Nevir
Başbakanımız diyor ki: “Bayanların futbol maçında küfrettiklerini görünce, nevrim dönüyor.”

*

Haklı, küfür elbette yakışmıyor.
Ama...

*

Bedensel engelli eşini keser’le yaralayan koca, baktı yaşıyor, kaynar suyla haşlıyor.
86 yaşındaki koca, eşini gırtlaklayarak öldürürken... 81 yaşındaki koca, market arabasıyla taşıdığı eşinin cesedini çöp konteynerine götürürken yakalanıyor.
Bir koca, ayrılmak isteyen eşinin kafasını taşla ezip, kuyuya atarken... Bir başka koca, baba evine dönen eşinin kafatasını odun’la kırıp, nehre atıyor.
Dünya Kadınlar Günü’nde... Koca dayağından kaçan kadın, ilk gördüğü mekana, tıp merkezine sığınıyor, tıp merkezi eşinin akrabaları tarafından basılıyor, kadına da iki şarjör kurşun basılıyor, tıp merkezinin cerrahi müdahalesine rağmen kurtarılamıyor.
Cüce ay, şubatta... 29 günde, 24 kadın öldürülüyor, 10 kadın tecavüze uğruyor.
Sopalı koca, karakola şikayet ediliyor, savcılığa sevk ediliyor, mahkemede üç bin lira para cezası alıyor, eve dönüyor, ulan senin yüzünden az daha tutuklanıyordum deyip, haşırt haşırt 30 yerinden bıçaklıyor.
Hamile eşini av tüfeğiyle infaz eden, yatağa gelmiyordu derken... Eşini yatakta yastıkla boğan, rüyamda aldatıyordu diyor.
17 yaşındaki 
İzmirli garson, 15 yaşındaki İrlandalı kız arkadaşıyla evlenmelerine izin vermeyen İrlandalı anne’yi ve İrlandalı annenin kadın arkadaşını bıçakla doğruyor, kanlı elbiseleri çöpe, cesetleri ormana fırlatıyor.
Manyağın biri, eski sevgilisini kıskanıp kürek’le dövüyor, bayıltıyor, aynı kürekle çukur kazıp, diri diri gömmeye başlıyor, manyağın yeni sevgilisi kız, onu bu kadar kıskanmanı kıskanıyorum diyor, manyağı yumuşatıyor, ikna ediyor, yeni sevgili eski sevgiliyi çıkarıp, hastaneye götürüyor.
İstanbul Barosu, kadın cinayetlerinin son 7 senede %1400 arttığını açıklıyor.
Ağzı burnu kırılan, balta’yla tehdit edilen, yalvara yakara devletten koruma isteyen, isteği kabul edilmeyen kadıncağız, boşandığı eşi tarafından delik deşik edilerek öldürülüyor, göğsünden girip sırtından çıkan 26 santimlik bıçağın öldürücü olmadığına kanaat getiriliyor.
16 yaşındaki kızcağızı aşık olmuyor diye 37 yerinden deşip, kafasını testere’yle kestikten sonra buzdolabına koyan sapık, serbest bırakılıyor, yuh be kardeşim denilince, ay pardon yanlış hesaplamışız, 24 senecik daha yatması gerekiyormuş denilerek, rica minnet içeri tıkılıyor.
Profesör koca, eşini aralıksız dokuz saat dövüyor, aslında yaz’ın da dövüyor ama, bu defa mevsim kış, sokağa çıkıp kar topluyor, küvete dolduruyor, iç kanaması dursun diye, eşini küvete yatırıyor.
Kocanın biri, eşini kelepçe’yle yatağa bağladıktan sonra, kerpeten’le etlerini koparıp, vücuduna tuzruhu dökerken... 16 yaşındaki imam nikâhlı bi kızcağızın, kayınpederinin tecavüzüne uğradığı, cinsel organının da kayınvalidesi tarafından kızgın demirle dağlandığı ortaya çıkıyor.

*

Kimsenin nevri dönmüyor.

*

Kadın küfredince...
Nevir dönüyor.