“Ölüm adın kalleş olsun.” Tüm ölüm haberleri üzüntü yaratır. Lakin bu ölüm haberi üzüntüden öte yakıcı bir acı ile kor gibi yüreğimizi dağladı. Ailesinin, dostlarının, arkadaşlarının, sevenlerinin acısını paylaşır böylesi büyük acıları unutturacak başkaca acı çekmemelerini temenni ederek başsağlığı dileklerimi iletirim.
Berkin’in ölümü açıkça devlet eliyle işlenen bir cinayettir. Birçok örneğini defalarca yaşadığımız çocuk-genç kat linin son örneği olan Berkin Elvan katli umarım son olur. Evet, Berkin ölmedi. Yaşamın ilk basamaklarında devlet eliyle öldürüldü. Direnişi ve mücadelesi binlerce Berkin’e ışık olacak. Toplumsal mücadele dinamikleri için yol göstericiliği 15 yaşının çok ama çok üstünde bir değer olarak beleklerimizde daima kalacak.
Ceberut, insan yaşamını önemsemeyen köhnemiş devlet mekanizmasının rutini olan bu türden uygulamaları tüm öfkemizle kınamalı ve yaşı belki küçük ancak direnişi büyük bu güzel insanın anısı önünde saygıyla eğilmeliyiz.
Güne böylesi büyük acı yaratan ölüm haberiyle başlamak çok zor. Nefes alamıyor insan. Boğazım sanki büklüm büklüm. Alınan her nefes acıyı katmerleştiriyor. Ölümüne sebep olan olayın görüntüleri filim karesi gibi gözümün önümden geçiyor. Gezi protestoları sırasında, 16 Haziran 2013 Pazar günü polisin yakın mesafeden attığı gaz bombası fişeği kafatasını dağıtışının görüntüler sabitlenip gözümün önüne çakılmış gibi duruyor.
Hastanede 269 gün dayanabildi çocuk bedeni, 16 kiloya düştü, 15 yaşında can verdi.
Gezi protestolarında öldürülenlerin sayısı 8'e yükseldi.Hayır, Berkin şehit olmadı, melek filan da olmadı, bu cinayeti romantikleştirecek değilim:
Gezi protestolarında öldürülenlerin sayısı 8'e yükseldi.Hayır, Berkin şehit olmadı, melek filan da olmadı, bu cinayeti romantikleştirecek değilim:
Bir çocuğu daha öldürdüler. Başbakanın “polis efsane yazıyor” dediği teşekkür üstüne teşekkür ettiği yetmezmiş gibi aylıkla ödüllendirme verdiği günlerdi. Aynı günlerde gözümüzün içine baka baka “Dolmabahçe Camii'nde alem, Kabataş'ta tecavüz” yalanlarının uydurulduğu da biliyoruz. Düzenin yalanı çoktur biliriz. Oyunu çoktur biliriz. Lakin böylesine cesaretlendirilerek cinayet şebekesine dönüştüğünü o günlerde gördük.
Polis kayıtlarında Berkin çocuğun nasıl öldürüldüğü bulunamıyormuş.Emir veren belli ama onu hangi polisin vurduğu ortaya çıkmıyor.Acaba şimdi birbirine can düşmanı olan polis içindeki iki fraksiyondan hangisine mensuptu? O zaman Gezi'de gençlere birlikte vuruyorlar, birlikte gazlıyorlardı.
Katili bulamıyoruz, muhtemelen hiç bulamayacağız. Bulsak bile muhtemelen İçişleri Bakanı -tabii karşı fraksiyondan değilse- soruşturma izni vermeyecek. Verse ne ceza alacağı mahkeme başkanının hangi fraksiyondan olduğuna bağlı olacak. Adalet yerini bulacak mı, ceza alsa hapis yatacak mı sizce? Danıştay üyesi Mustafa Özbilgin'in, Malatya'daki Protestan yayıncıların katillerine, HrantDink'in katilinin akıl hocasına tahliye verildiği günlerdeyiz.
Vicdanları yoktur.Babası Sami Elvan, onu ekmek almaya gönderdiğini söyledi.
Benim ekmek almaya giden kardeşime el uzatanlar da demeyeceğim.Cinayete hafifletici sebep istemiyorum.Çünkü Berkin ekmek almak için değil Gezi'ye katılmak için sokağa çıkmış da olabilirdi; çocuklarımızdan biri de olabilirdi. Ali İsmail Korkmaz öyleydi mesela, onu öldürmek meşru gibi görülsün istemiyorum.
Vicdanları yoktur.Babası Sami Elvan, onu ekmek almaya gönderdiğini söyledi.
Benim ekmek almaya giden kardeşime el uzatanlar da demeyeceğim.Cinayete hafifletici sebep istemiyorum.Çünkü Berkin ekmek almak için değil Gezi'ye katılmak için sokağa çıkmış da olabilirdi; çocuklarımızdan biri de olabilirdi. Ali İsmail Korkmaz öyleydi mesela, onu öldürmek meşru gibi görülsün istemiyorum.
Öfkemizi hafifletecek hiçbir şey istemiyorum. Alilerin, Ethemlerin, Berkinlerin katilinin devlet olduğunu avaz avaz bağırmak haykırmak istiyorum. Tam da bu satırları yazarken Niğde Halkevlerinden Mehmet Varol telefonla aradı. “Niğde deki demokratik kitle örgütleriyle ortak basın açıklaması yaparak Berkin Elvan’ın öldürülmesine tepkimizi göstermek istiyoruz.” Dedi. Peşinden cep telefonuma Niğde HDP den SMS geldi. Saat 17 de Hükümet Meydanında Kitlesel Basın Açıklamasına yapılacağı mesajını aldım. Hemen sonrasında Niğde SES temsilciliğinden mesaj cep telefonuma düştü. Aynı içerikteydi. Tüm acımı ve öfkemi kuşanarak Hükümet meydanında olacağımı bildirdim. Başka Berkinler 15 yaşlarında katledilmesin diye Berkini katledenlerin yanına kar kalmasın diye örgütlü demokratik tepkiler gösterilmelidir. Bu gün yarın seçim hay huyuna getirilip gündemden düşürülmemesi için alanları çığlıklarımızla inletmeliyiz.