Ekonomi de İyileşme mi Var ?

Abone Ol
Türkiye’yi yönetenlerin hedefi var mı?   Kimisine göre var, kimisine göre yok. Türkiye belirlenen hedeflerine ilerliyor mu? Türkiye karar vericileri nelere odaklanmalıdır?
 
Türkiye'nin orta vadeli dönemde hala önünde üç önemli konu var.  Bu konular, rekabet gücünü artıracak önlemler, işsizlikle mücadele ve istihdam artışı ve yapısal reformlardır.
 
TÜİK verilerine göre; 1996'da işsizlerin yüzde 19'u 35-54 yaş arasında iken 2011'de bu oranın yüzde 35'e çıktı. 35-54 yaş demek ailesi çocuğu olan insanlarda işsizlik artıyor demek. Bizim geleceğimiz açısından daha büyük yapısal problem ile karşı karşıyayız. 15-24 arasındaki gence ailesi bakar. 25-35 yaş işsizi de aile idare eder. Ama 35-54 yaş arasında olan işsiz kalırsa onun evine bakacak kimse olmaz.
 
Dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğu iddia edilen Türkiye'nin 2023 hedefinin 10 büyük ekonomi arasına girmek olduğu yetkililerce ifade ediliyor. Bunun gerçekleştireceklerine inananı da var inanmayanı da.  Bu hedefe ulaşmada kadın işgücü potansiyelinin daha verimli kullanılması gerekir.
 
1980'lerin başında aynı düzeyde olan Türkiye ile G.Kore karşılaştırıldığında, iki ülke arasında Kore lehine farkın açılmasında işgücüne katılım oranının etkili olduğu bilinmektedir.
 
74 milyonluk nüfusa sahip Türkiye'de 26 milyon çalışan var. G.Kore'nin 50 milyonluk nüfusuna rağmen yakaladı ve bunda da kadınların çalışma hayatına katılması fark yarattı.
 
Türkiye’nin dengesini bozan kadın istihdamı konusudur. Kore'de kadın istihdamı yüzde 50 bizde yüzde 24. Potansiyelimizin, belli kısmı israf ediliyor. Kadının iş gücüne katılımının önünü açmak lazım. İkinci önemli konu ise verimlilik. Kore'de kişi başına verimlilik 40 bin Türkiye'de 30 bin dolar. Kadın istihdamı oranını ve verimliliğini artmak gerekir. Sadece Kore'nin kadın istihdamı ve verimliliğini yapsaydık dünyanın 11. ekonomisi olacaktık. O nedenle bizim doğru hedefe odaklanmamız gerekiyor. Kadınların iş gücüne katılımı noktasında zihniyet reformunu gerçekleştiriyor olmamız lazım.
 
Reel sektörün üzerindeki diğer bir yük de artan maliyetlerdir. Gelişmiş pazarların daralmasıyla birlikte maliyet baskısı çok arttı. İstihdamın üzerindeki maliyetleri azaltıcı unsurlara eğilinmesi ve bu yükleri azaltacak orta vadeli bir plan hazırlanması gerekir.
 
Enerji fiyatları; hem üretim, hem de navlun fiyatlarını artırdı. Son bir yılda dünyada üretici fiyatlarının çok artmasına karşın bunun tüketici fiyatlarına yansımadı. Dünyada ilk iki aydaki artışın motorinde yüzde 30.5 oldu, ancak tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 13 oldu.
 
Önümüzde dönemde yüzde 17'lik artış gelecek, bu hem üretim maliyetlerini, hem de malı sevk ederken navlun fiyatlarını artıracak.
 
2011'in üçüncü çeyrek verileri itibariyle oldukça iyi geçirildi. Türkiye'nin yüzde 9.6'lık büyüme performansı yakaladı ve yüzde 11.5 ile özel sektörün katkısı üst seviyede oldu.
 
Büyümede kamu yatırımlarının ve harcamalarının payının 1.2, dış ticaretteki aleyhteki dengenin eksi yüzde 3.1 oldu.
 
Son 10 yılda Anadolu'daki ekonomik hareketlilik arttı. Ancak bu bölgelerdeki şirketlerin Avrupa'ya olan ihracatının gelişmiş illere kıyasla geride kaldı.
 
Son 10 yılda; İSO'nun 1000 sanayi şirketi içinde 155 şirket Anadolu'ya kaydı. Sanayi Anadolu'ya kayıyor. Müthiş bir hareketlilik ve dinamizm var. Bizim onun önünü açıyor olmamız lazım. Sanayi ve büyük firmalar Anadolu'ya kayarken, biz Anadolu'yu Gümrük Birliği'nin içine sokamadık. İstanbul'un Avrupa'ya ihracatı yüzde 51, Bursa'nın yüzde 78, Kayseri'nin yüzde 39, İzmir'in yüzde 61, Konya'nın yüzde 33, Gaziantep'in yüzde 24. Anadolu'daki şirketlerimizi gümrük birliğinin içine sokuyor olmamız lazım. Bu onların rekabet gücünü artıracak.
 
Gelir İdaresi Başkanlığı, SGK, TÜİK, İçişleri Bakanlığı ve TOBB birlikte yeni bir Nace çalışması başlatıldı. Özel sektörle ilgili şeffaflaşmayı artıracak şirketlerin faaliyetlerine göre numara verme çalışmasını (Nace) uygulamaya konulacak.
 
Vatandaşlık kimlik numarası nasıl tekse, bütün şirketlerin Nace kodları da tek olacak. Bu bize kurumlar arasında bütünlük sağlayacak. Aynı zamanda ticaret ve sanayi envanterini il bazında yapabilir hale gelinecek. Yine; vatandaş olarak hangi konutta oturduğumuzu devlet biliyor, ama hangi şirketin nerede faaliyet gösterdiğine ilişkin bilgi yok. Bu sistemle beraber hangi şirket nerede faaliyet gösteriyor anında görebiliyor olunacak. Genel şirketler hakkında rakamları verebilir hale gelinecek.
 
Türkiye'de yeni teşvik politikalarının oturacağı tabanın da bu olması gerekir.
 
Günün Sözü: Olasılıklara göre planlanan işte başarılı olunur.