(*Not: Semiramis dönemin ünlü kadınlarındandır. Hastalığına care bulunmaz. Bir gezgin saraya uğrar ve kurtuluşu içinde son çare Niğde-Bor ilçesine götürülmesini önerir. “Havası suyu şifadır, kurtulursa orada kurtulur” der. Kraliçe Semiramis, uzun yolcukla Bor’a getirilir ve sonunda hastalığını Bor’da yenerek sağlığına kavuşur.)
1957 yılında Bor’a gelen Âşık Veysel’in şiirinde de Bor ilçesini şöyle anlatır.
YEŞİL BOR
Çok dolandım şura, bura,
Yol uğrattım Yeşil Bor’a
Hayran kaldım insanlara,
Sevdi gönül Yeşil Bor’u
*
Yakınında Toros dağı,
Güzel olur yayla çağı,
Solmaz gülü yaprağı,
Sevdi gönül Yeşil Bor’u
*
Boldur sebzesi,meyvesi,
Bor’da yetişiyor hası,
Mis gibi kokar elması,
Sevdi gönül Yeşil Bor’u
*
Benden selam olsun Bor’lulara,
İzmirli ve yerlilere,
Kalbi dolu nurlulara,
Sevdi gönül Yeşil Bor’u
(13 Nisan 1959.Aşık Veysel.)
Mahir Yiğenoğlu’da yazdığı Bor şiirinde şöyle der.
YEŞİL BOR
Kokulu çiçekler süsler bu yeri,
Kederler silinir bahar olunca,
Ruhları kanatır ezelden beri,
Bülbüller susar güller solunca.
*
Gamlı ocaklar her akşam tüter,
Aşık kuşlarımız seherde öter,
Sarhoş eden bağlar bizlere yeter,
Sıyrılır siyah tül güneş doğunca.
*
Takar inciler gelince bahar,
Her dertli gönülden neşeler akar,
Yeşeren ufuklar kalpler yakar,
Ağlarım Bor’da ben yarsız kalınca.
*
Gönülleri yakan sihirli dere,
Paslanmış ruhlar düşmez bu yere,
İlahlaşmış bu köşe bizlere göre,
Matem yeli eser şu güz gelince.
Mahir Yiğenoğlu.(1947)