Peygamberimiz (s.a.s.); "Doğru söz her ne kadar acı da olsa, güzel terbiye ve yumuşak bir şekilde ifade edilmelidir." Buyururlar. Bunlar; Hakkın rızasını gözetip, karıncayı bile incitmeyen, kötü fikir beslemeyen, tarafsız kimselerdir.
Devlet adamı düşünmeden iş yapmaz. Her konuda sabırlı, sebatlı, ölçülü ve kararlı olur. Bu vesileyle dünyada yaptığı hayırlı işlerle adının temiz anılmasını ebedîleştirirler.
Peygamberimiz adil yönetici için, "Bir saatlik adalet, yetmiş yıllık ibadetin yerini tutar ve Kıyamet gününde insanların en sevimlisi olurlar." Buyururlar.
Adalet, hazinenin artmasına ve halkın çoğalmasına yol açar. Memleketin yükselmesi ise adalet iledir.
Ceza, meri Kanunlara uygun olarak verilmeli, rica, rüşvet ve hediyelerle suçluyu kurtarmak, suçlulara göz yummak, salıvermek, affetmek doğru değildir.
İsteraf, isler cezalandırma söz konusu olsun, nasıl bir işlem yapmak gerekiyorsa onu iyice araştırarak uygulamak ve biç bir zaman acelecilik tehlikesine düşmemek gerekir.
İki tarafın sözü gereği gibi anlaşılmadan hüküm verilmemelidir. (Güzel söz sadakadır) Zira: "Mızrak yarası tedavi edilir, lâkin dil yarası onarılmaz" demişlerdir.
Hazret-i Ali (k.a.v.) ;"Acı sözden, ekşi yemek hayırlıdır" der. Bir kimsenin onurunu kırmadan, elden geldiğince gönlünü almaya gayret edilmelidir. Kalp kırıcı olmaktan sakınmak gerekir. Zira "Müminin kalbi Allahın tahtıdır" buyrulmuştur. Bu nedenle zayıflarla, miskinlerin hallerinden de gafil olmamak gerektir. Zira halkın gönlünü kazanmak, C.Allah’ın rızasını kazanmaktır.
Peygamberimiz (s.a.s.); "Elinde kuvvet varken bir kimse birini bağışlasa, C.Allah da onu bu yüzden zor gününde bağışlar" buyurmuştur. Halka karşı güler yüzlü olmak ve cahillerin hatasını affetmek dahi erdemliliktir. Çünkü "Edep Tanrı nurundan yapılmış bir taçtır. Onu başına koy nereye istersen git" sözünü unutmamak gerekir.
Kişi, daima hayra çalışıp niyeti de hayır olmalıdır. Peygamberimiz (s.a.s.); "Müminin niyeti yaptığı işten hayırlıdır. Sapığın niyeti de yaptığı işten kötüdür" buyurmuşlardır. Hayra öncü olan kişi, onu işlemiş gibidir.
İnsan nefsini üç nesne ile sorgulamalıdır. Öğünmemeli, şöhret düşkünü olmamalıdır. Zira “şöhret afettir” Aşırı makam hırsına kapılmamalıdır. Aşırı servet hırsı insanları mihnet girdabına sürükler.Bu düşünceden de ari olmak gerekir.
Sonsuz mutluluk için zahmet çekersen çek, çünkü zahmet gider mutluluk kalır. Helâlinin hesabı sorulur, haramının azabı vardır.
İşte devlet adamı böyle seçilirse, atayan, atanan ve yönetilenler de mutlu olurlar.