Niğde Sağlık İl Müdürü Uzm. Dr. Bahadır Karaca, halk arasında titrek felç olarak tanımlanan Parkinson hastalığının beyinde dopamin salgılayan hücrelerin hasarı sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Parkinson hastalığının yavaş ve sinsi seyreden bir hastalık olduğunu belirten Dr. Karaca, hastalığın on yıl gibi bir süre boyunca sürekli ilerlediğine vurgu yaparak; “Ne ölümcül bir hastalıktır ne de felce neden olur” dedi.
Uzman Dr. Karaca; “Başlangıcında tek taraflı belirtiler görülürken daha sonra bütün vücuda yayılır. Belirtilerin şiddeti her hastada farklıdır. Hastalık genelde 40 yaşından sonra görülür ve erkeklerde görülme sıklığı biraz daha fazladır” diye konuştu.
Parkinson Hastalığına tanı koymak için özel bir yöntem bulunmadığına dikkati çeken Dr. Karaca, Laboratuvar yada röntgen tetkikleri sonucunda bunun anlaşılmasının mümkün olmadığını belirterek; “Fakat uzman bir nörolog tarafından hastadan ve hastanın yakınından aldığı bilgiler, ayrıca yaptığı muayene sonucu tanı koyabilir” dedi.
Hastanın hekim tarafından muayene edildiğinde hekim kas sertliği ile karşılaşıldığına işaret eden Dr. Karaca; “Zaten hasta da bunun farkındadır. Normalde kişi gevşemiş haldeyken kasların da gevşemesi gerekir. Fakat Parkinson hastalarında kas gergindir” şeklinde konuştu.
Parkinson hastalığının diğer belirtilerine değinen Dr. Karaca, hastalığın belirtilerinin; “Kişinin yazdıklarının okunaksız olması küçük yazmaya başlamak, yavaş yürümek, yürürken ayakları yere sürümek, vücudun öne doğru eğik bir şekilde durması, depresyon, sıkıntılı ruh hali, kas ağrıları, konuşma bozukluğu, kısık sesle ve donuk konuşmak, yürürken kolların sallanmaması, terleme, hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü), yutma zorluğu” olduğuna vurgu yaptı.
Dr. Karaca; “Parkinson’u iyileştirmek mümkün değildir, ancak Parkinson belirtilerini hafifletme konusunda etkili olan çeşitli tedaviler mevcuttur. Bu nedenle, belirtiler ve erken tedavi hakkında bilinçlendirme son derece önemlidir. Erken tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşladığından hastalar iyi bir yaşam kalitesini daha uzun süre koruyabilir” dedi.
“Erken tedavi ancak erken teşhis sayesinde mümkündür” diyen Dr. Karaca; “Bu nedenle Parkinson’un ilk belirtilerinin farkında olmak ve mümkün olan en kısa sürede doktora başvurmak son derece önemlidir. Parkinson’da erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı ispatlanmıştır” diye konuştu.
Sağlık İl müdürü Karaca, Parkinson hastalığı konusunda halkımızı bilgilendirirken şunları söyledi:“Parkinson Hastalığı ilk kez Doktor James Parkinson tarafından 1817 yılında titrek felç olarak tanımlanmıştır. Parkinson Hastalığı beyinde dopamin salgılayan hücrelerin hasarı sonucu ortaya çıkar. Beynimizde hareketlerimizi kontrol eden ve bundan sorumlu olan hücreler bulunur. Bunlardan birisi de dopamindir.
Dopamin beyine gelen bilgileri bir sinir hücresine aktarır, böylece vücut dengesi sağlanmış olur. Fakat bu hücrelerin bir kısmı hasar gördüğünde yada azaldığında dopamin salgılanamaz, azalmış dopamin sonucu vücutta titreme ve yavaş hareket etme gelişir.
Parkinson yavaş ve sinsi seyreden bir hastalıktır. Hastalık on yıl gibi bir süre boyunca sürekli ilerler. Ne ölümcül bir hastalıktır ne de felce neden olur. Başlangıcında tek taraflı belirtiler görülürken daha sonra bütün vücuda yayılır. Belirtilerin şiddeti her hastada farklıdır. Hastalık genelde 40 yaşından sonra görülür ve erkeklerde görülme sıklığı biraz daha fazladır.
Parkinson Hastalığına tanı koymak için özel bir yöntem yoktur. Laboratuvar yada röntgen tetkikleri sonucunda bunun anlaşılması mümkün değildir. Fakat uzman bir nörolog tarafından hastadan ve hastanın yakınından aldığı bilgiler, ayrıca yaptığı muayene sonucu tanı koyabilir.
Hasta hekim tarafından muayene edildiğinde hekim kas sertliği ile karşılaşır. Zaten hasta da bunun farkındadır. Normalde kişi gevşemiş haldeyken kasların da gevşemesi gerekir. Fakat Parkinson hastalarında kas gergindir.
Diğer belirtileri ise şunlardır: Kişinin yazdıklarının okunaksız olması küçük yazmaya başlamak, Yavaş yürümek, yürürken ayakları yere sürümek, Vücudun öne doğru eğik bir şekilde durması, Depresyon, sıkıntılı ruh hali, Kas ağrıları, konuşma bozukluğu, kısık sesle ve donuk konuşmak, Yürürken kolların sallanmaması, Terleme, hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü), Yutma zorluğudur.
Parkinson’u iyileştirmek mümkün değildir, ancak Parkinson belirtilerini hafifletme konusunda etkili olan çeşitli tedaviler mevcuttur. Bu nedenle, belirtiler ve erken tedavi hakkında bilinçlendirme son derece önemlidir.
Erken tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşladığından hastalar iyi bir yaşam kalitesini daha uzun süre koruyabilir. Erken tedavi ancak erken teşhis sayesinde mümkündür; bu nedenle Parkinson’un ilk belirtilerinin farkında olmak ve mümkün olan en kısa sürede doktora başvurmak son derece önemlidir.