Şimdi gel de yazma!!
Güzelim  “Çankaya Balosu” na, resmen turp sıktılar..!
Kimler?..
Dünürler!..
Emine Hanım, dünürü misafir gelince Köşk’teki davete gidip Harunisa Hnım’ın elini sıkamadı!..
Bilgi kimden?.. Tayyip beyden...
Yenge, Cumhuriyet Balosu’nun kutlandığı en yüce makama gidemedi..
Dünürler  “aniden”  misafir gelivermez mi, Yenge ne yapsın?..
 “Siz yabancı sayılmazsınız, iki dakka oturun.. Biz Köşk’e kadar gidelim, iki dakka Gülgilin elini sıkıp gelelim, laf çıkmasın!”  denemez ki dünüre!.. Dünür bu..!
Yalaka ve tırsak matbuat işin aslını yazamadığından işi komutanlarla Kemal Kılıçdaroğlu’na yıkıp vaziyeti idare ediyorlar!,,
Ben sevabına, gerçek hal ve vaziyeti anlatayım..!
Ne generallerin...
Ne de Kılıçdaroğlu ile CHP’nin  “gitmemelerini”  alıp bir kenara koyun..
Asıl vukuat  “yengelerarası”  boykottur!..
Askere öfke yapmak kolay olduğundan  “aslan yürekli Reşat’lar(!)”  köşeeeelerinde manşetlerinde  “Niye gitmediniz laynn!!?”  diye generallere öfke saçıyorlar..
Hani ,eğer madem  “Maksat Çankaya’ya selam durmaksa ve gerisi teferruatsa”  First Lady’i es geçen, görüntü vermeyen en mühim şahsiyet kim?..
First Yenge..!
Yiğidim aslaım, sıkıysa  “First Yenge” yi eleştirsene..!
CHP’yi, Komutanları koy bir kenara...
Çankaya’daki Cumhuriyet kutlamasını..
Abdullah Bey’in doğum günü partisi haline getiren..
Gül ailesini  “Köşk’te tek başına”  bırakan kim?..
Erdoğan ailesi..
Gecenin manzarası şöyle oldu...
Abdullah bey, papyon smokin, hanımı bordo şık bir tesettürle, kapı girişinde yerlerini aldılar..
Gelenleri karşılayacaklar...
Komutanlar yok..(Rivayet o ki, bir diplomatik trafik yürüdü ve son dakikaya kadar Komutanların davete icabet etmeleri için çare arandı.. Bu yüzden Gül ve eşi  geceye geç geldiler.. Bu yüzden davetiyeli cemaat kapıda karaborsa kuyruğu gibi biriktiler, beklediler)
Tayyip bey geldi, Abdullah Bey’le alelacele, Hayrunisa Hanım’la parmak ucu ile tokalaşıp salona geçti.. Geçer geçmez de matbuatı karşısında buldu..
 “Soruyu”  tahmin ettiği için de
işi askere bağlayıverdi..!
 “-Gerçek resepsiyon burasıdır. Bunun dışında resepsiyonu doğru bulmuyorum. Cumhurun Başı burada. Cumhur da buraya davetli. TSK da bugüne kadar buradaydı. Gelmeliydiler, bakın hep çok güzel bir ortam var. Hep bunu özledik. Kimse rahatsız olmamalı. Asker de gelmeliydi.”  dedi..
Sözleri biter bitmez, baktı ki matbuat hin hin soruyu hazırlıyor, bu sefer soldan ortaladı.. Kılıçdaroğlu’nun ipine sarıldı!..
 “Siyasete alışacak. Şık değil. Cumhurbaşkanımız TBMM’ye de geldiğinde başta ayağa kalkmıyorlardı. Ancak şimdi kalkıyorlar. Sadece eski lider ve bir grup Cumhurbaşkanı geldiğinde oturmaya devam etti. İlkeniz olacak. İlkeniz olamazsa rüzgar önündeki yaprak gibi savrulursunuz” 
Iıh kurtaramadı..Madem, bir kere  “Gerçek resepsiyon burasıdır. Bunun dışında resepsiyonu doğru bulmuyorum. Cumhurun Başı burada. Cumhur da buraya davetli. TSK da bugüne kadar buradaydı. Gelmeliydiler, bakın hep çok güzel bir ortam var...” diye ağzından kaçıvermişti..  “Sizinkiler neredeler”  sorusundan kaçamayacaktı..
 “Mazereti”  bizzat Tayyip bey’den öğreniyoruz..
-Dünürler bastı, hanım gelemedi...
- “Kızımla gelebilirim”  demiştiniz..?
-Yaav o da Gaziantep’e gitti!. Bir moderatörlük işi varmış!,, (Ne yapsın?!!)
Hadise budur işte arkadaş..
Kanadı kırık askerlerle, türbana dolaşmış Kılıçdaroğlu, Köşk’e gelmiş gelmemiş geçin bunları..
Soruyu sorulacak yere sorun..
Ahmet Kaya’dan makam tutturun,  “Saza niye gelmedin, söze niye gelmedin..”  hadi sıkıyonsa sorun..
Sornu da öğrenelim..