Bor Destanı
Dört bir yanı lale dolu gül dolu
Bor içinde bir Bor vardır bilinmez
Bir takvimde asır dolu yıl dolu
Kala camisinde dingindir gökler
Bir taşın kalbinde mahşeri bekler
Geçmişten bu güne uzanır kökler
Bor şehrinde Hakkı tutan el dolu
Sarı Saltuğun burda özü var
Kuddusi Baba’nın kutlu izi var
Gönül ırmağında akan sözü var
Üç kıtada at koşturan dil dolu
Paşa camisinde mazinin sesi
Sinmiş duvarlara gülün nefesi
Dağların koynundan doğar güneşi
Dört bir yanı tarih dolu il dolu
İki hamamı var kurnası beyaz
Bağları doludur elmayla kiraz
Kışı sert geçer rüzgârı ayaz
İlik keser poyraz dolu yel dolu
Ekmeği yenilir suyu içilir
Ağlayanın gözyaşları silinir
Büyük küçük hatır gönül bilinir
Arıların kovanında bal dolu
Boyanmış yeşile Bor’un bağları
Sarmış dört yanını hasret dağları
Geçti mi bizden de gönül çağları
Türkü dolu bozlak dolu tel dolu
Hak yaratmış güzellikle ilini
Sözler yetmez vasfetmeye halini
Mecnun gibi aşıp aşkın çölünü
Gülistanda güller açan dal dolu
Mehmet BAŞ