SİYASET

Erhan Adem; "Et kokarsa tuzlanır; ya tuz kokarsa ne yapılır?

CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Ukrayna’dan ithal edilen ve ülkemize geldikten sonra salmonella hastalığı bulunduğunu öğrendiğimiz etlerin parasını da peşin ödemiş. Hem de, tahlil edilmeden ve yola çıkmadan önce. "Et kokarsa tuzlanır; ya tuz kokarsa ne yapılır? Bu söz tam da bu durum için söylenmiş," dedi.

Abone Ol

Tarımdan Haber Sitesi'nin ortaya çıkardığı skandal üzerine yazılı bir açıklama yapan Erhan Adem, Ukrayna'dan ithal edilen etlerin tahlil edilmeden ve yola çıkmadan parasının peşin ödendiği iddiaların endişe verici olduğunu vurguladı.

"ESK'nın belli firmalarla yaptığı ithalat sözleşmelerinin baştan aşağı incelenmesi gerekmektedir. Şubat ayında yapılan sözleşmelerde firmalardan istenilen teminatların düşürüldüğü ve ithal edilecek etlerin parasının daha menşei ülkeden çıkmadan peşin ödendiği ortaya çıkmıştır. Etlerin Türkiye'ye getirilerek laboratuvar analiz sonuçları bile beklenmeden parasının peşin olarak ödenmesi tam bir skandaldır" diye konuştu.

Ukrayna'dan 800 ton et ithalatının gerçekleştirildiğini ve bu etlerin 20 tonunda salmonella hastalığı tespit edildiğini hatırlatan Adem, "ESK, teminat dahi veremeyen firmalardan peşin para ile et ithalatı yapmıştır. Bu durum Türkiye'nin içine düştüğü acı tabloyu gözler önüne sermektedir" dedi.

Erhan Adem, ESK'nın ithalat politikasının ve sözleşme süreçlerinin derhal incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Halkımızın sağlığını tehlikeye atan bu skandalın en kısa sürede aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması lazım" çağrısında bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, ESK'nın ithalat politikalarının ve sözleşme süreçlerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini belirterek, "Bu skandal, sadece bir ihmal değil, aynı zamanda halk sağlığını tehdit eden büyük bir sorumsuzluktur. İthalat politikalarımızın yeniden gözden geçirilmesi ve daha sıkı denetimlerin getirilmesi zorunludur," ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, ESK'nın ithalat süreçlerindeki ciddi eksiklikleri ve denetimsizlikleri bir kez daha gündeme taşıdı. Halk sağlığını tehdit eden bu tür uygulamalara karşı daha etkin önlemler alınması gerektiği açıkça görülmektedir.