Kimilerine göre en iyi araba, en iyi elbise, en iyi kitap, en iyi ev, en iyi okul, en pahalı olandır. Bir şey eğer pahalıysa, durduk yere pahalı değildir, elbette karşılığı veriliyordur. Bu konuda düz bir mantık yürütmek, yanlışların en büyüğü olur. Özellikle de eğitimde. Pahalı olan tüm okullar iyidir, düşük ücretliler ise vasattır gibi bir yaklaşım ya da tam tersi, bizi yanıltır.
Peki, o zaman bu konuda doğru olan ne? İsterseniz gelin, önce en pahalı okullara bakalım. Gerçekten de niye bu kadar pahalı olduklarını anlamak mümkün değil. Sanıyorum onları bu yola paralı veliler itiyor. Şaşalı bir okul ortamı istiyorlar. O da masraf demek. Bazı okulları gezdikçe şaşırıyorum. Müze mi okul mu belli değil.
Hele hele bazılarına öylesine masraflar yapılmış ki, bütün bunlar iyi bir eğitimin olmazsa olmazları mı diye sormadan geçemiyorsunuz. Ve bütün bu harcamalar velilerin sırtından çıkıyor. Yani günlük eğitimin yanı sıra kalıcı yatırımlara yönelik tüm finansman velilerden sağlanıyor. Kıt kanaat aldığıyla ayakta kalmaya çalışan özel okullara gelince, içlerinde çok iyi olanlar da var oyalama merkezi olanlar da...
Yatırım giderleri ve büyüme derdi olmayan, taşları yerli yerine oturmuş özel okulların tek hedefi var o da iyi bir eğitim.İşte en iyi okullar onlar. Ama bu başka iyi okullar da yok anlamına gelmemeli.
Peki hangileri?
Kesenize ve çocuğunuza en uygun olanı bulacak olan sizlersiniz. Ve bu işi sakın kimselere havale etmeyin ve birkaç yıllık bir süreç gibi düşünmeyin.
Bu kulvara giren bir öğrenciyi tekrar devlet okuluna yönlendirmek biraz zor olabilir. Özel okullar ve vakıf üniversiteleri, keşke aldıkları ücretlerin ne kadarını, nereye harcadıklarını da açıklasalar. Devlette üçe, beşe mal olan eşit koşullardaki eğitim, onlarda nasıl ona, on beşe çıkıyor mantığını anlamak zor. Ve eğitim için doğru harcanacak paraya hiç acımayın, çünkü onlara bırakacağınız en iyi miras eğitimdir...