Kente bir giriş noktasından geçerek eriliyor. Park alanında araçtan indiğiniz anda çevrede görkemli bir tarihi doku zenginliği var. Bu bölgede açığa çıkarılanlar kadar toprak altında kalanlarında olduğu gözle gezerken fark ediliyor. Yüzey araştırmasına dahi gerek olmayacak kadar bariz mevcuta yakın çevrede bilimsel kazı bekleyen alan var.
Açıkcası bu alana gidip gezip görüp etkilenmemek olası değil. Mağusa’nın 6 km kuzeyinde yer alan tarihi kent görkemli bir hali ile günümüze erebilmiş, birde o olduğu dönem düşünerek bakarsanız yaşanmışların derinliğinde sizi düşünce yolculuğuna çıkarması olası. Kıbrıs’ın her köşesinde görülecek yer var ama Selamis harabeleri gerçekten etkileyici. 19 yy sonlarında ağaçlar ve toprakla kaplı alan 1952-74 Aralığında kazılar ile açığa çıkarılmaya başlanmış. 1998 yılında da Anakara Üniversitesi bölgede kazı çalışmalarına başlamış., Bölge içinde çok sayıda ağaçta var. Özünde yeşil alanların varlığı ve korunması çok önemli ama tarihi alan içinde yer alan ağaç ve bitki kökleri tarihmi? Ağaçmı? tartışmasını beraberinde getiriyor.
Niğde Bor Bahçeli Köşk Roma havuzunun kenarında muhteşem bir görünüm zenginliği de katan Söğüt ağaçları metreye bulan gövdelerine rağmen kesildiğinde çok üzülmüştüm. Roma havuzuna uzanan kökler ile tarihi yapının yok olma riski için zorunlu uygulama yapıldığı ifade edilmişti. On yıl geçti aradan gözler yeni haline alıştı. Salamis kalıntılarını gezerken de çok sayıda ağacın çevrede varlığını gördüm. Yer altındaki dokulara uzanmış kökleri ile bu ağaçların da bölgede yaratacağı zararın varlığı ağaçmı tarih mi düşüncemi bir kez daha sorgulattırdı.
Kimi tarihi araştırmacılar koruyamayacağın yeri yeryüzüne çıkarma düşüncesini de dile getiriyor ama bizlerin dünden gelen bu yapıları görme hakkımız olduğunu düşünüyorum. Salamis kenti, Bronz devrinin sonlarında kurulduğu varsayılıyor. Anadolu’dan gelen kavimlerin kurduğu kent M.Ö 10 yy’a kadar uzanan buluntular ile bilinen en eski yerleşmeler arasında sayılıyor. Akalar, Asurlular, Mısır, Pers yönetiminden sonra Büyük İskender’in egemen olduğu Kıbrıs’ta M.Ö 294 yılında Ptoleme Krallığı döneminde Salamis Başkent olarak önem kazanır. Roma Döneminde önemli bir ticaret merkezi durumuna gelir. Bugün görülen yapıların önemli bölümü de Roma dönemine aittir. MS 76 yılında deprem ile MS. 116 yılında Yahudiler döneminde isyanlarda zarar gören Salamis M.S 332 yılındaki depremlerde ise önemli hasar görür. Bizans İmparatoru II. Konstantin kenti daha dar bir alanda yeniden inşa eder. MS 647 Arap akınları ile de kent yeniden zarar görür. Deniz kenarındaki antik kent günümüze değin yaşadığı işgaller, saldırılar, afetlere rağmen kalıntıları ile bugüne kendini taşıyabilmiş sınırlı yerleşmelerdendir. Surları, yapıları heykelleri ile bölge gezdikçe ilgi çekici noktalarını adeta size sunmaktadır. Dört tarafı sutunlu revaklarla çevrili alanın sonlarında yer alan heykellerde hiç birinde baş kısmı yerinde durmuyor kim bilir kimin eli onları yerinden ayırdı. Hamam, havuz, ibadet yeri, toplanma alanı ve tiyatro, işte dünün çok yapısında yer alan başlıca yerler. Sütunlar, yollar ve de süslemeler, Tiyatro alanı da farklı nedenlerle birden çok kere zarar görse de günümüze eren izleri dahi yapıldığı dönemde sanatsal etkinlikleri anlatmaya yetecek derinlikte. M. Ö 1 yy sonu M.S IV yy arası yapı sahne binası, ön sahne, orchestra, oturma alanı, seats, Dıazoma, oturma sıralarını ayıran geçiş yeri, yan giriş görülebilen yerler. Kaynaklara göre 322-332 depreminde yıkılan tiyatro taşları ile hamam yapılmış. 15 bin kişilik bir tiyatro izleme alanından söz ediliyor, bir bölümü görülen bu alan dahi kentin dokusu hakkında düşünebilme olanağını yaratıyor. Kentin girişinde solda hamam yer alıyor. Stadyumunda izleri kalmış, ayrıca açığa çıkan Roma Hamamı M.S II. yy-M.S IV yy dönemine ait., Görkemli Sütunlu Caddenin 1. Evresi M.S II yy M.S IV yy, 2.nci evresi M.S IV yy M.S. VI olarak tarihleniyor. Roma Villası ve MS. VII yy Bizans surları, Bizans Sarnıcı, Aziz Epiphanius Bazilikası, Agora, Zeus Sunağı, anıtlar, Zeytinyağı işlikli yapı, Kampanopetra Bazilikası, Geometrik Helenistik Kalıntıları, Zeus Tapınağı, St Barnabas Manastırı ve Arkeolojik Müzesi, Nekropol ile gezdikçe baş döndüren bir tarihin izlerini görme ve buluşma süreci Salamis’te sizi sarmalıyor.
Değerli Dost Adana Çukurova Üniversitesi Endüstri Mühendisliğinden sınıf arkadaşım Yusuf Yüksel Şentuğ ve Engin Özdemir ile Mağusa da Salamis’i konuşurken “gördüğüm en görkemli antik kentlerden” dedim. Bir günü Salamis’e ayırmaya değer. Özellikle tarihe ilgisi olan antik kent görmek isteyenler için sütunlu yollarda yürümek, Romalılar dönemine ait yolları arşınlamak, tarihe yolculuk yapmak için Salamis Kıbrıs’a giden için görmeden dönmeyeceği yerlerden. Denizin yanında bu tarihi liman kenti Kıbrıs gibi size anlatacağı çok ayrıntının ev sahibi, nerelerde nasıl hangi koşullarda yaşam akmış geçmiş tarihe yolculukta gözlemleme olanağınız oluyor.