26-30 Mart`ta Tunus`un başkenti Tunus`ta gerçekleşen Dünya Sosyal Forumu’na ülkemiz emek örgütlerinin yöneticileri de katılarak sendikalara ve diğer demokratik kitle örgütlülüklerine yapılan baskı ve sindirme politikaları hakkında forum bileşenlerine bilgilendirme yapıp dayanışma çağrısında bulundular.
“Arap Baharı” olarak adlandırılan halk isyanlarının fitilinin ateşlendiği ülkelerden olan Tunus, toplumsal hareketlerin küresel çaptaki en büyük işbirliği ağı olan Dünya Sosyal Forumu’na 2013 yılı toplantısı için ev sahipliği yapması anlamlıydı.
Forumun sonunda tek bir sonuç metni yayınlamasa da Forum’un en geniş kapsamlı birimi olan “Toplumsal Hareketler Asamblesi Deklarasyonu’nun” açıklanması bile başlı başına önemli gir gelişme olarak tarihteki yerini almış oldu.
Medyadan takip edebildiğim kadarıyla metnin açıklanması sırasında bazı Faslı katılımcıların müdahalesi olduğu, bu müdahalenin duyulmasıyla birlikte bu müdahaleyi protesto eden ikinci bir metin daha yayınlandığı gelen haberler arasında.
Müdahalenin, açıklamadaki “Filistin, Batı Sahra ve Kürdistan halklarının egemenlik ve kendi-kaderini tayin haklarını savunuruz” cümlesine karşı yapıldığı belirtmekle yetineyim.
26-30 Mart tarihleri arasında başkent Tunis’te El Manar Üniversitesi Kampüsü’nde gerçekleşen 13. Dünya Sosyal Forumu, Mağrip Sosyal Forumu ve Tunuslu çeşitli sendika ve derneklerin öncülüğünde düzenlendi.
İlki 2001 yılında Brezilya’nın Porto Alegre kentinde toplanan Sosyal Forum, küreselleşmenin neoliberal değerlerine karşı küresel bir sivil toplum yaratma amacıyla ve “Başka Bir Dünya Mümkün” sloganıyla çalışmalarına devam ettiğini biliyorum.
İlk dört buluşmanın Porto Alegre’de yapılmasının ardından Forum farklı kıtalara yayıldı ve Hindistan, Pakistan, Katar ve Senegal’de Forumlar düzenlendi; ayrıca 2008 ve 2010’da ise çok-merkezli organizasyonlar gerçekleştirdi.
2012’de tekrar Brezilya’ya dönen Forum, 2013’te Arap isyanlarının eş başkentlerinden Tunus’ta organize edildi. 10 yılı geride bırakan Sosyal Forum deneyimi, kurumsal olma-olmama, bağlayıcı açıklama yapılmalı-yapılmamalı etrafındaki tartışmalarla ivme kaybetmesine rağmen dünya ölçeğinde en kapsayıcı alternetif çalışma biçimi olarak özgünlüğünü devam ettirmekte.
Tunus’taki Sosyal Forum’un açılış yürüyüşüne yaklaşık 25 bin tüm etkinliklere ise yaklaşık 50 bin kişi katıldı. Forum’un yürütücülerinden Toussaint, Tunus ve bölgedeki hareketlerin, bir süredir krizde olan Sosyal Forum sürecini de güçlendirdiğini söylemesi forumun itici güç olurken kendini de örgütlemesine yardımcı olması açısından dikkat çekiciydi.
Forum, çeşitli konularda 1000’e yakın atölye ve organizasyona sahne oldu. Farklı kıtalardan toplumsal hareketlerin temas kurma ve yeni stratejiler geliştirme alanı olarak Sosyal Forum’da farklı komitelerin sonuç metinleri yayınlayarak farkındalık yaratmalarına katı sunuyor.
Bunların içinde yaklaşık 50 örgütün imza attığı en geniş kapsamlı metinlerden Toplumsal Hareketler Asamblesi metni, Forum’un da sonucu olarak kabul edilen metin olması açısından en önemli belge sayılıyor.
Hareketleri bağlayıcı ve keskin ifadelerden kaçınılan bu metinde, Forum boyunca yapılan çalışmaların ve ele alınan temaların özeti yer alırken, metinde siyasal istikrar ve ekonomik büyüme illüzyonu altında sermayenin baskılarına karşı tüm kıtadan halkların mücadele içinde olduğu vurgulanıyor. 2013 metinin de Mağrip-Maşrek bölgesindeki kalkışmaların, pek çok ülkedeki mücadeleye ilham verdiğine vurgu yapılması “Arap Baharı” mücadelesinin dünya ölçeğinde yeni umutlar yarattığının da ifadesiydi.
(Committe For the Abolition of the Third World Debt/Üçüncü Dünya Ülkelerinin Borçlarının Lağvı Komitesi) de aralarında olduğu dokuz örgüt ilk metne yapılan müdahaleyi kınadıklarını bildiren açıklamasıyla sona eren dünya sosyal forumu 50 binin üzerinde katılımcının gerçekleştirdikleri yürüyüşle “bir başka dünya mümkün” sloganını Tunus’un başkenti Tunus caddelerinden tüm dünya insanlığı için hep birlikte haykırarak toplantılarını bitirdiler.