Ne yazdıysak o!.. Seçimin arefesinde beklenen AKP bombaları ardı ardına patlamaya başladı!
Zerre kuşkunuz olmasın son olanların hiç biri tesadüf değil, açık bir kurgudur.
Malum AKP perde gerisinde kalarak önce kaset operasyonunu yaptı, lakin ilahi adalet bu operasyonu bumerang misali geri teptirdi ve AKP’yi vurdu.
Şimdi hazırlanan seçim dezenformasyon taarruzunun ikinci paketindeyiz.
9 yıl, onlarca ay ve binlerce gündür gel ifade ver denmeyen, tersine Çankaya Köşkü’nde ağırlanıp maaşına zam yapılan Kenan Evren tam seçimin eşiğinde ifadeye çağrılıyor!
Ne imiş efendim darbecilerden hesap soracaklarmış!
Bu millet salak ya yer zannediyorlar!
Bu hadisede dramatik olan ayrıntı AKP’nin halkı aptal yerine koymasının yanı sıra, yargının böyle bir şeye alet oluyor görüntüsüne girmesidir!
Sadece bu fotoğraf bile Türkiye’de yargının içler acısı halini ortaya koymuyor mu?
Bitmedi...
Yine tam seçim arefesinde bir Orgeneral’e tutuklama!
Ağustos’ta Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Bilgin Balabanlı’nın sürpriz bir şekilde tutuklanması AKP’nin asker ve darbe üzerinden oy devşirmeye kalkması olarak yorumlanıp değerlendirilmez mi?
Yargının bu kararındaki zamanlama tesadüf olabilir ama kamu vicdanı nasıl değerlendirir?
Tutuklama tedbiri son çaredir, hal bu iken kaçma şüphesi olmayan birine üstelik seçim arefesinde çıkarılan tevkif kararı tartışılır değil midir?
Bu olanların gösterdiği şudur:
Seçime kadar toplumu yönlendirme adına daha çok şey olacak!
Kim bilir Dolmabahçe sırdaşı Yaşar Büyükanıt’la gizli kanka (!) Çevik Bir bile seçim yani oy uğruna ifadeye çağrılabilir !
Keza önceden yazdık Erdoğan’a sözde suikast timleri yakalanabilir ve bazı PKK’lılar sürpriz itiraflarda bulunabilir!
Dahası, göreceksiniz son 10 günde medyayı militanca kullanıp olmadık yönlendirmeler yapacaklar ki daha bugünden CNN-Türk, Haber Türk, NTV ve TRT bile açık infazlara başladı.
Yandaşların Amiral Gemisi olan malum Gazetenin son günlerdeki seyrine bakılırsa tahminim o gazetenin Kılıçdaroğu’nu son gün PKK ile özdeşleştirecek düzmece haberi tam sayfa olarak duyuracağı ve bu gazetenin milyonlarca adet basılıp bütün Türkiye’ye bedava dağıtılacağıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’yi uyarıyorum, muhtemel olan bu tür tezgahlara önlem alsın, en azından bugünden miting alanında açıklamalar yapıp beklenen oyunları bozsun, zira çamur vurgunu son gün olacağından cevap imkanını bulamayacak.
Keza Bahçeli bağlamında da ortam dinlemesi türden montajların servisi de hâlâ ihtimal dahilindedir.
Sakın bana Orgeneralin tutuklanmasına asker ne der sorusunu sormayın!
Asker şayet seçim öncesi zerre bir tepki verirse bunun adı AKP’ye yine mağduriyet inşası olur ki böyle bir durumda asker şaibe altında kalır.
Sonuç olarak söyliyeceğimiz şudur:
Olanlar ve olacaklar sürpriz değil, beklenen şeylerdir ve AKP’nin gerçek yüzünü gösteriyor.
Ama endişe etmeyin karanlığın en kesif olduğu an, aydınlığa en yakın olunan andır.
Zerre abartmıyorum, AKP panikte ve son çılgınlıkları bunu gösteriyor!
Umre yapan Kılıçdaroğlu
Adı: Bülent Kuşoğlu.
Merkez sağ kökenli haysiyet numunesi eski bir üst düzey bürokrat ve DYP ile Demokrat Parti’de siyaset yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu 20 yıldır bürokrasiden tanıyor ve onun Genel Müdür Yardımcılığını yaptı. Başbakan Erdoğan’ın inanç üzerinden hücumlarda bulunduğu Kemal Kılıçdaroğlu için Bülent Kuşoğlu şunları söylüyor:
- “Kemal Bey etnik ve dini kimliğini asla siyasete malzeme yapmaz, zira onun için bu ülkede yaşayan 74 milyon insan aynıdır ve onları ayrıştırıp tasnif etmez. Bütün fikir ve inançlara engin bir hoşgörüsü vardır.”
Devam ediyor merkez sağ kökenli Bülent Kuşoğlu: - “Çok yakınları dışında kimse bilmez ama biz yıllarca beraber çalıştık, iyi biliyorum Sayın Kılıçdaroğlu umre yapmıştır. Ayrıca Sayın Kılıçdaroğlu Seyyid Mahmut Hayrani’nin soyundandır. Hayrani, Anadolu’ya gelen alperenler zincirinin önemli halkalarındandır. Kemal Bey hem umre yapma olayını hem de soyunu, siyaseten istismar ediyor denmesin diye gizliyor ki benim yaptığım bu açıklamalara bile üzülecektir ama Başbakan’ın Sayın Kılıçdaroğlu’na yaptığı bel altı inanç hücumlarından sonra bunları açıklamak benim için artık vecibe olmuştur.”
Artık mağdur, tatbikat bile yapamayan askerdir!
Tatbikatlar askerin harbe hazır olma halidir.
Eğer bir ülkenin Silahlı Kuvvetleri tatbikat yapmıyor ya da yapamıyorsa bilinmelidir ki o ordunun savaşma yeteneği tartışmaya açıktır. Dünyanın sayılı orduları arasında zikredilen TSK’nın çok önemli tatbikatlarını iptal etmesi dehşet bir gelişmedir.
Açıktan ifade edilmese de bu iptal olayı Türk Silahlı Kuvvetlerindeki moral durumunu yansıtıyor.
Bir proje ya da intikam adına hukuk ve ahlak paspas yapılarak koca bir Cihan Ordusundaki Generallerin yüzde 10 küsuru kendi yurdunda esir edilmiştir.
Ortaya çıkan bu tablo aslında her bakımdan en büyük mağduriyettir.
Dilerim asaletli dediğimiz halkımız bunu kavrar ve sandıkta tepki koyar!
Mazot Tayyip’in oğluna 1500, çiftçiye 3500 lira!
Başlığı yanlış okumadınız yazılan doğru.
Evet mazot Tayyip Erdoğan’ın oğluna 1500, garip çiftçiye ise 3500 liradır.
Nasıl olur demeyin Tayyiban rejiminde oluyor işte!
Tayyip’in büyük oğlunda bir gemicik var mı?
Var!
Öyle ise mazot ona 1500 lira..
Başbakanımız oğluna ve onun gibi gemileri olana mazotu 1500 liradan satarken çiftçiye 3500 liranın üstünden satıyor.
Şaşırmayın aynı Tayyip Erdoğan garibin ihtiyacı olan en temel ihtiyaçlardan yüksek oranda KDV’ler alırken pırlantadan aldığı KDV sıfırdır.
İlginçtir Türkiye’deki pırlanta tekeli de Başbakanın küçük oğlu ile ortak pırlanta mağazası açan malum kişidir.