Toplumsal muhalefetin öznelerinden olan TMMOB nicedir siyasal iktidarın hedefindeydi. Torba yasaya bir gece yarısı operasyonuyla eklenen (3194 sayılı İmar yasası md.8) madde ile TMMOB`un ve Odaların asli görevleri olan mesleki denetim görevi ortadan kaldırılmış TMMOB ve Odalar işlevsiz hale getirilmiştir.
 
    Beğenmediğimiz “cunta anayasası diye dudak büktüğümüz” anayasamızın 135.maddesine göre kurulan, kamu kuruluşu niteliğinde olan ve yöneticileri seçimle iş başına gelen meslek odalarına karşı yapılan bu gece yarısı operasyonu darbe dönemlerini bile geride bırakan bir uygulama olarak tarihe geçmiştir.
 
    Denetimin kaldırılması; mühendisleri koruyormuş gibi gözükerek, mesleğin itibarsızlaştırılması, örgütlü yapının zayıflatılması, meslek standartlarının düşürülmesi ve merdiven altı üretimlerin teşvik edilmesi rant çevrelerini ve ben yaptım olducuları mutlu etse de, ülkemizdeki üretim kalitesi ve iş güvenliği için ciddi tehdit oluşturacağı kesindir.
    Demokratik yollarla ele geçirilemeyen kurumları işlevsizleştirerek yok etmeye çalışmak, yapanlara itibar sağlamayacağı gibi demokrasi ve hukuka inanan insanlara da diz çöktüremeyecek, hukuksuzluk ve demokrasi dışı yollar hiçbir zaman kamu vicdanında yer bulamayacaktır.

    TBMM`de 10 Temmuz 2013 günü gece yarısı operasyonu ile Torba Yasa içerisinde 3194 sayılı İmar Kanunu`nun 8 inci maddesine ilişkin düzenleme esnasında verilen bir önergeyle gücünü Anayasa’dan alan TMMOB ve buna bağlı Meslek Odalarının başta mesleki denetim yetkisini ortadan kaldırmaya yönelik; “Harita, Plan, Etüt ve projeler, ilgili idare kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek adları dahil başka kurum veya kuruluşun vize ve onayına tabii tutulmaz, tutulması istenmez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler ve bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldırılacak şekilde taahhütname talep edilemez.”Şeklinde bir madde eklenmiştir.
 
      Söz konusu madde ile meslek odalarının, mesleki denetim yetkilerinin elinden alınarak işlevsizleştirilmesi ve dolayısı ile etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı açıkça görülmektedir. TMMOB ve bağlı Meslek Odalarını temelden sarsacak olan önergeyi veren milletvekillerinden sadece birisinin mühendis olması ve fakat o vekilinde TMMOB üyesi olması son derece üzüntü vericidir. Ağacın baltaya seslendiği hesap “sen beni kesemezdin ya sapın benden!” Kendi meslek kuruluşunun işlevsizleştirilmesi için önerge veren bu mühendis kökenli vekilin zihniyetini anlamak mümkün mü?
 
     Meslek Odaları Anayasanın 135 inci maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde, seçimlerle gelen bağımsız kuruluşlar olduğunu kendi görev alanlarına giren konularda kamuoyu adına denetimler yaptığını biliyoruz. Ülke için, meslek için, mesleği icra eden üyelerin gelişimi için çok önemli fonksiyona sahip olan odalardan rahatsız olmak ancak ve ancak sınırsız kazanç kapılarının açılmasını dileyen sermayedarların harcı olsa gerekir. Evet, bu örgütlü yapılar birilerini rahatsız ediyor. Ediyor ki; özellikle son dönemlerde demokratik seçimler yoluyla meslek örgütlerini ele geçirememenin verdiği hırsla meclis iç tüzüğüne aykırı bir şekilde, antidemokratik yollarla, hukuk devleti ile örtüşmeyecek bir şekilde gece yarısı operasyonu ile işlevsiz hale getirilmek yolu izlenmiştir.
 
     12 Eylül cuntacılarının yapamadığını “ileri demokrasi” havarisi geçinenlerin, başka ülkelere demokrasi dersi verdiklerini iddia edenlerin, ihtilalcilere demokrasi raconu kesenlerin, yönetimlerini seçimlerle ele geçiremediği meslek odalarını yasama gücünü kullanarak işlevsizleştirmesi kendine demokrat olma halinin son örneğidir.
 
    Diğer meslek örgütlerine (TTB, sendikalar vb.) sıra gelmektedir. TMMOB’ a yapılan bu operasyon kendilerine yapılmış gibi tepki koymazlar ise bu saldırılar geri püskürtülemez. “Cumhurbaşkanından geri döner”, “anayasa mahkemesi iptal eder” diye beklemek safdillilik olur. Gün TMMOB la birlikte sokağa çıkma ve ortak tepki koyma zamanıdır.