Bilgi Jandarma istihbaratından. Açılım ve yeni süreçle beraber PKK’ya 2 bin kişilik yeni katılım olmuş.
Bunlar sınır dışında eğitildiler ve havaların ısınması ile beraber bölükler halinde geri dönüyorlarmış. İyi de açılımın olmazsa olmaz şartı PKK’lı teröristin yurdu terk etmesi ve hatta silah bırakması değil miydi?
Yeni süreç ile olan ise operasyon tehdidi olmaksızın PKK’nın derlenip toparlanmasına ve adeta bir ordu kurmasına imkan tanınmasıdır! Diyecekler ki bir yıldır ölüm yok ama! Doğru yok ama o ambalaj ile yeni bir askeri oluşuma ve isyana hazırlık var.
Öyle olmasa eğitilen PKK birlikleri yurda niye giriş yapıyor olsun? Sadece bu hadise bile açılım ve sürecin kandırmaca olduğunu ortaya koymuyor mu?
HABERAL OLMAZ ÇÜNKÜ!
Cumhurbaşkanı adayı totosu devam ediyor.
Adı ortaya atılan son isim Mehmet Haberal.
Bu ismin CHP’nin yanısıra MHP’ye de makul geleceği kaydediliyor.
Hayır Haberal’ın adaylığı zordur…
Niye mi?
Haberal 2000 yılında Ecevit’ın ısrarına rağmen neden aday olmadı ise bugün de ondan?
İlaveten Haberal muhafazakar camiadan oy alamaz ve Tayyip Erdoğan’la boğuşamaz.
Ayrıca Haberal’ın davası henüz Yargıtay’da ve ne olacağı meçhul.
Ama en önemlisi son dönem gözlenen savrulmasıdır ki tahliye edildiğinin ertesinde hemen F tipi
Cemaatin çok önemli isminin ayağına gidip ziyaret etmiş keza AKP’ye methiyeler düzmüştü…
Dolayısı ile bundan böyle Atatürkçüler bile Haberal’a kuşku ile bakar.
PERİNÇEK VE 500 ATLI
Doğu Perinçek’le cezaevinden çıktıktan sonra telefonla geçmiş olsun demiş ama görüşememiştim.
Ankara’ya gelince Ufuk Söylemez ile beraber Sayın Perinçek’le akşam yemeğinde beraber olduk.
İlginç ayrıntı kalabalık restoranda insanların Perinçek ile resim çektirmek için yarışmalarıydı.
İşte o fotoğraf çekimi anları esnasından bir diyalog:
Perinçek etrafını kuşatan hemşehrilerine Eğin’in nasıl Kemaliye olduğunu aktarıyor:
-Kurtuluş savaşı günlerinin en karanlık sürecinde Eğinliler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, “Dayan Paşam Eğinliler olarak 500 atlı ile geliyoruz telgrafını çekiyorlar… Atatürk bu müthiş heyecanı ve ruhu unutmuyor ve bilahare Eğin’e Kemaliye adını veriyor. İşte Eğinliler olarak biz böyle vatanseveriz.”
MOODY’S ÇÖKÜŞÜN İŞARETİNİ VERDİ!
Moody’s diyor ki dış finansman pozisyonunuz üzerinde baskılar var.
Dahası, büyüme de trajik düşüşler olacak.
Buradan hareketle Türkiye’nin görünümünü durağandan negatife çeviriyorum.
Bunun anlamı not düşürüleceğinin sinyali ve kriz işaretidir. Evet bütün emareler çöküşü gösteriyor ki krizin geç kalması ABD’deki buhran sonrasında FED’in dolar basıp dünyaya sürmesi ve Türkiye’nin o sıcak para ile çarkı döndürmesidir. Ama artık FED’in sıcak para denizi kuruyor.
Bu durumda Türkiye zorlanacak zira Batı sermayesi gibi Körfez sermayesinin gelişinde de sorunlar var. Öyle olunca cari açığı finanse etmek zorlaşacak ve üretmeyin tüketen Türkiye Yunanistan misali gümleyecek…
TÜRBAN BAYRAĞI
Hep söylüyoruz başörtü saygıdeğerdir, türban ise siyasal simge ya da forma!
Gelin sunacağım şu fotoğraf başörtüsü mü, türban mı siz değerlendirin.
Adı: Ayşegül Jale Saraç.
Dicle Üniversitesi Rektörü.
Önceden AKP’den milletvekili aday adayı olmuş. Hanımefendi önceki gün türban takma kararını almış.
Ve bu tercih fotoğraflı olarak Üniversitenin genel sekreteri tarafından sosyal paylaşım sitesi aracılığı ile duyurulmuş. Soruyorum bu duyuru nedendir ve bunu niçin Üniversitenin genel sekreteri yapıyor?
Türban şahsi bir inanç tercihi ise neden böyle bir duyuru ile teşhir yapılıp adeta türban bayrak misali göndere çekiliyor?
AYDINLIK