Müslüm Gürses de gitti.
Mekânı cennet olsun.
Güzel adamdı.
*
600 bin liralık hastane masrafının başbakan tarafından sildirildiği açıklandı. Bilahare, başbakana gerek kalmadığı, sanatçıya vefa kapsamında, hastane yönetiminin zaten sildiği ifade edildi.
*
105 gece, 600 bin lira.
Geceliği 5 bin küsur lira.
*
E iyi ki silinmiş yani...
Çünkü, geceliği bu kadar paraya hastane odasında kalacağına, Çırağan Sarayı’nın boğaz’a sıfır kral dairesinde kalsaydı, çok daha az öderdi.
*
Boğaz manzarasını boşvereyim, son günlerimi Kâbe manzarasına karşı geçireyim deseydi... Mekke’de Kabe’ye sıfır Swissotel’de Hilton’da, Zemzem’de, 10’da 1’ine kalması mümkündü.
*
Ha diyebilirsiniz ki...
Hastaneyle oteli nasıl kıyaslarsın, doktorlara ayıp etmiş olmuyor musun?
*
Hastane odasının...
Geceliği 5 bin lira.
Devlette çalışan doktorun...
Aylık maaşı 5 bin lira.
Sen o doktoru, bir gecelik oda parasına 30 gün çalıştırınca ayıp olmuyor da, ben yazınca mı ayıp oluyor?
*
Bakın, geçenlerde elektrik-su borçları yüzünden böbreğini satan vatandaş, rayiç bedeli anlatıyordu... 20 bin liradan açmış kapıyı, alıcılarla kıran kırana pazarlık etmişler, neticede 15 bin liraya bırakmış.
*
Böbreğini bile satsan, o hastane odasında anca üç gece kalabiliyorsun.
Karaciğeri de ver...
Belki, bir hafta.
*
Bizim gazete iki gündür yazıyor.
Parası yetmeyen garibana, et yerine tavuk ibiği konulan üç liralık sucuklar gibi, ucuza, dandik görüntü veren emar’cılar türemiş... Vesikalık fotoğraftan teşhis koy, daha sağlam.
*
Uzun lafın kısası... “İstediğim doktora muayene oluyorum, istediğim hastanede ameliyat oluyorum, istediğim eczaneden ilacımı alıyorum, üstelik hepsi bedava, vesile olanlara Allah razı olsun” denilen sağlık reformu, budur.
*
By-pass’tan filan vazgeçtik...
Git tırnağını kestir bakayım da, gör vesile olanların reformunu!