıl insansınız, nasıl vatanseversiniz siz ya. Bakmaz mı insan buna. Bahçem de elma yetiştirdim yerken korkuyorum, tahlil ettireceğim. Şimdi yatırım… 137 kişi çalışıyor, 37 tanesi Tepeköylü, işçileri çağırmışlar, ya köyün yanında olacaksınız, ya fabrikanın yanında. Ya havuzu patlatan köylü mü? Havuzun patlağı ile kamera görüntüleri var. Bilirkişi gelmiş, havuzun dibini açıyorlar, çaykara dan su akar gibi akıyor, havuz patlamış, aşağıdaki tarlalara inmiş, asfaltın altından geçmiş, aşağıda benzinlik var, istinat duvarı yıkılmış, taş duvar niye yıkılır, altında su var. Bunların Allah korkusu yok, bunlar Müslüman değil” dedi.

Alaattin Sonat başkan toplantıda Niğde geneli sorunları ve yaptığı tespitleri ile konuşmasına devam etti. Diğer illerde bu sorunların nasıl çözüldüğünü ve diğer illerin bu tarz sorunları karşısında  oluşan birliktelikten örnekler verdi.

Alaattin Sonat’ın konuşmasının devamını videodan izleyebilirsiniz, İlgili Haberlerimiz ise aşağıda