Ama nedense; Türkiye’de olan bütün hukuk dışı uygulamaların sorumlusu belli kesimler görülürken, bu ülkede ABD-İngiltere-Fransa-Almanya-İsrail istihbaratı, askeri operasyonları yokmuş gibi hareket ediliyor.
Kimse de bunu sorgulamıyor. Peki ama neden?
Türkiye uyuşturulmuştur.
Gaflet, dalalet ve hıyanet artık anlamsız kalmıştır.
Makam servet şöhret yalancılığı, din istismarcılığı, insani değer istismarcılığı, ileri demokrasi örtüsü altında sürdürülüyor. Halk, inekleştirilmiş koyunlaştırılmıştır. Öküzler, ormanlar kralı haline getirilmiştir.
Bakın; ABD ile Türkiye özel ordu kurmuş.
AKP hükümeti, Amerika ile olan "stratejik ittifakına" Türk ordusunu da dâhil etti.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone; Amerika ile Türkiye arasında kurulan yeni bir askeri birimin işaretlerini vererek, ABD ile Türkiye'nin yeni bir askeri örgüt kurduğunu açıklıyor. Kararı iktidarla yapılan gizli görüşmelerde aldıklarını belirten Ricciardone, "işbirliği örgütü" operasyonel görevler üstleneceğine işaret ediyor.
Ricciardone; "Türkiye'ye, terörle mücadelede işbirliği konusunda yeni bir öneri getirdik…. Hükümetle yaptığımız gizli çalışmalar girmeyeceğim. Türkiye, işbirliği örgütünün ne kadarını açıklayacağına kendisi karar verir."
Yine; Kuzey Irak benim kontrolümde oraya giremezsin diyerek terör örgütünü destekleyen ABD İç Güvenlik Bakanlığı (Homeland Security) Ankara’da büro açmış.
ABD İç Güvenlik Bakanı Janet Napolitano, Ankara’da 4 Bakan ve onlarca bürokratla ayrı ayrı görüşmeler yaptı. İstanbul’da işadamlarıyla bir araya geldi. Zİyaretin resmi gündemi; İstihbarat paylaşımının güçlendirilmesi ve uluslararası suçla mücadelede işbirliği, imiş.
Ankara’da tam zamanlı çalışacak olan resmi olarak sınır ve gümrük koruma göreviyle çalışacak olan büro, ABD Büyükelçiliği bünyesinde Ataşelik olarak hizmet verecek. ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, geçen ay kurulan Ataşelik, Türkiye’deki muadilleriyle irtibatı güçlendirmek için çalışacak.
ABD İç Güvenlik Ataşeliği, ABD’nin FBI’dan sonra Türkiye’de açtığı ikinci iç güvenlik kurumunun bürosu oldu. 2001 yılındayine ABD Büyükelçiliği bünyesinde Türkiye’de geniş yetkilerle donatılan ve Emniyet Genel Müdürlüğü’yle irtibat içinde çalışan birFBI bürosu kurulmuştu.
Yani elektronik istihbarat örgütü NSA ile her türlü iç-dış istihbarat faaliyet odaklı CIA ile her türlü iç güvenlik faaliyetli FBI Türkiye’de. Beş ilde şubeleri irtibat birimleri olan istihbarat ağı, radar üsleri, dinleme tesisleri, askeri ortaklık birimleriyle Türkiye’nin içinde.
Şimdi bu gerçekler ortada iken Türkiye’yi kim nasıl yönetiyor sorusunun cevabı da açık değil mi?
Toplumda ayrışma bölünme kin nefret öfke dalgaları kabarmış ama birilerinin umurunda değil. Makam şöhret, nemalanma servet gözleri kör etmiş, kulakları sağır etmişse söylenecek bir şey kalıyor mu?
Türkiye’nin en önemli suikastlerine ilişkin soruşturmalar yürütülmüyorsa, en önemli toplumsal olaylar soruşturulmuyorsa neden niçin sorusu sorulması gerekmiyor mu?
Günün Sözü:, Dış ve iç siyaseti bağımsız olmayan devlet, bağımlı devlet demektir.