Abhazya, 1992 yıllarında Gürcistan’la girdiği savaşta on binlerce insanın ölümünden sonra bağımsızlığını elde etmiştir. Gürcülerin terk ettiği yerleşim yerlerinin bu gün %40’ı boş vaziyettedir. Yılda üç ürün alınabilen bu mümbit araziler devlet tarafından kamulaştırılmıştır. Bu verimli yerlerin dönümünü isteyen herkese 1,5 dolara kiraya verilmektedir.
Abhazya’nın her yeri yemyeşil, sulak, balta girmemiş ormanlarla kaplanmıştır. Tarımla uğraşanlar bu işi sadece hobi olarak yapmaktadır. Yer altı zengini olan bu ülkede petrol, doğal gaz, barajlardan elde edilen elektrik fazlasını halka ücretsiz verildiği, evlere kira alınmadığını, benzinin litre fiyatının bir lira olduğunu ifade ettiler.
Abhazya’nın Başkenti Sohum’da AVM ye rastlamadık. Ciddi anlamda fabrikada yoktu. Göz alabildiğince Karadeniz sahilinde önemli bir sosyal tesis yoktu.
Abhazya, bir yanda Rusya, diğer tarafta Gürcistan devleti arasında sıkışıp kalan, dünyaya kapalı bir ülkedir. Türkiye’den gelen misafirlere karşılama töreni en üst seviyede yapılmıştır. Dış işleri Bakanlığı önünde Meclis Başkanı, Cumhur Başkanı Genel sekreteri, Başbakan, Dışişleri, İçişleri ve bazı bakanlar, valiler, belediye başkanları yer almıştır.
T G F Başkanlar Konseyi, Abhazya'nın başkenti Sohum'da,76 yazılı ve görsel medyadan basın mensubu, Cemiyet Başkanları katılmışlardır.
Abhazya Dışişleri Bakanı Vyaceslav Çirikba, TGF Başkanları onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada;
“Bizim kardeş ülke Türkiye’den bağımsızlığımızın tanınması, Ankara'da temsilciliklerin açılmasını ve Türkiye ile deniz, hava ve kara ulaşımının başlamasını bekliyor, ardından da Türk yatırımcıları Abhazya'ya yatırım yapmaya bekliyoruz.
Türkiye ile Osmanlı’dan bu yana köklü ilişkilerimiz var. Abhazya bağımsızlığı için çok bedel ödedi. Bu ödenen bedel karşılığında bağımsızlığımızın tanınmayı istiyoruz. Türkiye'nin bu konudaki tutumu da bizim için önemli" şeklinde konuştu.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel de, Abhazya'nın bağımsız, ekonomik, demokratik bir devlet olarak tanınmasının dünyaya zenginlik katacağını ve barışa katkı sağlayacağını belirtti.
TGF Heyeti ilk olarak Dışişleri Bakanlığı'nca verilen yemeğinde Abhazya hükümeti tam kadro katıldı. Yemekte, Başbakan Loneid Lakerbaya, Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Çirikba, Enformasyon ve Komünikasyon Bakanı K.V. Bjaniya, Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı H.R. Jopua, TGF Genel Başkanı Atilla Sertel, Türkiye Abhaz Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ramazan Cengiz Koç, Abhaz bürokratlar ve gazeteciler katıldı.
Abhazya Başbakanı Lakerbaya, yemekte yaptığı konuşmasında, “Davetimizi kabul edip konuğumuz olmanızdan son derece memnunuz. Buradaki toplantınız iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı koyacaktır. Gazeteciler arasında başlayan bu diyalog mutlaka karşılıklı dostluk ve iyi niyetin somut bir şekilde hayata geçmesini sağlayacaktır. Ülkemizden iyi düşüncelerle ayrılmanızı yürekten temenni ediyorum ve Abhazya’nın tanıtımına koyacağınız katkılar için şimdiden teşekkür ediyorum.
Abhazya, Türkiye Cumhuriyeti ile olan tarihi ve kültürel bağlarına büyük değer atfetmekte ve iki dost halk arasındaki temas ve iletişimin yoğunlaşmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Biz zor bir dönemden geçmekteyiz. Yeni, özgür, bağımsız bir Abhazya inşa ediyoruz. Ancak hiçbir ülke dostları olmadan gelişemez. Abhazya’nın uluslararası arenada daha fazla ülke tarafından tanınmasıdır”. Dedi
Abhazya Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Çirikba şunları söyledi:
- Türkiye Cumhuriyeti tarafından Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınması.
-Ankara’da Abhazya Cumhuriyeti ve Sohum’da Türkiye Cumhuriyeti diplomatik temsilciliklerinin açılması, pasaportların ve diğer hukuki evrakların karşılıklı olarak tanıması.
-Ankara’da Abhazya Cumhuriyeti ve Sohum’da Türkiye Cumhuriyeti diplomatik temsilciliklerinin açılması, pasaportların ve diğer hukuki evrakların karşılıklı olarak tanıması.
-Abhazya ve Türkiye Cumhuriyeti arasında hava ve deniz ulaşımının başlatılması.
-Türk yatırımlarının Abhazya ekonomisine çekilmesi gerekliliğine inanıyoruz.
-Türk yatırımlarının Abhazya ekonomisine çekilmesi gerekliliğine inanıyoruz.
Bizim, Türk kardeşlerimizle organik bağlarımız vardır. Dünyaca ünlü Türk gezgin Evliya Çelebi “Seyahatname” isimli kitabında, Abhaz dili ile ilgili son derece değerli bir bilgi sunmuştur. Çelebi’nin annesi ile dayısı Sadrazam Melik Ahmed Paşa’nın Abhaz asıllıdır. Birçok padişahın annesi ve eşi Abhazdır. Mustafa Kemal’in yanında çok sayıda Abhaz yer almıştır. Türkiye’nin ilk başbakanı, Atatürk’ün sadık müttefiki Rauf Orbay, Abhaz asıllıdır.
Bugün, 21. yüzyılda, Abhaz ve Türk halkları arasındaki ilişkilerde yeni bir çağın başlamasını umuyorum. Bizler, Karadeniz’in iki yakasında yaşayan yakın komşularız. Birbirimizi daha iyi tanımalıyız. Özellikle inşaat, tarım ve turizm alanlarında birlikte iş yapmalıyız. Abhazya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi olacağından kuşkum yok.”dedi.
Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi ve Abhazya Gazeteciler Birliği tarafından Kutol Köyü’nde düzenlenen akşam yemeğine Başbakan, İçişleri, Dış işleri, Meclis Başkanı, Belediye Başkanları, valiler ve üst düzey bürokratlar katıldılar. Heyet, dünyanın 2. büyük mağarasının bulunduğu Afon kentini de gezme fırsatını buldu.
Abhazya Ticaret Odası Başkanı G.L. Gagulia tarafından Gagra kentinde akşam yemeği verdi. Programın son gününde ise doğa harikası olan Ritsa gölü ve çevresine gezi yapıldı.
Abhazya Türk yatırımcıları için bir cennettir. Burada Tarihi ve doğal güzelliklere doyum olmaz. İlgililerin bilgisine sunuyorum.