Dinlemeye sipariş!..

Abone Ol

İzahı mümkün “eleman” icraatları!.
Gazeteci İklim Hanım, Baykal’ın 22 metrekarelik odasından çıkınca, soluğu Gürsel Tekin’in yanında almış ve..
“Abi, böyle böyle şeettirdi!..” diye
anlatmış..
Gürsel’in odasından çıktıktan sonra da.. Daha “Kale”nin (CHP merkezine öyle diyorlarmış) kapısından çıkmadan patronu Soner onu telefonla aramış..
“-N’ooldu kız, Gürsel bana bir şeyler anlattı!!” demiş..
Telefonla!..
Derken efendim, İklim Hanım da başına gelenleri patronuna nakletmiş..
“-Utanç verici bir durum. Evet elle ve ağızla. Zor attım... Bak şimdi size bir şey anlatayım mı? Bu görüşme başka bir yerde olsaydı kıyameti koparırdım. Ama Meclis’te ve odasındaydım. Güvenlikle beni dışarı attırsa rezillik. Der ki bana tacizde bulundu.
Aleni yaptı ki dondum kaldım. Ona ‘kafanız güzel mi?’ dedim. Bana, ‘Sen çok fevrisin. Hayatı bu kadar ciddiye alma. Hepsi hikaye, gel seninle havuza gidelim’ dedi ve ev numarasını verdi. Numaranın temiz olduğunu, rahatlıkla konuşabileceğimizi söyledi...”
İklim Hanım bunları patronuna nasıl anlatıyor peki?..
Telefonla!..
Patronu da, “İyi ki yüz vermemişsin, 2 gün sonra Halk TV’de görüşmem vardı.. Halk TV için hatun sipariş etti şeklinde yorumlar yapılabilirdi!..” diyor..
Telefonda!!.
Sonra gene telefonda şöyle de bir durum oluyor..
Acıların gazetecisi İklim Hanım, bir başka “abisi” eski YARSAV başkanı Emin Bey’i arıyor.. Kılıçdaroğlu’nu doğruyor..
“-En büyük balığı getireceğim yardımcı ol. En azından bunun için ufacık da olsa alet lazım değil mi, bir şey lazım onu sağla. Tamam de. Destek ol, güç ver. Yok olmaz deme. ‘Ya da kendin yap getir’ de, ben yaptıktan sonra Youtube’ye koyarım sana ihtiyacım yok ki, di mi Emin abi!!”
“-Hii!.. Çok haklısın..”
Bu konuşma da telefonda..
Ey cemaati müslimin bu nasıl iştir!..
Ahali külliyen biliyor ki, bu telefon denilen alet artık bâkir değil.. Mahallenin manavı bile yengeden sipariş alırken “mesaj vermemeye” dikkat ediyor da..
Telefonda bu muhabbetler de neyin
nesidir?!!
Hangi siparişe, organizasyona belge (!) yaratılıp çanak tutuluyor?..
Olayı çözmek için aktörlerin repliklerinden iz sürüp aslında ne yapmak istediklerini anlayabilir miyiz?!.
İklim Hanım, Kılıçdaroğlu’na gitmiş.. Neden?.. “Baykal bana uf yaptı!!” diye şikayet için.. Mantığı var mı?!. Varsayalım Kılıçdaroğlu “öpmeye” inandı, Baykal’a anahtarı kendisinde demirden don mu giydirecek?.. Yoksa Baykal’ı çağırıp “Yetti gari Deniz Bey, senin bu zamparalığın yüzünden yıpranıyoruz; bari bizim seçmenlere dokunma!!” mı diyecek.. Diyeceğini demiş, “Bizi karıştırma” diye..
Kılıçdaroğlu, “Bu hanımefendinin bana AKP tepe yöneticisi ile ilgili olarak anlattığı bazı olaylar vardı. Makam vermek istemiyorum ama bunu İklim Hanım’ın açıklamasını isterim” sözleriyle “Bu bir made in AKP” yönlendirmesi yapsa da söz konusu bayan “Beni AKP’nin önüne atıyorlar!..” diye omuzlarda ağlıyor!..
Gazeteci İklim Hanım’ın “Bana şeettirdi!!” dediği Baykal’ın;
“Kemal Bey’e gidip bu yalanları neden anlatıyor? Çünkü, ’Bu işi ben kendi başıma yapmadım’ demek istiyor. Kemal Bey’e de kurulmuş bir tuzak. O tuzağa düşmüş olsam ’Sen bu işi nasıl yaptın?’ diye sorulduğunda çıkıp ‘Bunu Kemal Bey’le konuştum’ diyecek. Al sana bir büyük bomba. Ondan sonra çıkıp ’Birinciyi de kim yaptı anladınız mı şimdi?’ diyecekler...” diye bir yorumu var..
Baykal’a göre olay komplo..Gerekçesi de şu..
Bu hanımın geldiği oda 22 metrekare. Duvarları kartondan!.. Yani öyle bir mekanda böylesi muhabbetler mümkün değil, işi gidip Kızılay Meydanı’nda devirsen daha korunaklı, bari heykelin altına gizlenirsin!..
Ey ahali.. Bu dümen, entrika sanılmasın ki sadece siyaset eksenlidir!.. İşin temelinde malı götürme, su başlarına egemen olma kavgası vardır..
Çağdaş mafya-siyaset-ticaret dümenleri..
Bu tezgahın konu mankenleri karılı erkekli tam bir beladır, Allah onlardan uzak tutsun!..