Kıyamet gününde insanların en sevimlisi âdil idarecilerdir.
Bütün âmirler adaletli olmalıdır. Zira adalet, hazinenin artması ve halkın çoğalmasını sağlar. Memleketin gelişmesi, yükselmesi ise adalet iledir.
Zalimlerin zulmüne Valiler önem vermezlerse, halk vatanını terk eder başka diyarlara dağılıp perişan olur ve hazine gelirleri sıkıntıya girer.
Fakir, fukaranın hallerinden de gafil olmamak gerektir. Onların durumunu sormayı borç bilmek gerekir. Zira halkın gönlünü kazanma, Hakk’ın rızasını kazanmaktır.
Kendisine görev verilmiş kimse, kapısını kapar da, mazlumlar ve muhtaçlar ona ulaşamazsa; o kimsenin de çok ihtiyacı olduğu bir yerde rahmet kapısı kapanır.
Mehmed Paşa, eserinde; iftira ile insanları suçlayarak onları cezalandırmaya kalkan devlet adamlarına: "Aslı olmayan bir suçu yükleyip yalan yere kimseye suç işledi denilmeye. Zira çok vakit geçmeden bunun cezasını görmeleri mukadderdir. Nitekim bir kimse kardeşi için kuyu kazsa, o kuyuya kendisi düşer." sözleriyle uyarıda bulunmaktadır.
Devlet adamları Rüşvet ve yolsuzluk ile yoğun mücadele etmek zorundadır. "Kayırma veyahut rüşvet." Kapılarını kapatmalıdır. Rüşvet, bütün kötü âdetlerin, zulümlerin başıdır.İslâm topluluğu için bundan ziyade belâ ve yıkıcı başka kötülük yoktur.
Devlet hizmetini yürütürken birisine rüşvet verilirse, görevi rüşvetle alan kişi, vatandaşa zulüm yaparak halkı perişan eder ve ülke felakete sürükler. Ülkenin hazinesi, çökme noktasına gelir.Allah korusun kıtlığa, kaza ve belâya sebep olmak ihtimali kaçınılmaz olur.
Devlet memurları görevlerini kötüye kullanmaları sonucunda hazine sıkıntıya girer. Osmanlı Devleti'nin en önemli ve gerekli hizmetleri sekteye uğrar, yolsuzluk ve hıyanet sonucunda devlet düzeni yıkılma veya tehlikeye düşmesine vesile olur.
Mehmed Paşa bu uyarılarının sonunda “Maliye hazinesi kimsenin miras kalmış mülkü değildir. Bunun için gereksiz harcamalardan kaçınıp, dünya ve ahretin azap ve eziyetinden çekinmek herkese lâzımdır." der.
Kişi kendi özel hizmetini gördüğü sırada tıpkı Hz. Ömer'in, devlete ait mumu söndürdüğü gibi maliye defterlerinin çok sıkı kontrol edilerek gelir-gider hesabının iyi kontrol edilmesi, gümrük vergilerinin toplanmasında adaletin göz önünde bulundurulması gerekir.
Padişahın fermanlarında ve Kur'an ayetleriyle yasaklanan haram iş, rüşvet, zulüm ve nizamlara aykırı uydurma şeylerle toplanmış malların hazineye girmemesi, helâl yoldan hâsıl olan mallarla hazinelerin geliri baştanbaşa doldurulmasını tavsiye ederim. Buyruk sahipleri bu gibi yolsuzluklardan kendilerini uzak tutmalılar
Halk ile idareciler arasında saygı ve sevginin bulunması gerektiğine de dikkat çeken Mehmet Paşa, “devlet adamları, adil hizmetlerini sürdürmelidirler” diye dua ederek eserini tamamlamıştır.