Selim GÖKEL Haber - Yorum
Niğde İl Genel Meclisi Temmuz ayı olağan toplantısı ikinci birleşimi il özel idaresi İl Genel Meclisi toplantı salonunda gündemde bulunan 6 maddeyi görüşmek üzere toplandı.
Geçtiğimiz meclis toplantısında olduğu gibi bu meclis toplantısında da imar planları görüşüldü.
Gündemde bulunan İlimiz Merkez İlçe Yeşilburç Köyü 215 Ada 7 Nolu Parselin İmar Durumunun Bitişik Parsellerde Olduğu Gibi 1 Kattan 2 Katlı Hale Getirilmesi konusunu görüşülerek İmar komisyonuna sevk edildi.
Bir diğer gündem maddesi, İlimiz Merkez İlçe Pınarcık Köyü 209 Ada 7 Nolu Parselde GES Amaçlı yapılan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı konusunu mecliste görüşülerek imar komisyonuna sevk edildi.
Gündemin bir diğer maddesi de, İlimiz Merkez İlçe Kızılören Köyü 133 Ada 27, 349 ve 352 Nolu Parsellerde GES Amaçlı yapılan 1/5000 Ölçekli İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli İlave Uygulama İmar Planı konusunu görüşülerek oy birliğiyle İmar komisyonuna sevk edildi. Gündemin son maddesi ise gelecek birleşim gün ve saatinin belirlenmesiyle sona erdi.
Haber böyle; Yorum da aşağıda
Niğde’nin onlarca yılan hikayesinden birisi olan Enerji İhtisas Bölgesi yapılıyordu. Buradaki bazı yatırımların temeli atıldı. İki ayrı bakan gelerek törenle iki ayrı kere temel atıldı. Bundan birkaç yıl sonra da bizzat canlı yayınla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu bölgeye yatırım yapacak firmalara teşvikler verildi. Hepsini haberleştirmiştik. Enerji İhtisas Bölgesi girişimi, Niğde’nin, Bor’un utancı oldu. Manşet fotoğrafı Karaman’dan… Uzun bir yılan hikayesi belki yazarız.
NİĞDE’DE KAFALARDAKİ NİRENGİ : ARAZİ
Geçmişte ve şimdi İl Genel Meclis Toplantıları, İl Özel İdare Müdürlüğü faaliyetleri, kararları, onayları, ilanlar ve teftiş ve denetim raporlarını okuduğumuzda anlıyoruz ki her bir şeyin toplandığı nokta yani nirengi… Arazi oluyor. Güneş Enerji Santralleri yani GES amaçlı imar çalışmalarının çokluğu dikkatimizi çekti.
Şu son haberimizde okuduğunuz gibi yapılan son İl Genel Meclis toplantısında 2 ayrı GES amaçlı arazi için imar planı konusu görüşülmüş.
Niğde’nin her bir yerinde GESler kuruluyor. Üstelik bazı yerlerdeki GESlerin mera, mutlak tarım arazileri olduğu iddia ediliyor. Niğde İl Tarım Müdürlüğü’nün burada sorumluluğu yüksek. Tarım Müdürlüğüne sormak isteriz. Sanayi Bölgeleri, İkamet için imara açılan yerler ve GES ler için toplam kaç hektar arazi üzerinde işlemler yapıldı merak ediyoruz?
Niğde, ilçelerinde kasabalarında, köylerinde onlarca GES oluşmaya başladı. Üstelik bazı yerlerdeki GES arazileri şaibeli, hem sitemizde hem de ulusal medya da yer aldı. Marjinal arazileri ucuzdan kimler alıyor ve daha sonra GES yapılabilecek arazilere dönüştürüyor? Enerji Bakanlığının bu konuda bir planı, uygulaması yok mu? Veya varda göz ardı mı ediliyor? Usul ve plana için Ankara’da siyasi takip mi yapılmıyor? Göz mü yumuluyor?
ENERJİ İHTİSAS BÖLGESİ ALANI HARİÇ HER YER GES!
Niğde’deki onlarca GES faaliyete geçti, bunun bir usül ve planı yok mu? Arazi kapattım, ceviz dikeceğime GES yapayım, teşvik ve kredi de hazır, kafamıza göre istediğim yerde bu santralleri açabiliyor muyuz? Küçük sulama veya aydınlatma amaçlı enerji panellerini kast etmiyorum. Lisanslı lisansız ticari amaçlı GESleri kast ediyorum. Neden bu GESler diğer iller de olduğu gibi bir Enerji Bölgesinde toplanıp planlı şekilde neden oluşturulmuyor. Dünya’da belli bölgelerde binlerce dönümlük arazide yerleşim yerlerinden çok uzak yerlerde kuruluyor. Bizde neden bu şekilde yapılmıyor.
ÇEMBERİN YA İÇİNDESİN YA DIŞINDA!
Bu GES lerin araziye, iklime, habitata zararları nelerdir. Güneş panelleri, alüminyum, kadmiyum, bakır, galyum, indiyum, kurşun, molibden, nikel, silisyum, gümüş, selenyum, tellür, kalay ve çinko gibi ağır metallerinin bir kombinasyonunu içerir. Bu metallerden kadmiyum ve kurşun, toksik olup kanserojen etkileri sabittir. Bölge iklimini, toprağın cinsini, ısı ve soğuk dengesini değiştirici etkileri var.
Öz cümle; Niğde’de bu GES savrukluğunu ve rantını, GESler haricinde de gerek imar, sanayi ve çeşitli yatırım amaçlı mera ve mutlak arazilerin, marjinal yani tarım yapılamaz arazilere dönüşümü ne kadar takip ediliyor, sorgulanıyor?
Sorumlu resmi kurumlar görevini yapıyor mu?
Siyasi iktidar ve muhalefet aynı çemberin içinde mi?
Dışında mı?