Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Meclis’e sunulan son yasa teklifini, “doğaya karşı açılmış topyekûn savaş ilanı” olarak nitelendirdi.

Teklifin her satırının, yalnızca doğaya değil, halkın yaşam hakkına, üreticinin geleceğine, kırsalın varlığına karşı düşmanca kaleme alındığını belirten Adem, şu ifadeleri kullandı: “Bu teklif, yalnızca bir yasal düzenleme değildir. Bu teklif; ormana, zeytinliğe, suya, toprağa karşı açılmış organize bir saldırı planıdır. Savaş sadece sınırın ötesinde değil; bu ülkenin içinde” dedi.

Özel çıkarları yüceltten yasa teklifi

Erhan Adem yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İktidar partisi tarafından TBMM’ye sunulan yasa teklifi; açıkça ifade etmek gerekirse, doğaya karşı başlatılmış yeni bir saldırı dalgasının yasal zeminini hazırlamaktadır. Bu teklif; zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, meralarımızı, kıyılarımızı ve su kaynaklarımızı bir avuç yandaş müteahhide teslim etmek amacıyla hazırlanmıştır.

Teklifin özü şudur: Doğal varlıkları “stratejik yatırım” kılıfıyla yağmaya açmak, Bürokratik ve hukuki denetimi kaldırmak, Yerel halkın karşı çıkma hakkını yok saymak, Kamu yararı adı altında özel çıkarları yüceltmek.Erhan Adem-9

Türkiye Cumhuriyeti ve Halkın Partisi Teslim Alınamayacak
Türkiye Cumhuriyeti ve Halkın Partisi Teslim Alınamayacak
İçeriği Görüntüle

Bu yasa: Ormanları, zeytinlikleri, meraları sınırsız müdahaleye açmaktadır. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süreçlerini işlevsizleştirmektedir. Enerji ve maden projelerine “süper izin” yetkisi tanımaktadır. Yerel yönetimlerin, yurttaşların, üreticilerin söz hakkını ortadan kaldırmaktadır. Acele kamulaştırma ile halkın mülkiyetine el koymayı yasallaştırmaktadır. Bütün bu maddeler, savaşsız bir ülkenin savaş görmüş kadar hasar almasının önünü açmaktadır. Bu bir imza ile atılan bombadır. Bu, bir yasa ile işlenen doğa suçudur.

Zeytinlik, Mera, Orman Yok Ediliyor; Gelecek Yok Sayılıyor!

Zeytinliklerin ortadan kaldırılması yalnızca ağaç kesmek değil, bin yıllık üretim kültürünü imha etmek demektir. Ormanların madenciliğe açılması yalnızca çevresel yıkım değil, ekolojik dengelerin çökmesi demektir. Meraların enerji bahanesiyle yağmalanması, gıdada dışa bağımlılığın artması, hayvancılığın bitmesi demektir. Bu teklifin sonuçları; kırsalda göç, kentte açlık, ülke genelinde yoksullaşmadır.

CHP Olarak Kamuoyuna Açıkça İlan Ediyoruz: Bu yasa teklifine bütünüyle karşıyız. “Süper izin” uygulaması adı altında yandaşlara sunulan bu açık çek geri çekilmelidir. Mera, orman, zeytinlik gibi doğal alanlar hiçbir gerekçeyle özel çıkarlar için feda edilemez. ÇED süreçlerini işlevsizleştiren bu düzenleme, halk düşmanıdır, doğa düşmanıdır. Acele kamulaştırma, anayasal mülkiyet hakkına açık bir saldırıdır ve reddediyoruz.

Tarafımız Belli: Biz Yaşamdan Yanayız!

Bizim tarafımız; doğadır, üreticidir, köylüdür, halktır, gelecek kuşaklardır. İktidarın tarafı bellidir: Yandaşlar, maden baronları, inşaat lobileri ve talan odakları. Bu karanlık teklifin yasalaşmaması için Meclis’te, köyde, tarlada, halkın her yanında mücadele edeceğiz. Toprağına, suyuna, ağacına, çocuğuna sahip çıkan her yurttaşımızı bu mücadeleye ortak olmaya davet ediyoruz. Yaşamı savunmak, bugün bu yasaya karşı çıkmakla mümkündür” dedi.