Niğde'de Eğitim - İş Sendikasının önderliğinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlandı.
Niğde Cumhuriyet Meydanında Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı Eğitim-İş Niğde Şubesi önderliğinde yapılan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması yapıldı. Son yılların en kalabalık katılımlı 1 Mayıs kutlamasında katılımcılar halay çekti, sloganlar atıldı. CHP Niğde Milletvekili adaylarınında katıldığı etkinlikte Eğitim-İş Niğde Şube Başkanı Timur Özkan alanda bir basın açıklaması yaptı.
Konuşması sık sık sloganlarla desteklenen Eğitim iş Niğde Şube Bakanı Timur Özkan açıklamasında; "Bugün, yoksulluğa, bu sömürü düzenine karşı haykırmak , 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü alanlarda kutlamak için toplandık.
Bir yandan da yaşadığımız büyük deprem felaketinde kaybettiğimiz onbinlerce yurttaşımızın acısını ulusça yaşadığımız günlerden geçiyoruz.deprem de kaybettiğimiz tüm canlarımızın ruhları şadolsun, ulusça başımız sağolsun.
Türk halkı olarak çok ağır bir ekonomik krizin pençesindeyiz. Bu yaşanan ilk kriz değil,akıllar başa alınmadıkça son kriz de olmayacak.
Bu yoksulluğun,bu krizlerin sorumlusu elbette ülkeyi yöneten AKP İktidarıdır.
Peki neden her seferinde bu krizlerin bedelini emekçiler ve yoksul halk kesimleri ödüyor,neden hesap hep bize kesiliyor?
EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
Bir elleri yağda bir elleri balda olanlar bize sabredin geçecek diyorlar, düzeltirsek gene biz düzeltiriz diyorlar.
Ülkemizin bütün değerlerini özelleştirme adıyla peşkef çekenler,ülkemizi tarımda, sanayi de açık pazar haline getirenler,ekonomiyi,faiz,döviz ve borsadan ibaret görenler mi düzeltecek?
Sermayenin yollarına güller döken, trilyonluk vergi borçlarını bir kalemde silen,keserleri hep sermayeden yana yontanlar mı düzeltecek,söz konusu olan emekçilerin maaşlarına yapılacak artış olduğun da kırk dereden su getirenler,emekçilere kaşıkla verip kepçeyle geri alanlar mı düzeltecek? Geçiniz bunları.
Sonra çıkıp aynı gemideyiz edebiyatı yapıyorlar,hangi aynı gemi bu?
Bir yanda savurganlık,lüks, şatafat ve devletin malı deniz anlayışı. halkın vergilerinden kazandıkları paralarla Londra da mahalle satın alan mütahitler,burunlarına pudra şekeri çeken kokainci yeni yetme züppeler, öbür yandaysa ağır zamlar ve delirmiş bir enflasyonun altında yosullukla,açlıkla sınanan kamu çalışanları,işçiler,siftah yapamayan esnaf,mazotunu gübresini alamayan,toprağını ekemeyen çiftçi ve daha acısı açlıktan çöplerden ekmek toplayan küçücük çocuklar.
EMEKÇİNİN BİRLİĞİ SERMAYEYİ YENECEK!
Milyonlarca emekçinin ve emeklinin aldığı maaş açlık sınırının altında bir ücrette eşitlendi,gelir adaletinde değil ama halkı yoksullukta eşitlemeyi çok iyi başardılar.
Bu kapitalist sömürü düzeninin çarkları kırılmadan,özelleştirme adıyla peşkef çekilen kurumlar yeniden kamulaştırılmadan,geçiş garantili, dolar ödemeli,londra tahkimli yollar,köprüler halkın malı olmadan olamaz kurtuluş.
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA,YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!
Biz bunu haykırmak için buradayız.
Biz halkız,biz emekçiyiz,lütuf değil,bizim olanı, hakkımız olanı istiyoruz.
Bizim mücadelemiz ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ışıklı yollarından ayrılmadan,tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye mücadelesi,
Bizim mücadelemiz üreten, kalkınmış bir Türkiye de, adam gibi paylaşmak mücadelesi,
kısa çöpün uzun çöpten hakkını alma mücadelesi.
Biz halkız,haklıyız ve kazanacağız!
ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın emekçilerin birliği!
Yaşasın tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye mücadelemiz!
Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,
Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde.
Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından,
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından.
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir" şeklinde konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmanın ardından alanda bulunanlar halay çekti.