Niğde'de özellikle Şahinali ve Çayır Mahallesinde bazı binalar ağır hasar almıştı. Niğdeli depremzedeler daha önce de basın açıklaması yapmışlar ve yardım istemişlerdi. Niğde’de deprem nedeniyle hasar gören binalardan tahliye edilen ev ve iş yeri sahipleri mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. 


ÇOK ÇARESİZ KALDIK
Niğdeli depremzede Belgin Angı Niğde Belediyesi önünde yaptığı açıklamalarında sert konuştu. Milletvekillerine seslenen Angı, bizim derdimize çözüm bulun, Oy için geldiğiniz gibi yardımcı olmak için de gelin, dedi. Angı konuşmasında şunları söyledi; 
"Değerli basın mensupları öncelikle Niğdeli depremzedeler adına bize verdiğiniz değerden dolayı hepinize sonsuz teşekkürler ediyoruz. Sizler de olmasanız biz Niğdeli depremzedelere sahip çıkan hiç kimse yok. Deprem olalı altı ay oldu. Bugüne kadar bize gerekli hiçbir destek yapılmadı. Bizi arayan soran yok. Bize insan muamelesi yapan yok. Sayın Valimiz Mustafa Koç, Sayın Belediye Başkanımız Emrah Özdemir belli bir süre bizimle ilgilendi. Ondan sonra bizi unuttular. Vali Bey'le bir kere 45 dakikalık veya bir saatlik bir toplantı bizim isteğimiz üzerine yapıldı. Ondan sonra bizi ne arayan oldu ne soran.  Depremzedelere yapılacak TOKİ evleri nereye yapılacak? Arsa neresi? Ne zaman temel atılacak? Ne kadar sürede bize teslim edilecek? Bunların cevabını istiyoruz. Altı aydır sabırla bekledik ama Niğdeli depremzedeleri milletvekilleri de dahil bizleri kimse insan yerine koymuyor. Biz mağdur durumdayız. Zor durumdayız. Bütün düzenimiz bozuldu ama bizi umursayan hiç kimseyi göremiyoruz. Bugüne kadar bir kere depremzedeler gelsin de bir toplanalım, bir derslerini dinleyeyim demedi. Bizi yok kabul et diğer deprem bölgelerine her türlü fedakarlığı yapan Niğdeli yetkililer Niğde'deki depremzedeleri de görsünler. Biz çaresiziz. Altı aydır bekliyoruz. Gerekli hiçbir açıklama yok. Destek yok. Biz ne yapacağız? Yirmi beşer bin lira para ödendi. Çoğu arkadaş o yirmi beşer lirayı alamadı. Bankalara gidiyoruz. Para yok diyorlar. On beş dakika sonra o gişeden o bir şeye dolaşıyoruz. Parayı ancak bulabiliyoruz. Adımıza yatırılan para bile doğru dürüst ödenmiyor. Çok çaresiz kaldık" dedi. 

Niğde'den Dubai Çikolatasına Yerel Dokunuş Niğde'den Dubai Çikolatasına Yerel Dokunuş

ALDIĞINIZ OYLARIN HAKKINI VERİN

Açıklamasının devamında; "Sayın Niğdeli milletvekillerine sesleniyorum. Özellikle de AK Parti MHP milletvekiline. Oy isterken bütün bir kuvvetle gelip bizlerden oy istediniz. Şimdi niye biz Niğdeli depremzedelere bir kere ne yaptınız? Haliniz nedir? Demiyorsunuz. Bu Niğde'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak, bir Niğdeli olarak aldığınız oyların karşılığını bu insanların sorununa çözüm bularak arayarak vermenizi istiyoruz. Öyle köşeye çekilip üç ay beleş tatil yapmak yok. Biz yapamıyoruz tatil. Biz sürünürken sizin üç ay meclisi kapatıp tatil yapmanızı Allah bile razı olmaz. 
Lütfen aklınızı başınıza toplayın ve depremzedelerin sorunlarını çözün. Bizim artık dayanacak gücümüz kalmadı. Sayın valim bu işi özellikle sizin el atıp bir toplantı yapıp bir deprem geceleri evlerimiz konunda açık ve seçik bir açıklama yapmanızı bize cevap vermenizi istiyoruz. Yani ille kapalı meclisin önüne otobüslerle gidip orada ölüm orucuna mı başlayalım? Ya da birkaç kişi başımıza benzini döküp kendimizi ateşe mi verelim? Ölmeden demek ki insanın değeri olmuyor. 
Niğdeli depremzedelerin ölenimiz olmadığı için değeri yok Biz değer verilmesini bekliyoruz. Işlerimizin çözülmesini bekliyoruz. Sonuç bekliyoruz. Sonuç öyle serin yerlere oturup da ben bu ülkenin, ben bu ilin yetkilisiyim demekle olmuyor. Biz çaresiziz. Bu kadar depremzede ne olacak? Şu anda tarlada çalışan arkadaşlarımız var Onlar buraya gelemediler. Ama bütün arkadaşlarımız bizimle aynı düşüncede ben devlet yetkililerinden Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Bey'den Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan Niğde depremzedeleri görmelerini duymalarını istiyoruz. Bizlere yardım etmelerini istiyoruz. Ayrıca eşya taşırken çalınan eşyalarımızın için verdiğimiz dilekçelerin sonucunu bekliyoruz sayın savcılardan, hakimlerden. Biz bu kadar aşağılanacak bir ilin mensupları değiliz. Ama biz adam yerine koyan kimse yok. Doğma büyüme Niğdeliyim altmış yaşındayım. Ben bugüne kadar bu kadar alçalttığımız alçaltıldığımızı bu kadar değersiz olduğumuzu bilmiyordum. Ne zaman ki evlerimiz yıkıldı. Bir tane Niğdeli gelip de bize destek vermedi. 
Bir de diyorlar ki Niğde'de yıkılan ev mi var? Sayın Niğdeliler, Çayır Mahallesi'ne, Şahin Ali Mahallesi'ne bir gidin, bakın. Yıkılan ev var mı, yok mu? Sokakta kalan insanlar var mı, yok mu? Öyle ezbere konuşmakla hiçbir şey olmuyor. Siz şimdi bizim derdimizi görmezden geliyorsunuz da yarın aynı depremi siz yaşarsanız bizim yaşadıklarımızın bin beterini yaşayacaksınız. Bunu itiraf edemiyorsunuz. Biz devletten, sayın validen, Çevre ve Şehircilik Bakanından Sayın Cumhurbaşkanı'ndan, İçişleri Bakanı'ndan Adalet Bakanı'ndan hizmet bekliyoruz, yardım bekliyoruz, destek bekliyoruz.

AK PARTİ VE MHP MİLLETVEKİLLERİNE SİTEM
Bizim çalınan eşyalarımızı çalan insanlar elini kolunu sallayarak geziyor. 24 Şubat'ta verdiğim dilekçeyi halen bir sonuç gelmedi. Biz Niğdeli depremzedelere destek bekliyoruz. Zor durumdayız. Yardıma ihtiyacımız var. Bizi kimse unutmasın. Bize bir tek emniyetteki arkadaşlar destek veriyor. Onun dışında inanın kimsenin umurunda değiliz. Sıkış zaman gidiyoruz, yardım istiyoruz. Onun dışında bize destek veren, bizi gören hiç kimse yok. Özellikle tekrar söylüyorum. Niğdeli AK Parti ve MHP milletvekilleri. Niğdeli bu şekilde sürünürken o mecliste bizim sayemizde girip de o maaşları alıp üç ay tatil yapmak yerine derhal Niğdeli'yle temasa geçin depremzedelerle. Bizim derdimize çözüm bulun. Siz bizim derdimize çözüm bulmazsanız bundan sonraki seçimlerde de Niğdeli depremzedeler inanın size çözüm olmayacak. Biz ne zaman yardım istediysek ortada kaldık. Inanın Biz de bundan sonraki seçimde sizleri ortada bırakacağız. Bizi bu kadar çaresiz bıraktınız. İlin milletvekilleri yetkilileri olarak bence utanç duymanız lazım bu durumdan. Bu çaresiz insanlara destek vermediğiniz için başınızı yastığa koyduğunuz zaman bir düşünün." 

Editör: Selim GÖKEL