SİYASET

İnsanları aldatarak seçim kazanmak helal değildir

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, mitingde montaj video izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “İnsanları aldatarak seçim kazanmak helal değildir” diye tepki gösterdi.

Abone Ol

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, mitingde montaj video izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “İnsanları aldatarak seçim kazanmak helal değildir” diye tepki gösterdi. Millet İttifakı’nı “toplumsal barış projesi” olarak niteleyen Babacan, terörle mücadelede kararlı bir tutum ortaya koyacaklarını vurguladı. Babacan, Kılıçdaroğlu-Özdağ görüşmesiyle ilgili, “Millet İttifakı’nın ortak ve bağlayıcı metinleri geçerlidir” diye konuştu. Erdoğan’ın geçmişteki ekonomik göstergelerle ilgili kendisine sataşmasını “Hafıza yanılgısı başlamış” diye yanıtlayan Babacan, ekonomide en ciddi güncel riskin döviz bulamama krizi olduğunu söyledi.

 

Cumhurbaşkanı seçimlerinin 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turundan önce Karar TV’de Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ali Babacan gündeme ilişki değerlendirmelerde bulundu. Babacan şu ifadeleri kullandı:

‘60 milyon seçmenin önünde yalan söylüyorsunuz’

“(Erdoğan’ın PKK’lıların olduğu montaj videoyla yaptığı propaganda) ‘Ama montaj ama şu ama bu’ ne demek ya? Siz 60 milyon seçmenin önünde yalan söylüyorsunuz. Olmayan bir videoyu gösteriyorsunuz. İnsanlar size nasıl güvenir? Koltuğu bırakmama o kadar önemli ki her şeyi mübah görüyorlar. Hile mübah, yalan mübah. Böyle bir şey olur mu?”

 

‘Kendine gel!’

“Din alimlerimize soruyorum. Vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyleyerek, montaj video göstererek alınan destek helal midir? Seçim sadece bir rekabettir. Ali Babacan bu ülkenin düşmanı mı? Ne oluyor? Kendine gel. Sayın Davutoğlu, Sayın Karamollaoğlu bu ülkenin düşmanı mı? Sen kime karşı ne savaşı yapıyorsun? Daha iyi hizmet için siyasette rekabet ediyoruz. Bizi yenmek için yalan söyleyecekmiş. Var mı öyle bir şey? Çıksın birisi, ‘Sayın Erdoğan, Sayın Karamollaoğlu’na karşı seçimi kazanmak için yalan söyleyebilir. Dinimizde yeri vardır’ desin. Biz de öğrenelim öyle bir şey varsa. ‘Ama montaj’ dediği video milyonlarca kişiyi etkiledi, o kişilerle tek tek helalleşmesi lazım. ‘Bu video yalandı. Ben sizi yanılttım, hakkınızı helal edin’ demesi lazım. İnsanları aldatarak seçim kazanmak helal değildir. ‘Helaldir’ diyen din alimi varsa çıksın söylesin. Ben buradan ilan ediyorum.”

‘Millet İttifakı’nın ortak ve bağlayıcı metinleri geçerlidir’

“(Kemal Kılıçdaroğlu-Ümit Özdağ görüşmesi) İki imzalı bir protokol açıkladılar. Biz bu görüşmelerin öncesinde, arasında ve sonrasında Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüştük. 24 saat içinde 3 kere telefonda görüşme yaptım. Süreç hakkında bizleri bilgilendirdi. Protokolün nihai halini ben de basına açıklandığında gördüm. DEVA Partisi için önemli olan ortak politikalar metnidir. Müzakereler sürecinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki hassasiyetini defalarca muhataplarına ilettiğini biliyorum. Bu referans metinle çelişmeyecek bir çalışmanın önemi konusunda mutabık kaldık. Niyet açısından bir çelişki yok. Tek tek hukukçu mikroskobuyla incelediğinizde ‘Şu şöyledir’ denilebilir ama niyet önemli. Sayın Kılıçdaroğlu’nun niyetinin ve müzakereler sırasındaki büyük çabasının ortak politikalar metniyle çelişmeyecek bir şey ortaya çıkarmak olduğunu biliyorum. Bu konudaki hassasiyeti kendisi açtı zaten. İkinci tur için ne kadar çok insan, ne kadar çok siyasetçi, ne kadar çok lider Sayın Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklarsa biz o kadar memnun oluruz. Nihayetinde seçimleri kazandıktan sonraki uygulamalar önemlidir. O uygulamalarda da Millet İttifakı’nın ortak ve bağlayıcı metinleri geçerlidir.”

‘Millî ve dinî meseleleri daha fazla anlatma konusunda mutabık kaldık’

“Seçimden 3 gün sonra altı lider olarak buluştuk. Bütün analizler örtüştü. Vatandaşlarımızın özellikle millî ve dinî meselelerde çok hassas olduğu, bu konuda kendimizi biraz daha fazla anlatmamızın gerekliliği konusunda mutabık kaldık. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu da o günden sonraki söylemlerinde bu konulara biraz daha ağırlık verdi. Politikanın omurgası ortak politika metni. Terörle mücadeleyle veya göç meselesiyle ilgili metindeki konulara biraz daha vurgu yaptı. Altı parti birbirinin güvencesidir. Vatandaşlarımız her şeyi gayet iyi okuyor.”

‘Terör sorununu asıl biz çözeceğiz’

“Türkiye’nin terör sorunu var. Bu sorunu asıl çözecek olan biziz. Terörle mücadelede çok kararlı bir tutum ortaya koyacağız. Sadece silah değil, her türlü enstrümanı kullanarak, çatışma çözümü alanını da kullanarak bir çözüme ulaştıracağız. Terörle mücadeleye yepyeni bir perspektif getiriyoruz. Gerçek çözüm burada. Hükûmetin propagandasının yalanlara dayalı olduğunu söylüyoruz.”

‘Muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu illerce CHP’de ciddi artış var’

“Muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu illerde CHP’nin oylarında ciddi artış var. Kahramanmaraş’ta %6,8 artış var. 1 milletvekili vardı, 2 oldu. İkincisi il başkanımız. Gaziantep’te %5 puan artış var. 2 milletvekili 3 oldu. Üçüncü sırada il başkanımız kazandı. Diyarbakır’da oylar dörde katladı. Adayımız ikinci sıradaydı, hep beraber çalıştılar. Mersin’de Mehmet Emin Ekmen adaydı. CHP, artı 2 milletvekili çıkarttı. 3’tü 5 oldu. Şırnak’ta Gelecek Partisi’nin il başkanı birinci sıradan adaydı. %2,2’den %8,7’ye çıktı. Siirt’te bizim il başkanımız adaydı. Oylar dörde katladı. Konya’da Gelecek Partisi’nin adayı vardı. Oylar %4,3 arttı. Sadullah Ergin’in aday olduğu Ankara 1. Bölge’de CHP’nin oyları 5,5 puan, Çankaya’da 7,5 puan arttı.”

‘Millet İttifakı bir toplumsal barış projesidir’

“Seçimden sonra bize ‘Vay, bunlar 15 milletvekili aldı. Öbürü 10 milletvekili aldı’ diyenler işin özünü kaçırmış. Millet İttifakı, bir toplumsal barış projesi. Bize bu eleştiriyi yöneltenler tam da AK Partili seçmeni korkuttuklarının farkına bile varmıyorlar. AK Partili seçmen, ‘Bak, bunlarla yan yana yürürsün, size anında dirsek çevirirler’ diyor. Seçmen üzerinde bunun oluşturacağı travmanın farkında değiller. Hayret ediyorum. Bunu da iki tur arasında yapıyorlar. Bizim bu büyük proje nerede, bunların küçücük alanda yaptıkları işler nerede? İnsan üzülüyor.”

‘Erdoğan’da hafıza yanılgısı başlamış’

“(Erdoğan’da) Biraz hafıza yanılgısı başlamış sanırım. Paradan altı sıfırı atma operasyonunun başında ben vardım. Nasıl karşı olabilirim ki? İlk açıklamayı ben yaptım. Hatta ‘Bana söyleseydin, ben açıklasaydım’ dedi. Haberinin olmadığı konudan ‘Ben yaptım, Babacan karşıydı’ diye bahsediyor. ‘Faizi %4.6’ya ben indirdim, Babacan emekliyordu’ diyor. Ben o gün Hazine’nin başındayım. Hazine’nin borçlanma faizinden bahsediyor. Öyle bir şey söylüyor ki… Madem sen yaptın, haydi tekrar yap bakalım, görelim. Enflasyonu düşür. 5 yıldır aklına eseni yapıyorsun. Hiç bu kadar laf kalabalığına gerek yok.”

‘Eski defterlerde karşısına çıkıyorum, morali bozuluyor’

“Erdoğan aynı müflis tüccar gibi.  Başarıdan bahsedeceği anda eski defterleri karıştırıyor, karşısına ben çıkıyorum. Morali bozuluyor. Ondan sonra başlıyor ‘Bebecan’, ‘Emekliyordu’ diyor, ‘Git bebek bezi sat’ diyor. diyor.

‘En önemli risk; 70 sente muhtaç olma krizi’

“Şu anda Türkiye’nin önündeki en önemli risk; ödemeler dengesi krizidir. Yani, döviz bulamama krizi. Yani, Allah korusun, 70 sente tekrar muhtaç olma krizi. Şu andaki en büyük tehlike bu.”

‘Merkez Bankası’nın net rezervi ilk defa eksiye düştü’

“Tarihte ilk defa, son birkaç gün içerisinde, Merkez Bankası’nın net rezervi eksiye düştü. Dövizi satarak baskı altında tutmaya çalışıyorlar, millete döviz sattırıyorlar. KKM’de dolar veriyorsunuz, dolar garanti, faizi peşin ödüyorlar. Her türlü cambazlık var. Dökme suyuyla değirmen dönüyor ama dökecek su kalmadı. Sistem aynı düdüklü tencere gibi. Düdüklü tencerenin altı ısınır, ısınır bir noktada patlar. Şu anda öyle bir durum da. Ya altını kısacaksınız ya hava aldıracaksınız ya da patlayacak.”

‘Seçim referanduma döndü’

“Cumhurbaşkanlığı seçimi referanduma döndü. Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu? Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu?”

‘Mutlaka sandığa gidelim’

“Kaç insanın ‘Oy vermek için memlekete gidip gelmek zorunda kalmıştım. İkinci tur için de bilet parasını ödeyeceğiz ve gidip oy kullanacağız. Çünkü bu ülkenin son şansı olabilir’ dediğini duydum. Ben de buradan herkesi 28 Mayıs'ta sandığa gitmeye davet ediyorum. Mutlaka sandığa gidelim.”