CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Çukurova ve Doğu Akdeniz bölgelerinde yaşanan don olayının tarım sektörüne etkilerini değerlendirdi.
Gürer, donun özellikle erkenci ürünlerde büyük hasara yol açtığını belirterek, çiftçilerin zararlarının karşılanması ve gıda güvenliği için önlemler alınması çağrısında bulundu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ayrıca, çiftçilerin 2024 yılında borçlarını ödeyememesi nedeniyle yaşanan krizi ve süt üreticilerinin sorunlarını TBMM gündemine taşıdı. Gürer, çiftçilerin traktörlerinin haciz edilmemesi ve çiftçi borçlarının iki yıl ötelenmesi ve faiz silinmesi için verdiği kanun tekliflerinin bir an önce mecliste görüşülmesini istedi.
DON OLAYI ERKENCİ ÜRÜNLERİ VURDU
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çukurova ve Doğu Akdeniz ve farklı bölgelerinde yaşanan don olayı, üretimi ve üreticiyi olumsuz etkilemiştir. Erkenci patates, erkenci şeftali, nektarin, erkenci karpuz, örtü altı çilek, marul, soğan ve salatalık gibi kışlık sebze ürünleri dondan zarar görmüştür. Narenciye ağaçlarında da kısmen zarar oluşmuş, limon, portakal ve mandalina etkilenmiştir. Ağaçların uyanmasıyla birlikte zarar daha net saptanabilecektir” dedi.
TARSİM’İN YÜKSEK TEMİNATI ÇİFTÇİYİ MAĞDUR EDİYOR
Don olayının özellikle erkenci ürünlerde büyük hasara yol açtığını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Erkenci patateste TARSİM’in 1 Mart’tan sonra sigorta yapması nedeniyle mevcut zarar, turfanda patates üreticilerini daha fazla etkilemiştir. Bu durum, patates fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır. TARSİM’in özellikle don olaylarında yüksek teminat istemesi, çiftçilerin tamamının TARSİM’den faydalanmasının önünü kesmektedir” ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİYE DESTEK VERİLMEZSE FİYATLAR ARTACAK
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, don olayının ürün arzında oluşturacağı sorunun vatandaşın daha pahalı ürünle karşılaşmasına neden olacağını belirterek, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin stoktaki kışlık patatesleri alması için defalarca çağrıda bulunduk. Bugün o patatesler maliyet fiyatına alınmış olsaydı, piyasaya sürülerek fiyat artışının önü kesilebilirdi. Ancak Adana ve Hatay gibi bölgelerde erkenci patatesin gecikmesi, zincirde bir kopmaya neden olacak ve bu da patates fiyatlarında artışı beraberinde getirecektir” dedi.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TARIMI TEHDİT EDİYOR
Küresel iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerine de değinen CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Küresel iklim değişikliği ile ani hava değişimlerinin tarımı tehdit etmesi giderek artacaktır. Çiftçiler, sap, saman ve lastik yakarak don ile mücadele etmeye çalışmaktadır. Ancak bilimsel olarak, oluşacak sorunlara karşı tarımda yeni düzenlemeler yapılmalı, önleyici tedbirler alınmalı ve verim kaybı yaşanmaması için gerekli adımlar atılmalıdır” şeklinde konuştu.
GIDA ARZ GÜVENLİĞİ İÇİN KAMUCU PLANLAMA ŞART
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda arz güvenliği için kamucu bir anlayışla doğru bir planlama yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Önceden öngörülüp, üretilen hiçbir ürünün zarar görmeyeceği ve değer bulacağı bir planlama yapılması şarttır. Mevcut ürünlerin işlenmiş, dondurulmuş ve katma değerli ürünlere dönüştürülmesi için uzun süreli depolama şartları yaratılmalıdır. Üründe arz zinciri dikkate alınmalı, olası riskler ciddi şekilde değerlendirilmelidir” dedi.
ÇİFTÇİNİN ZARARI KARŞILANSIN
Don olayından etkilenen çiftçilerin zararlarının karşılanması gerektiğini belirten Gürer, “Cumhurbaşkanı’nın, TARSİM kapsamında olsun ya da olmasın, zarar tespit edilen çiftçilerin zararlarının karşılanması yönünde bir talimat vermesi gerekmektedir. Çiftçiye bu destek verilirse, özellikle Çukurova bölgesinde donan ürünlerin yerine yeni ekim yapılmasının yolu açılabilir” ifadelerini kullandı.
ACİL ÖNLEMLER ALINMALI
Gürer, konuşmasını şu sözlerle devam etti: “Yaşanan her olaydan ders çıkarılmazsa, yakın gelecekte gıda arz güvenliğinde oluşan sorunlar kaçınılmazdır. Küresel iklim değişikliği nedeniyle oluşan ani hava değişimlerini öncelikleyen tarım uygulamaları geliştirilmeli, çiftçiler desteklenmeli ve gıda güvenliği için acil önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde, vatandaş daha pahalı ürünlerle karşı karşıya kalacak ve gıda arzında ciddi sorunlar yaşanacaktır.”
ÇİFTÇİLERİN BORÇ KRİZİ: İCRA YOLUYLA 111 TRAKTÖR SATILDI
Gürer, yaptığı açıklamada, çiftçilerin 2024 yılında borçlarını ödeyememesi nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığını belirtti. İlk üç ayda 111 traktörün icra yoluyla satıldığını ifade eden Gürer, “Bu durum, sorunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Çiftçilerimizin içinde bulunduğu bu zor durumu dikkate alarak, traktörlerin haciz edilmemesi için bir kanun teklifi verdim. Ayrıca, yalnızca afet bölgesi değil, tüm çiftçilerimizin borçlarının en az 2 yıl ertelenmesi ve faizlerinin silinmesi yönünde de kanun teklifimi sundum” dedi.
BORÇLARIN ERTELENMESİ VE FAİZLERİN SİLİNMESİ TEKLİFİ
Gürer’in verdiği kanun teklifine göre, çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası, diğer kamu bankaları ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandıkları tarımsal kredilere tahakkuk ettirilmiş faizler, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Ana para kalanının ilk taksiti ise Ocak 2027’de ödenecek şekilde ertelenecek. Gürer, “Bu teklifimiz bir an önce Meclis’te görüşülmeli ve çiftçilerimizin içinde bulunduğu borç sarmalından kurtarılmaları sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
SÜT ÜRETİCİLERİNİN ADALETSİZ FİYATLANDIRMA SORUNU
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, küçük aile tipi işletmelerde süt üretimi yapan çiftçilerin yaşadığı sorunlara da değindi. Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği süt fiyatının 17 lira 15 kuruş olduğunu, ancak birçok bölgede küçük üreticilerin sütünü 14 lira ile 14 lira 65 kuruş aralığında satmak zorunda kaldığını belirtti. Gürer, “Aracılar, 15 lira 40 kuruştan fatura kesiyor ancak üreticiye 14 liradan ödeme yapıyor. Bu durum, süt üreticilerini ciddi şekilde mağdur ediyor” dedi.
SÜT TOZU İTHALATI ARTIYOR, YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENMİYOR
Türkiye’nin süt tozu ithalatına da dikkat çeken Gürer, “2023 yılında 687 ton, 2024 yılında 927 ton süt tozu ithal ettik. 2025 yılının ilk ayında ise 246 ton süt tozu ithalatı yapıldı. Yurt dışından süt tozu ithal etmek yerine, yerli çiftçimize ve besicimize destek vererek süt üretimini artırmalıyız” şeklinde konuştu. Gürer, küçük aile tipi işletmelerin süt yemi fiyatlarının yüksekliği nedeniyle süt yemi alamadıklarını, süt veriminin düştüğünü ve ahırların boşaldığını da sözlerine ekledi.