10 Kasım 1938 günü yaşama gözlerini yumduğunda milyonlar ağladı.
10 Kasım 2011 günü yine milyonlar onu anacak.
Mustafa Kemal Atatürk, anlayanlar ve anlamak isteyenler için bir komutan, devlet adamı, yurtsever ve insan olmanın ötesinde yabancıların “bir asırda bir dahi gelir o da Türklere geldi” demelerine neden olacak kadar da tartışılmaz bir dehadır.
Atatürk’ün yolunda gitmek için yaptıklarını, söylediklerini iyi bilmek ve anlamak yeterlidir. Değerlendirmeye açık bir beyin onun özelliğini ve önemini kısa sürede kavrar.
Atatürk tanımak yetmez, Atatürk anlamakta gerekir. Yaşadığı Dünyanın koşullarını, o günün Türkiyesini de etraflıca, öğrenmek ve iyi tahlil etmekte şarttır. Yıllarca süren savaşlar, bitkin yorgun ve yokluk içinde bir ordu ve işgal ile paylaşılan bir ülke.
Nerede ise her kentte azınlıklar ve işbirlikçiler var.
Ondan öte kimi seçkinler korkak ve teslimiyetçi,
Kimi aydın geçinenler işgalcilerle balolarda, âlemlerde,
Kısacası yalnız malzemesi, silahı değil insan gücüde halkın varlığından öte sınırlı bir konuma gerilemiş ülke.
Ama ölümü göze alacak kadar belirsizliğin üzerine giden bir kahraman ve zafere inanan, sonrasında yeni Türkiye için projeleri düşünceleri uygulamaya koymak üzere kararlı yola çıkan bir beyin Mustafa Kemal var.
Olmazları, yapılamaz sanılanları düşünen, ülkeyi on yılda onca yokluğun sorunun içinden sanayisi, eğitim, insan gücü ile her alanda geliştiren Mustafa Kemal.
Alt alta yazıldığında akıl almaz başarıların kazanılmasında önder Mustafa Kemal.
Hiçbir şeyi hazır bulmadı.
Hiçbir zaman halkına güvensizlik duyması
Hiçbir zaman kaybedeceği korkusuna kapılmadı
Hiçbir zaman bildiği doğrulardan şaşmadı.
Kararlı oldu. Kararlı durdu ve Cumhuriyeti kurdu.
Yani padişahın soyundan gelmeyenin Cumhurbaşkanı olabilmesini ve Halkın yöneticilerini seçmesinin yolunu açtı. Kadına seçme seçilme hakkından, hukukun üstünlüğüne, ülkenin her alanda ileri gitmesini sağlayan sistemi kurulmasının temellerini attı. Yaşadığımız topraklarda özgür olarak yaşamamızın önünü açtı
Halk, “Mustafa Kemal yetmez” dedi ve ona “ATATÜRK” soyadını verdi. Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Ne mutlu ki: Cumhuriyetimiz 83 yılı aştı ve Aydınlattığı yol yine insanımızın geleceğini güzel kılacak yol olacaktır.
Bir kez daha 10 Kasım 2011’de 9.05 geçe seni aramızdan bedenen ayrıldığın anda saygı duruşu ile anacağız. Ama biliyorum ki Ömer Fethi Gürer olarak saygı duruşunda bulunurken o bir dakikada unutulmaması gereken gerçekler gözümün önünden hızla akacak ve bir kez daha şükran duygularımla seni selamlayacağım.