Devlet Bahçeli’ye verdiği cevapta;
“…Ama evladı olmayanların böyle bir saygısızlığı yapmasından daha başka bir şey de olmaz. Bunlar aile, evlat nedir bilmez” dedi.
Çünkü evladı olmayanlar gökten zembille indikleri ya da ağaç kovuğundan çıktıkları için anaları, babaları, ataları, kardeşleri olmuyor; aile nedir bilmiyorlar.
Yanıldınız!
Biz aile de biliriz, evlat da…
Çocuğu olmayan Hz. Aişe, (R.A.) müminlerin anası olduğu için bizim de anamızdır…
Biz evlat sahibi olamayanlar, tabutları arka arkaya gelen vatan evlatlarına evlat deriz, onlar için içimiz yanar, gözyaşı dökeriz!
Timsah gözyaşları değil, gerçek gözyaşlarıdır o döktüklerimiz!
Gönlümüzde ağlarız; kameralar görmez!
Bu ülkenin tüm evlatları bizim evlatlarımızdır. Hepsini yüreğimize sığdıracak kadar anayız, babayız! O kadar kocamandır yüreğimiz! O kadar yücedir sevgimiz!
Bizim evlatlarımız kinine değil, vatanına sahip çıkanlar ve o vatan uğruna ölenlerdir!
Her kula nasip olmaz!
Senin çocukların sana layık evlatlar… “Allah bilir kulunu, ona göre vurur sırtına çulunu” misali, senin çocuklarını sadece sana özel yaratmış, hamdolsun!
Senin çocukların gibi çocuklar sana ödül olarak verilmiş… Ne kadar övünsen azdır…
Biz bu ödüle layık değiliz çok şükür!
Bir an evvel Tekâsür Sûresi’ nin sana da inmesini Allah’tan diliyoruz…
*
Enerji Bakanı ne demiş?
“Benim amacım, Allah nasip ederse şehit olmaktır” demiş!
Nasip etmez bakan bey! Nasip etmez!
Neden mi?
Anlatalım:
“Bir harp sonrasında Hz. Peygamber'e: 'filanca, falanca şehit oldu' diye tekmil verdiler. O, bunların birisi için şöyle dedi: 'Hayır! İşte o dediğiniz kişi şehit olmamıştır. Ben onu cehennem içinde görüyorum. Sebebi de, kamu malından (beytü'l mal'dan devlet malından) çaldığı bir giysidir. Hz. Peygamber bunun ardından Hattab oğlu Ömer'i çağırarak şu talimatı verdi:
'Git, Ey Hattab oğlu, git de insanlara şunu duyur: Cennete yalnız ve yalnız müminler girecektir. "
Şehit olmanın da bir kuralı var bakan bey!
Siz elbette kamu malından aşıran birisi değilsin… Ancak, bu fakir milletin parasıyla alınan 709 bin liralık makam aracına bindiğin sürece şehitlik mertebesine erişmen çok zor görünüyor... Millet aç yatarken, sizlerin milyarlık lüks araçlarda saltanat sürmeniz İslam’a uygun değildir. Hal böyle olunca da ne çare ki şehitlik sana oldukça uzak gibi…
**
Siz, bizi yönetenler;
Arka arkaya gelen şehit tabutları sizin eserinizdir.
Ne kadar övünseniz azdır!
Türk Milleti elbette bunları unutmayacaktır!
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türkiye’ye baş sağlığı diliyoruz.
Bu karanlık günlerden ancak sabra, sükûna ve millet olarak birbirimize sarılarak çıkabiliriz.
