Yani MECZUB söylendiği gibi ne deli, aklını yitirmiş, hele Allah aşkı ile aklını yitirmiş demek de cahilce bir ifadedir. Meczub, cezbeden, cezbeli bir kişiyi ifade eder ki, böyle bir kişinin cezbelenmesi, o kişinin tahkiki iman sahibi olduğunu gösterir.
Mecnunu en iyi anlatan İmamı Azam Ebu Hanifi olmuştur:
İmam-ı Azam Ebu Hanife(rh.a) Kufe Camiindeki Fıkıh Halkasında öğrencilerine ders veriyor. O esnada kapıdan başını uzatan İbrahim Bin. Edhem (k.s)“ Esselamu Aleykum Ya İmam” diyerek selam verir.
Dersi kesen İmam-ı Azam, üstü başı pejmürde, garip kılıklı bu adamın selamını ayakta alır ve O gidene kadar yerine oturmaz. İmamın edep ve saygı içinde selam alışı talebelerin gözünden kaçmaz.
İçlerinden biri sorar:
-Ya İmam!.. İbrahim Bin Edhem meczup, siz ise bir büyük İslam Âlimisiniz. Bunca hürmet niye?...
İmam şöyle cevaplar:
-Biz Allah’ın İlmi ile meşgulüz; O ise doğrudan Zatı ile meşgul!
ENFÂL-2: İnnemel mu'minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn (yetevekkelûne).Gerçek mü'minler onlardır ki; Allah zikredildiği zaman kalpleri titrer (cezbelenir). Ve onlara Allah'ın âyetleri okunduğu zaman onların îmânlarını arttırır ve Rab'lerine tevekkül ederler.
Siz gerçek iman sahibi bir kişiye deli muamelesi yaparsanız veya mecnun, deli birisini gerçek iman sahibi gibi gösterirseniz işiniz zor. Allah’a hiç mi hesap veremeyeceğinizi düşünüyorsunuz? Cinlenmiş mecnun olan zavallı kişileri alay konusu ederek, bu elinden tutulması ve iman ile tedavi edilmesi gereken kişileri, Allah’ın hakiki iman sahipleri ile eşdeğer kılıp. Topluma Allah’a âşık olursanız böyle deli, aklını kullanamayan bir kişi olursunuz diye sunarsanız. Allah da insanların değil âşık olmak hayran olunmasını istiyorsa! Bu anlayış sahibi kişilerin Allah’a vermesi gereken bir hesabı mutlaka vardır. Nasıl bir hesap gidince görürsünüz. Bu dünyada da görürsünüz de yaşadığınız azabın bahanesi bu dünyada çoktur. İblis gibi âdemin üzerine suçu yıkar kolayına kaçarsınız. Ama siz huzuru ve mutluluğu hiçbir zaman bilemeyecek ve yaşayamayacaksınız.
Unutmayın! Peygamberimiz S. A.V. Efendimiz ve Ashabı hepsi cezbeli idi. Hatta o dönemde yaşayan müşrikler Peygamberimiz S. A.V. Efendimizin bu cezbeli haline sara rahatsızlığı da demiştir.
Ne diyelim her zaman birileri var. Aslında bu açıklamayı Arapça ilmi sahiplerinden beklerdim ama Peygamberimiz S. A.V. Efendimizin döneminde olanlar Arapça bilmiyor muydu? Ama okuma yazma bilmeyenden öğrendiler.
Allah'a emanet olun.