Geçtiğimiz hafta Heykeller Kaldırıldı, tepkiler oluştu. Konu ulusal medya da yer aldı.
Peki… Türk Heykellerinin yapılma aşaması… kaldırılan Abılay Han Heykeli de dahil, Türk Büyükleri heykellerini yapan sanatçı , heykeltıraş Ruhi Tuna bu konuda ne düşünüyor… İnsanın emek verip oluşturduğu bir bir eseri alıp bir başka yere taşımak o kişiye nasıl bir duygu yaşatıyor.
Heykeltıraş Ruhi Tuna’ya Kanada’da ulaştık
Heykeltıraş Ruhi Tuna Kanada’ya yerleşmiş. Yaptığı eserlerin kaldırıldığını Borhaber.net sitemizden öğrenmiş. Hayli üzüntülü olduğunu düşündüğümüz Sanatçı Ruhi Tuna’ya bu konuda ki düşüncelerini sorduk…
Bu konuda verdiği bilgi aynen aşağıda kendi ağzından yer alıyor. Kendisine teşekkür ediyoruz.
Yorum sizin…
2006 yılında Niğde'nin o dönem belediye başkanı sayın Mümin İnan beyin talebi üzerine şehirin girişine Kazakistan Devletinin ilk kurucusu ABILAY HAN'ın kocaman bir heykelini yapıp ve Eylül 2006'da Kazakistan Cumhurbaşkanı yardımcısı, Kazakistan Türkiye Büyükelçisi ve T.C kültür bakanı Sayın Atilla Koç tarafından bu heykelin açılışını yaptık. Aynı günde bu heykel için Kazakistan devlet ödülü bile aldım. Ardından Niğde Belediye başkanı orada kaldığım hotele gelip bir toplantı yaptık. Benden Türk Büyüklerinin heykellerini yapmamı istediler. Ben yakında Kanada'ya göç ediyorum ve zamanım olmaz diye vurgu yaptım. Ancak sonunda bir şartla kabul ettim:
- Eğer Safavi devletinin kurucusu Şah Hata’yı, Avşar Türk devletinin kurucusu Avşar Nadir Şah, Kaçkar devletinin kurucusu Ağa Muhemmed Han, Fatih Sultan Mehmet ve Cengiz Han'da aralarında olursa bu teklifi kabul ederim dedim. sonunda bu heykellere Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Dede-Korkut heykelleride eklendi. Çok düşük bir fiyata yapacağımı söyledim. Yani bir türlü benim hediyem olsun Türkiye'ye istedim. Bu 23 heykeli sadece 2 ay içinde yani hiç bir heykeltraşın bugüne dek yapamadığı kadar kısa bir süre içinde gece ve gündüz dur demeden çalıştım ve bitirdim. Kalıblarını alıp dökümhaneye gönderdim. Sonra boya patina yapıp 3 Aralık tarihinde meydana yerleştirdiğimiz esnasında Kanada Elçiliğinden beni arayıp ve 13 Aralık Kanada'ya uçmam gerektiğini söylediler. 22 heykel Niğde Belediye başkanlığı önüne dikildi. Dede Korkut ise bir parkta yer aldı. Abılay Han ise Eylül ayında şehirin girişine yerleşmiti. Bu olayın tam gerçeği...
Bir Mayıs yani bir kaç gün önce Borhaber.net web sitesinin yöneticisi sayın Selim Gökel beyin yaptığı iki haberle karşılaştım...Sanki dünya üzerime çöktü....hala bu şoku atlatamamış durumdayım...haber heykellerin ortadan kaldırıldığından söz ediyordu...
BU OLAY, TÜRK KİMLİĞİNE , KÜLTÜRÜNE, TARİHİNE SALDIRIDIR
- Bu çirkin saldırı bir yönden benim emeğime, sevdama ve duygularıma saldırıydı. Bir başka yönden ise Türk kimliğine, kültürüne ve tarihine bir saldırıdır... Eğer bir ülkede o ülkenin en ünlü bir piyanisti yanı Sayın Fazil Say okuduğu ve yorum yaptığı Hayyam'ın bir dörtlüğü başkalarının inancına saldır ve saygısızlık nitelenir ve o kişi mahkemelik ve ardından ceza alıyorsa, peki Niğde Belediyesinin benim sanatıma ve ulu Türk halkının kimlik ve tarihine karşı bu çirkin saldırısına karşı Türk yargısının tepkisi nasıl olacaktır, merak ediyorum... Ancak ne yazık ki bu sorunun yanıtını biliyorum eğer o yargı ANKARA belediye başkanı üstadım saydığım Sayın Mehmet Aksoy'un yaptığı heykele tükürdüğünde ve ya T.C Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan başka bir saldırıyla aynı üstadımın yaptığı heykeline ucube deyip ve yıkım emri verince, susuyor demek bu yargı hiç bir tepki göstermiyecektir... Demek ki tarafsız değildir... Eğer Fazil Say'ın yaptığı başkalarının inancına saygısızlık ise ve yargılanıyorsa Niğde Belediye Başkanının yaptığı 350 milyonluk Türk dünyasına karşı bir saldırıdır ve yargının da bunun karşısında susması ayrı bir saygısızlıktır.
ABILAY HAN HEYKİLİNİN KALDIRILMASI BÜTÜN TÜRKLERE SALDIRIDIR
Bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyorum. Niğde Belediye Başkanı bugün çıkıp söylese o heykeller bir daha dikilecektir ona inanmam mümkün değildir, zira kavşaktaki ABILAY HAN'ın muhteşem anıtını kaldırıp ve yerine önce komik bir saat kulesi dikebilecek bir anlayış ve zihniyet var şu AKP'li başkanda. Önce komik bir saat kulesi ve tepkilerin ardından yerine Türk Bayrağı figürlü ama estetikten yoksun bir anıt neyin nesidir. ABILAY HAN tekrar dikilecektir. Bu halkın inancı ve isteklerini hiçe saymaktır.
Ben bir Alevi-Bektaşı bir heykeltraş olarak MHP'li belediye başkanı ve Niğde halkı yaptığım Şah Hatayı'nın heykelini can o gönülle bağrılarına bastılar. Bir tane Alevi-Bektaşı bile yaşamayan bir şehirde Şah Hatayi'yı bağrılana bastılar. Bu gerçek bir barış çağrısıydı ki benim gibi bir sanatçı ve Niğde şehirinin sevgili halkı tarafından Türkiye'ye sunulmuştu. Eğer bu heykel 7 yıl o şehirde dimdik dikilip ve bu güne dek kalmış ise o halk geçekten Türk kimliğine ait olan her bir şahsiyetimize ister Osmanlı devletinin kurucusu Osman bey olsun ya ister Safavi Devletinin kurucusu Şah Hatayı olsun! Şah Hatayı'nın heykelinin ortadan aldırılması Türkiye’de yaşayan Alevi-Bektaşı soydaşlarımıza ve 50 milyon Kuzey ve Güney Azerbaycan Türklerine saygısızlıktır. ABILAY HAN'ın heykelinin yıkılması Kazakistan Türkleri ve Türkiyede yaşayan Kazak Türklerine bir saldırıdır.. Her bir Türk’e saldırı 350 milyon Türk e saldırı demektir.
Peki AKP hükümeti bu saldırıyı nasıl ört-bas edecektir!
BAKALIM BU CEHALET NEREYE KADAR SÜRECEK
2003'te Cumhuriyet Gazetesinde Miyase İlknur hanıma bir röportaj vermişim, O röportaj da Türkiye karanlığa sürükleniyor demiştim... 2008'te ODATV ye buradan bir röportaj vermiştim: - Türkiye İran olmak üzeredir, göreceksiniz! işte bu söylediklerim nasıl geçekleşiyor iyice görebiliriz.
Adeta heykel yıkımı Türkiye bir gelenek haline gelmişti... Bu yetmiyordu buna T.C. ibaresini yıkıp ve kaldırmayı da eklediler!.. Bakalım nereye kader sürer bu cehalet!...
Kanada'ya geldiğimden bir güne Niğde'deki heykellerim yıkılacaktır diye bir korku ile yaşıyordum. Türkiye'de 100'lerce eserim var… 2006'da sadece 300 Atatürk büstü Alevi köylerine hediye verdik... Ayrıca Türkiye'nin bir çok şehir ve ilçesinde heykellerim var... Ancak neden Niğde'den korkuyordum! Zira Niğde'nin belediyesi AKP elinde olduğu için.
YAKINDA SİLİVRİ TUTUKLU SANATÇILAR KOĞUŞU DA OLUŞTURULUR
Eğer yarın Silivri cezaevinde tutuklu sanatçılar koğuşu oluşturulursa hiç şaşırmam. Kısa bir zaman içinde sözde 'AKİL' sanatçılar değil, halkın gerçek sanatçıları yani aklı başında olan sanatçılar bu adaletsizliklere, sanata ve kültüre saldıranlara kafa tutukları için Silivri cezaevinde mapus olurlarsa artık başbakan rahatça 'Hayaliydi Gerçek Oldu' söyleyebilir!
CESARETLİ BİR BELEDİYE BAŞKANI ARIYORUM.
Yaptığım bu heykellerin şahsiyetlerini iyice araştırıp ve tam gerçeğe yakın bir yüzlerini yaratmıştım... İster Emir Timur olsun, ister Cengiz Han olsun ya başka şahsiyetler.... Çok emek verdim, çok ter dötüm ve uykusuz kaldım ulu Türk halkına şanına yakışan bir eserler olsun dedim. Uğruna terlediğim. Uğruna titrediğim ulu Türk halkının Türkiye'deki bu olaylara duyarsız kalmayacağına inanıyorum, Çanakkale esfanesini kanı ile iradesi ile yazan bu tek ulus yobazların yanıtını verecektir. Ülkeyi aydınlatan ulu önderimiz ATATÜRK'ün ilkelerini biliyor Türk halkı... AMPUL'un aydınlığı sadece Amerika ve onun yandaşlarının cebine saçıyor... Türk halkı bunu biliyor ve zamanı gelince gereken tepkiyi gösterir diye inanıyorum!
Son sözüm Kürşat, Bilge Kaan, Şah Hatayı ve Atatürk'ü yan-yana dikecek cesaretli bir belediye başkanı arıyorum! Bu heykelleri gelip de Türkiye’de yapmak dileğiyle Türk Bayrağını ve T.C toprağını öpüyorum!
Haber : Selim GÖKEL
