12 Haziran seçimleri yaklaşırken yine AKP psikolojik savaş mekanizması, MHP’yi karanlık güçlerin ve eski Marksistlerin desteklemeye başladığını ileri sürerek kafa karışıklığı yaratmaya başladılar. Oysa ortada böyle bir şey yok. MHP her siyasi parti gibi bütün seçmenlerin oyuna talip. Hiç kimseye “sen bana oy verme” demiyor. Geçen seçimlerde AKP, CHP, DSP, DP, Saadet Partisi, BBP ve diğer partilere oy vermiş olan seçmenlerden de oy istiyor. Tabii AKP de aynı şeyi yapıyor. Zaten siyasetin özü yanınızdakileri çoğaltmak ve karşı taraftakileri azaltmaktır. Bunu en başarılı şekilde yapan parti iktidar olur. 2002 ve 2007 seçimlerinde AKP bu konuda en başarılı parti olmuştur.
12 Haziran seçimleri için en erken seçim beyannamesini yayınlayan parti MHP. Bu beyanname diğer beyannamelerden farklı olarak ağırlıklı bir şekilde ekonomik içerikli somut vaatlerle MHP’nin seçmen önüne çıkması için hazırlanmış. MHP bu seçimler için en erken sahaya inen parti olmak durumda. Devlet Bahçeli, ilçe ilçe Türkiye’yi dolaşıyor. Toplama kalabalıklara değil, doğal seçmen gruplarına büyük küçük grup demeden hitap ediyor. Televizyonlarda çok görülmediği için bu, bugünlerde çok dikkat çekmiyor. Ancak geçtiği yerde iz bırakıyor. Medya ise, yandaş medya ve merkez medyanın suni AKP-CHP kavgasına odaklanmış durumda.
Bir süre sonra MHP televizyonlarda da etkin bir şekilde görülecektir. Bekleyelim görelim. “MHP’yi, bak Marksistler destekliyor” şeklindeki “cambaza bak cambaza” oyununu bir tarafa bırakalım da 22 Temmuz seçimlerinde AKP’yi kimler desteklemiş bir hatırlayalım. 22 Temmuz seçimlerinde ilginçtir, tam bir koro halinde ABD, AB, küresel sermaye, Rum-Yunan-Ermeni cenahı, Barzani-Talabani-PKK zinciri, bir de bunların içerideki muhipleri, AKP’yi desteklemiştir. İşte size birkaç örnek:
1- Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın üstadı Asım Akin 22 Temmuz’da AKP’yi destekleme emrini Masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. İşte Masonların gerekçelerini şu şekilde açıkladı: “Şayet AKP’nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir.”
2- Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’yi destekleyeceklerini açıkladı. Patrik, Tayyip Erdoğan hükümetinin kendilerine karşı yakın davrandığını ve bu nedenle de seçimlerde AKP’ye oy vereceklerini söyledi. Patrik, “Dürüst olmak gerekirse, Biz Ermeniler, AKP’yi CHP muhalefetine tercih ediyoruz. AKP, azınlıklara karşı daha az milliyetçi bir tutum sergiliyor. Erdoğan hükümeti bizim taleplerimize karşı çok açık” dedi.
3- Fransız Le Monde gazetesinde yayımlanan bir söyleşide “Türkiye’de seçimlerden sonra Ankara ile diyaloğun daha zor olacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna ise Barzani’nin yanıtı şöyle oldu: ’Eğer aşırı güçler ve milliyetçiler iktidara gelirse diyalog ihtimali kalacağını sanmıyorum. Eğer şu an iktidarda olan AKP seçimleri kazanırsa, diyaloğa daha açık olacağı düşüncesindeyim. ’
4- Yunan Eleftrotipia gazetesi muhabiri Angeliki Spanou, Yunan hükümetinin AKP’yi açık şekilde desteklediğini ve bunda başlıca etkenin AB politikaları olduğunu söyledi. Yunanistan’nın “güçlü ve istikrarlı bir AKP Hükümeti olmazsa Türkiye’nin AB perspektifinin duracağı” görüşünde olduğunu kaydeden Spanou, “Yunan bakış açısına göre AKP’nin zaferi, derin devletin yenilgisi olacak” dedi.
Bütün bu destekler AKP’ye oy veren seçmenlerin desteklerini gayri meşru hale getirir mi? Tabii ki hayır. O zaman bırakın MHP’yi kimin desteklediğini, siz halkın desteğini MHP gibi almak için meşru mücadele verin. Siyaset dışı yollara sapmayın.