Herkesin çocukluğunda aklında kalan bayram anıları vardır. Bugünün çocukları çoğu bizlerin yaşadığı bayram anılarına ermeleri olası değildir. Çünkü yaşam önemli ölçüde farklılaştı. Bizlerin çocukluğundaki ev aile ortamı farklılaştı. Bayramlar yeni giysiler, bayram harçlıkları, lunaparklar ile özlenen günlerdi. Kurban bayramı ise kurbanlık koyunlarla çocuklar arasındaki kısa günlerde iletişimin oluşumuna vesile olurdu
İlkokul ikinci sınıf öğrencisi idim. O yıllarda çevremizde evlerin çoğunda ahır vardı. İnekler, koyunlar, merkepler, atlar, öküzler, mandalar, tavuklar, ördekler hatta kazlar ile oluşan hayvanların yanında köpekler çoğu evde zincire vurulmuştu. Kediler özgürdü ama sokak köpekleri onların peşinde tozu dumana katardı.
Devlet Demiryolları lojmanı oturuyorduk. Babam Lütfi Gürer Bor DDY Ambar Şefi idi. O nedenle Lojmanda kalıyorduk. Mahallede ahır olmayan ender evlerdendi. Kömürlük vardı. O nedenle her evde olağan olan hayvan bizde kışlık kesim zamanı ya da bayram zamanı eve gelirdi. Bahçede tavuklarımız için ayrılan kümes alanı tek beslediğimiz kümes hayvanı idi.
Kurban bayramına bir ay kala babam kurban için bir koyun alıp gelmişti. Küçük boynuzları siyah kılları ile sevimli bir hayvandı. Bahçede bakmamızı istedi. Birkaç günde öylesine bağımlı olduk ki peşimizde gezen, zıplayıp oynayan hali ile ilgi odağımızdı. O yıllarda fotoğraf çekimi zor sayılacak bir olaydı. Annem kardeşim babam birlikte bir fotoğraf karesinde birlikte yer aldık. Onun kurban edileceğini hiç düşünmüyordum. Sabah uyandığımda ilk işim koyunun yanına gitmekti. Okuldan gelince de hemen onun yanında idim. Ona tos vurmayı öğretmiştim. Yabancı olanı tanıyordu ve onun üzerine doğru gidiyordu. Ayakları üzerinde zıplıyordu. Elimle ot yediriyordum. Mahalle çocukları da gelip bizim koyunu bakıyorlardı. Kurban bayramı yaklaştığı günlerde annem olacakları kavramış olmalı ki koyunu bizden uzak kılmaya çalışır oldu. Üzerimizin kıl olduğu, koyun koktuğumuz gibi bahanelerle daha az beraber olmamızı sağlamaya çalışıyordu. Bayram sabahı geldiğinde bizleri uyandırmadılar ama olacaklar içime doğmuştu. Ali Amca onu kesmeye geldiğinde bana göstermediler. Kara koyun kurban olduktan sonra günlerce aramış ağlamıştım. Sonrasında aklım erdiğinde kurbanın neden oluştuğunu öğrendim. O kara koyunu ise hiç unutmadım. Ne zaman kurban bayramı gelse kara koyun aklıma gelir.
Kurban bayramlarında çocuklar için kurban olayı bir duygu olayıdırda. Dini bayramlardan olan Kurban bayramı İbrahim oğlunu kurban etmek isterken gelen koça atfen yüzlerce yıldır devam ede gelmektedir.
Kurban bir ibadet olduğu da mutlaktır. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği Saffat Suresinde de (Ayet: 107) bildirilmektedir. Ayrıca diğer bazı ayetlerde de kurban ibadeti ile ilgili açıklamalar da mevcuttur. Kurban kesmek, akıllı, buluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip Müslüman’ın yerine getireceği mali bir ibadet olarak ta tanımlanmaktadır.
Dini boyutu ile ibadet olan bir günün yaşadığımız ortam ve koşullarda aynı zamanda birbirimize saygı ve sevgiyi sunacağımız günler olarak ta önemi büyüktür. Yokluğu ve yoksulluğunda paylaşımdan nasibini almasına da vesile olan bir günde kesilen kurbanın fakirlere akrabalara dağıtılması esastır.
Kurban bayramı bu duygularla bir bir kez daha anımsayarak bayramınızı tekrar kutluyorum.