Toplumdaki algıları değiştirmek için, her kesim, kendine göre tezler ortaya koyuyor. Toplumun algılamasını yönlendirmede stratejik merkezler asimetrik psikolojik savaşın kara propaganda yönetimini uyguluyor. Kim kimden destek alıyor?
Batı; beyinleri ele geçirerek, Türkiye’nin kimliğini değiştirme çabasındadır.
Devşirdikleri dinci, etnikçilerle, çıkarcı, makam, servet, şöhret hırsına bürünmüş fasık ve münafıklarla; Ortadoğu’yu kan gölüne çevirirken nihai hedef Türkiye olduğunu gizlemediler. Yayınladıkları haritalarla, yeni sınırlarla yeni devletleri belirlediler, uyguluyorlar.
Tarih tekerrür ediyor.
Batı’nın şer üçlüsü; Türkiye’yi postmodern işgal etmiş durumdadır.
Türk Milleti tarihin en ağır bunalım dönemini yaşamaktadır.
Türk Milleti’nin milli ve manevi değerleri; altüst edilmiş, ortak değerler parçalanmıştır.
Halk; uyuşturulmuş neyin ne olduğunun farkında değildir.
Aydınlar; susmuş, sinmiş durumdadır.
Batı’nın şer üçlüsü tarafından;
Bütün yeraltı ve yerüstü servetlerine el konulmuş,
Medya ele geçirilmiş,
İletişim alanı kontrol altına alınmış durumdadır.
İşbirlikçiler;
-dini değerleri istismar ederek,
-geçmişin yanlışlıklarını gündemde tutarak,
-vatan hainlerini kahraman haline getirerek,
-istihbarat elemanlarınca oluşturulan operasyon merkezleri ile vatanseverleri etkisizleştirirken, kirli emellerini gerçekleştirme çabasındadır.
Türk Milleti;
-Kimliksizleşme,
-Ayrışma,
-Bölünme,
-Esaret,
-Sömürgeleşme,
-Sürecindedir.
İşbirlikçiler; emperyalist güçlerin stratejisi doğrultusunda yeni rol üstlenmiştir.
Türk Milleti’nin duyarlı her bireyi;
İdeolojik ve teolojik ayrımları,
kavramlara takılıp kalmayı,
model tartışmalarını bir tarafa bırakmalıdır.
Tarihi tecrübeler ışığında Türkiye coğrafyasının jeopolitik ve jeostratejik konumun gereği; Milli devlet, Milli kimlik, Üniter devlet, korunmak zorundadır.
Günün Sözü: Toplumlar milli değerlerine sahip yönetici ve aydınlarıyla güvende olur.