AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen, 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak olan Milletvekili Genel seçim çalışmaları kapsamında ülke gündemini değerlendirmek amacıyla dün 2 ayrı TV kanalının ekranlarına konuk oldu.
Ülke ve Niğde gündemini TRT Haber ve Ülke TV ekranlarında değerlendiren AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen’in programı dün TRT Haber ekranlarında saat: 11.15’te Ülke TV ekranlarında ise saat: 15.00’de canlı olarak yayınlandı.
TRT Haber ekranlarında yayınlanan Üçüncü Havalimanı Finansman Toplantısından sonra canlı yayına katılan Niğde Milletvekili Özegen; “Böyle önemli bir günde bu büyük havalimanın imza törenin hemen ardından sizlere konuk olmaktan mutluluk duyuyorum. Belki havalimanı temeli sözcüğü bazıları için küçük gelebilir. Ancak Türkiye’nin bulunduğu duruma baktığımız zaman enerjimiz, doğal gazımız, petrolü olmayan bir ülke ve üretmekten başka hiçbir şansı olmayan bir ülke, ürettiğini satmaktan başka hiçbir şansı olmayan bir ülkede bugün çok önemli bir projenin kredisinin imzalanıyor olması ekonomi açısından hayati öneme sahip” dedi.
Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesinde tam 60 ülke bulunduğunu ifade eden Niğde Milletvekili Özegen; “Bu 60 ülkede 1,5 Milyar civarında nüfus var. 25 Trilyon dolar milli gelir var, 8 trilyon dolar dış ticarete sahip bir Pazar var. Yani 4 saat uçuşluk mesafenizde 8 Trilyon liralık bir dış Pazar var. Şimdi bunu neyle değerlendireceksiniz? Artık eskisi gibi böyle küçük havalimanları, havaalanlarıyla bunu yapmak mümkün değil” diye konuştu.
Dolayısıyla siz büyük hedefler koyuyorsanız, 2023 hedefleri koyuyorsanız ancak böyle büyük uluslar arası mega projelerle bunu gerçekleştirebilirsiniz” diyen AK Parti Milletvekili Özegen; “Bu havalimanı Türkiye’nin gelecek vizyonu açısından bence ekonomi açısından da bir sıçrama noktası. Çünkü 1980 -1990’lı yıllarda Allah rahmet eylesin, Özal’la birlikte dışa açılma ve rekabetin öğrenildiği yıllar oldu” dedi.
Türkiye’nin daha önce sadece çok küçük çaplı tarım ürünleri ihraç edebilen bir ülkeyken rahmetli Özal’la 80’li, 90’lı yıllarda yeni bir atılım yaparak dışa aldığını anlatan AK Parti Niğde Milletvekili Özegen, ülkemizin o dönemde 4.7 büyümelerle bir ivme kazandığını, 1991 -2001 geldiğimizde 2.9 büyüme hedeflerine tekrar gerilediğini, bu dönemlerin ise koalisyonlu kayıp yıllar olduğunun altını çizdi.
“Aslında buradan ekonomiyi tarif ederken tam günümüzün konusuna da değinmek lazım” diyen Niğde Milletvekili Özegen; “İstikrarın ve 13 yıldır iktidarda olan AK Partinin bu gün Türkiye nin önüne koyduğu mega uluslar arası projelerin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Şimdi 2002 – 2007’lere geldiğimizde 1. Nesil reformlarla AK Parti iktidarı çok önemli atılımlar yaptı. Bir taraftan demokratikleşme alanında; çünkü demokrasinin de direkt ekonomiyle alakası var. Dolayısıyla o adımlar, o reformlar yapılmasaydı ülkeye yabancı yatırımcı getirmenizin mümkün olmayacaktı” dedi.
AK Parti Milletvekili Özegen; “Dolayısıyla doğalgazınızın, enerjinizin, petrolünüzün olmadığı bir ülkede siz kendi tasarruflarınızın da buna yeterli olmadığını düşündüğünüz zaman 2 tane şansınız kalıyor: 1) ülkenize yabancı yatırımcı çekmeniz gerekiyor. 2) Diğer taraftan ülkenizde sanayiyi daha çok geliştirip ve bunları satmanız gerekiyor. Onun için bu havalimanı belki son çeyrek yüz yılın en büyük projelerinden bir tanesi olarak adlandırabilir” diye konuştu.
“Burada sadece yolcu taşımacılığı yapılacağını düşünmemek lazım” diyen AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen, konuşmasına devamla şunları söyledi:
“Bunun uluslar arası ticarete kazandıracağı ivmeyi göz önüne aldığımızda biraz önce söylediğim etrafınızdaki 4 saat uçuş mesafesinde 8 Trilyon TL’lik bir ticaret hacmine ulaşmak, bundan en büyük pastayı ve payı almak Türkiye için oldukça önemli. Çünkü genç bir nüfusa sahibiz her yıl istihdam piyasasına 1 Milyon gencimiz yeni giriyor.
Biz 1 Milyon yeni gencimize iş bulduğumuz gibi yaklaşık % 9.1’larda seyir eden diğer işsizlerimize de buna ilave iş bularak ancak bu genç nüfusumuzu istihdam alanımıza sokup üretime kazandırabiliriz.
Üretime kazandırdığımız zaman tabi bir taraftan istihdama bu gençlerimizi kazandırırken aslında diğer taraftan doğal olarak üretimi artırıyoruz. Üretimi artırdığımızda da bu ülkenin zenginliğini artırıyoruz demektir.
Yani dolayısıyla bu havalimanı son derece önemli, böyle diyoruz. Ama bakın, son zamanlarda ekonomide dalgalanmalar var. Küresel ekonomik krizin etkisiyle dünya piyasalarındaki dalgalanmalarla buraya baktığımızda özellikle 2008 – 2009 dünya finans krizinde Türkiye en az etkilenen ülkedir.
Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın o zaman hatırlarsanız Başbakan olarak; “Bu kriz bizi teğet geçecek” dediği zaman alay konusu olmuştu. Ama gördük ki, dünya finans krizinden en az etkilenen ülkelerden bir tanesi olduk.
Ama bunun arkasından maalesef ülkemizde içeride ve dışarıda özellikle bu Anadolu coğrafyasında istikrar istemeyen, Türkiye’nin büyümesini istemeyen, Türkiye güçlendiği zaman bu coğrafyada daha çok barışa katkı vereceğini bildikleri için barış karşıtlarının hepsi bir anda harekete geçti ve ülkemizde siyasi istikrarı ekonomik istikrarı bozmak için bir çok eylemle ve maalesef buna bağlı komplikasyonlarla karşı karşıya kaldık.
Dolayısıyla biz AK Parti iktidarı olarak 13 yıllık iktidarımızda 2002–2007 de yaptığımız birinci nesil reformlarla aslında bu günlerin alt yapısını yapmış olduk. Şimdi ikinci nesil reformlar Sayın Başbakanımızın açıkladığı 25 başlıkta yaklaşık 1500 ayrı alanda yeni ikinci nesil reformlar biliyorsunuz. Bu daha önce ilan edilmişti.
Bu reformların yapılabilmesi Türkiye’yi 2023 ve 2071 hedeflerine ulaştıracak çok önemli reformlardır. Bu havalimanı da onların altyapısından bir tanesidir. Hızlı tirenler, havalimanları, kuru limanlar bunların hepsi aslında ticaretin gelişmesi, daha çok ticaret yapmak üretim yapmak, Türkiye’yi bir üst lige daha çıkartmak hedefimizdir.
Coğrafyamızda yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak Türkiye’nin gücünü, ilerleyişini kırmak isteyen çevreler var. Tabi üzülerek şunu görüyoruz; dışarıda bunu anlayabiliyoruz ama içeride buna alet olanları hakikaten anlamakta zorlanıyoruz. Hangi sebeple olursa olsun…
Çünkü bu ülkede yaşayan 77 Milyon hepimiz aynı gemide seyahat ediyoruz. Sonuçta 2001 krizi olduğunda toplumun bütün kesimleri bundan etkilendiler. Örnek verecek olursak 7 Haziran seçimlerinde bize en çok sitem eden emeklilerimiz. O zaman 258 TL maaş alıyorlardı. Ancak hatırlayın, 2001 krizinden sonra emekli ve memur maaş alamayacak duruma gelmişti.
Yunanistan’daki tabloya benzer bir durum yaşanıyordu. Merhum Ecevit, 500 milyon dolarlık İMF ile kredi anlaşması için görüşmeye gittiğinde ertesi gün Kamuoyuna ve basına düşen görüntüleri Türk milletini incitmişti. Yani o gün memurunun, emeklisinin maaşını ödeyemeyecek olan bir ekonomiden bugün 11 Bin dolarlara gelmiş. Orta teknolojili bir sanayi ritmini yakalamış. Bugün 2023 hedeflerine artık yeni bir sekmene geçmek isteyen Türkiye’nin durdurulmak isteniyor, terörle durdurulmak isteniyor, iç kargaşalarla durdurulmak isteniyor.
Toplum terörize edilmek isteniyor. Maalesef buna dışarıdan olduğu gibi içeriden de dış etkilere alet olan insanları görüyoruz. Bu aslında bizi son derece üzüyor. Ancak şunu hemen ifade edeyim; şu anda ensemizi karartmayalım. Yani Türkiye 150 yılda çeşitli zorlukları atlattı. Geçmişten bugüne geldiğimizde çok kadim bir devlet geleneği olan ve güçlü yapısı olan bir ülke. Bunları da atlatacağız, vatandaşlarımızın hiçbiri endişe etmesin.”