Eğitimci Gazi KARABULUT yazdı
Alparslan Türkeş “Her toplumda idealistler vardır, ülkücüler vardır ve ülkücülerin, idealistlerin bulunuşu toplumlar için bir saadettir; büyük bir talihtir!”[1] diyor. Nitekim Atatürk’ün okul müfredatına alınmasını istediği Grigory Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitabındaki Johan Wilhem Snelman’ın Finlandiya için verdiği mücadele, Finler için çarpıcı bir örnek olarar yerini almıştır. Snelman’ın “Aydınların görevi, toplumun zekâsını, vicdanını, irade ve enerjisini uyandırmak ve harekete geçirmektir.”[2] sözüyle özetleyebileceğimiz idealist mücadelesi ve ulaştığı hedefler, toplumların ülkücüleri adına ehemmiyetle incelenmesi gereken bir somut veriyi teşkil eder.
Elbette yakın dönem Türk aydınlanma hareketine yön verenleri incelediğimizde de fikri yapılanma zemininde büyük idealist tutumlara şahit oluruz. Mesela Gaspralı İsmail, Türk aydınlanma ve birliği için Usul-ü Cedit adlı eğitim hareketi, Kafkaslardan bütün Türk Dünyasına yayılan bir fikri mücadelenin derin izlerini taşır. Hakeza, Akçuraoğlu Yusuf’un 1904 yılında, Mısır Kahire’de çıkan Türk adlı gazetedeki Üç Tarz-ı Siyaset[3] adlı makalesi de bir başka aydınlanma hareketinin izlerini taşır. Bu silsileyi hızla çoğaltabiliriz. Aralık 1908’de kurulan Türk Derneği[4] etrafındaki aydınlar, “Türklerin faidesine çalışır.”[5] sloganıyla çıkan Türk Yurdu Dergisi yıllarca Türk Milliyetçisi aydınların fikri mücadelelerini paylaştıkları alan olmuştur. Hüseyin Nihal Atsız’ın1931-1934 yılları arasında çıkardığı Atsız Mecmua ve Orhun Dergisi sonrasında devam eden dergicilik faaliyetleri, yine dönemin milliyetçi aydınları tarafından neşredilen benzer matbuatlar toplumsal fikri tekâmül açısından ciddi etkiler göstermiştir.
Belirtilen çalışmaların tamamı döneminde toplumları ve yöneticileri derinden etkilemiş ve toplumların geleceğini belirleme hususunda büyük rol oynamıştır.
Günümüzde de dergi ve kitap çalışmalarının yanı sıra toplumun tamamına yönelik faaliyetleriyle Ülkü Ocakları alabildiğine etkin projelere imza atmaktadır. Özellikle gençliğin hedeflerini ilmi ve milli çerçevede etkileyen Ülkü Ocakları; tarihsel mirası geliştiren bir hüviyet sergilemektedir. Alparslan Türkeş’in ülküleri, “Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür.”[6] Şeklinde ifade ettiği ülkülerin hayata geçirme adına oldukça ciddi çalışmalarına şahitlik ediyoruz.
Ülkü Ocaklarının geleneksel faaliyetleri içerisinde yer alan konserler, seminer, konferanslar, çalıştaylar, paneller, teşkilat içi eğitim çalışmalarını bile günümüz insanının teknolojik bağımlılıklarına karşı oldukça etkili sosyal projeler olarak değerlendirmek gerekir. Bu çerçevede, yurtlar açan, Ülkü Evleri kuran, yardım kampanyaları düzenleyen, profesyonel soru bankaları oluşturan, ücretsiz kurslar, dersler veren, hazırladıkları özel eğitim grupları ile belli alanlarda uzmanlaşacak nitelikte gençler yetiştiren, bilgi-kültür yarışmaları yapıp gençlere yönelik sosyal faaliyetler organize eden Ülkü Ocakları “Bireyin problemi görme ve çözme yeterliliği kazanması” hususunda oldukça kaliteli faaliyetlere imza atmaktadır.
Ülkü Ocaklarının zaten doğal çalışmaları arasında yer alan bu etkinlikler bile toplumsal değerlerin, bireyden cemiyete yönelişteki bilinç paydasının aktifleşmesine katkısını düşünecek olursak çağdaş projelerinin ehemmiyeti daha iyi anlaşılacaktır.
Ülkü Ocaklarının bir eğitim ve kültür atılımı olarak değerlendirebileceğimiz Dede Korkut ve Kutadgu Bilig adlı çocuklara yönelik kitapların öğrencilere ulaşması alabildiğine etkili bir milli kültür hamlesi olmuştur. Yine Türk büyüklerini tanıtmak gayesiyle hazırlanmış olan Türk Büyükleri Okuma Serisi de Türk çocuklarının kendi geçmişlerini anlamaları açısından büyük katkı sağlamaktadır. Üstelik Türk Büyüklerini Okuma Serisinin animasyon şeklinde OcakTV youtube kanalından takip edilebiliyor olması da çalışmalara ayrı bir güzellik katmıştır. Ülkü Ocakları okul öncesi çocukları da unutmamış ve onlar için boyama kitapları hazırlayarak çocukların kendi kültür ögelerini boyama yaparak öğrenmelerini teşvik etmiştir.
Özellikle pandemi sürecinin olumsuz etkilerini aşmak için, bu kitaplar ve her sayısı bir öncekinden daha muhteviyatlı olan, İngilizce Rusça, Farsça, Arapça şeklinde de on line de ulaşılabilen Ülkü Ocağı Dergileri büyük bir fırsat olmuştur. Çağımızda teknolojinin vazgeçilmezliği gerçeğinden hareket ile sınavlardan önce gerçekleştirilen on line denemeler, veli ve öğrencileri bilgilendirmeye yönelik sunumlar, geliştirilen on line uygulamalar; tercih robotu, Ocaktabul, Bilgi Ocakta, toplumsal ihtiyaçları karşılayacak niteliktedir.[7]
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım Bey’in her biri üzerinde titizlikle durduğu projelerden biri olan, Permakültür/Sürdürülebilir Tarım Projesi adlı çalışma tarım ülkesi olan Türkiye için bir fırsata dönüştürülmesi ve tatbiki için desteklenmesi gereken gayet anlamlı bir sürecin işaretlerini vermektedir. Yine Sayın Genel Başkan tarafından sıklıkla dile getirilen ve çağımızın olmazsa olmazı olarak nitelendirebileceğimiz “Odak 2023” adlı hızlı okuma projesi toplumun pek çok katmanını ilgilendiren büyük bir emeğin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Projenin gerekçesi şu şekilde ifade edilmektedir. “ODAK 2023 yazılımı kullanıcılara herhangi bir teknik öğretmemekte, kullanıcıların motor becerilerini geliştirmektedir. Bu nedenle kullanım sonrası elde edilmiş olan becerilerin zamanla kaybolması söz konusu değildir. ODAK 2023 yazılımında; anlayarak okuma hızları, dikkat, odaklanma, okuma hızı gibi tüm ilerlemeler ayrı ayrı kayıt altına alınmakta, grafikler halinde kullanıcıya sunulmaktadır.”[8] Nitekim projenin Türkiye’nin her yerinde Ülkü Ocakları aracılığıyla teşekkür ve takdir belgesi alan öğrencilere ulaştırılması gayet anlamlı, kalıcı, etkili bir organizasyon olmuştur.
Yine Türkiye’de bir ilk olarak uygulamaya sokulması planlanan, Blok Zincir Akademisi adlı bir yıl sürecek olan “Dijital varlıklar ve Metaevren teknolojisi” gibi içerikler ihtiva edecek olan proje, çağımızın toplumsal gerekleri/gerçekleri açısından alabildiğine önemli bir adımdır.
Belki de başlıkları verilen her bir proje tek tek incelenerek/irdelenerek topluma katkıları açısından ele almak gerekmektedir. Ancak Ülkü Ocaklarının, kanaatimizce toplumcu bir bakış ile milli ve ilmi esaslar çerçevesinde ortaya koyduğu bu çalışmaları bir arada sunmak gayesi ile böyle bir değerlendirmeye gereksinim duyuldu. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Bey’in “Ülkü Ocakları; aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt gibi yükselen millet ve vatan sevdasının ufuk ötesini görebilen, zamanlar üstüne çıkabilen iman kaynağıdır.” şeklinde ifade ettiği Ülkü Ocakları bu yaklaşımı hakkıyla ifa etmektedir.
Netice itibariyle Alparslan Türkeş’in “En büyük ve değerli yatırım insana yapılandır. İmanlı, ahlaklı, ülkü sahibi bir gençlik, o milletin geleceğinin teminat altına alınması demektir.”[9] sözünde olduğu gibi Ülkü Ocakları köklerinden kopmadan çağı doğru okuyan ve çağlar ötesini aydınlatmayı esas alan bir mücadelenin somut örneği olarak Türk Milletinin yarınlarını aydınlatmaktadır.
*Eğitimci-Yazar
[1] Alparslan Türkeş, Dokuz Işık, Burçak Yayınları, 2000, s. 129.
[2] Grigory Petrov, Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Yakamoz Kitap, 2015, İstanbul, s.98
[3] Akçuraoğlu Yusuf, Üç Tarz-ı Siyaset, Ötüken Neşriyat, 2015, İstanbul, s. 95
[4] Erol Kılıç, Türkçülüğün Tarihi, Ötüken Neşriyat, İstanbul, s. 242
[5] Türk Yurdu, 1. Sayı, kapak, İstanbul, 30 Kasım1911
[6] İlhan Bahar, Baş,buğ Türkeş ve Dokuz Işık, Kamer Yayınları, İstanbul, 2016, s.76
[7] https://www.ulkuocaklari.org.tr/
[8] https://www.ulkucukadro.com/2021/06/odak-2023/
[9] Ortadoğu Gazetesi, 12 Temmuz 1992