Türk milletinin dünü ve bu gününe baktığımızda “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” Sözünden rahatsız olanları görüyoruz. Ülkemizde ikiyüzlülüğün, fesatlığın ve ihanetin ibret dolu tiyatro oyununu, dün olduğu gibi bu günde devam etmektedir.
Aslında “Türklük” bir hayat tarzıdır. Mustafa Kemal Atatürk;”Türklük benim en derin güven kaynağım, en engin övünç kaynağım oldu. Kendimi hiçbir zaman, başka ulusları öven ve Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusuna kaptırmadım. (Atatürk’ün Liderlik sırları, Prof.Dr. Hikmet Özdemir)
“Efendiler, bütün dünya milletlerini tanırım. Fransızları, Almanları, Rusları şahsen tanırım. Bu tanımam savaş alanlarında, ateş altında, ölüm karşısında olmuştur. Yemin ederim ki, bizim milletimizin, (Türklerin) manevi kuvveti, bütün milletlerin manevi kuvvetinden üstündür. “Ne mutlu Türküm diyene” atamızın sözleri tarihten silinmek isteniyor.
Ziya Gökalp; “Türklük, Türk milletini yükseltmek demektir” dedikten sonra;
Sorma bana oymağımı, boyumu,
Beşbin yıldır millet gibi yaşarım
Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı,
Türk’üm, bu ad her unvandan üstündür.
Türk’üm diyen her insan Türk olarak tanınmalı, Türklüğe ihanet edenler de cezalandırılmalıdır. Bunun başka bir yolu da yoktur. Türklük bir ülküdür. Ülküler bir milletin manevi gıdasıdır. Ülküsüz millet, silik ve sönük kalmaya mahkûmdur” diyen Ziya Gökalp bugün yaşasaydı acaba olanlara ne cevap verirdi.
Mehmet Akif, Türk olarak yazdı, Türk olarak düşündü, Türk olarak yaşadı ve nihayet Türk olarak öldü. Yine ırk vurgusunu İstiklal Marşı’nda çok açık seçik bir biçimde ortaya koymaktadır:
“Kahraman ırkıma bir gül… Ne bu şiddet, bu celal?
“Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal”
Mehmet Akif Ersoy Türkçü bir şair idi. Hasan. Basri. Çantay hatıratında O’nun dünya görüşü nü aktarırken,: Mehmet Akif Ersoy’a tanıdık birisi, “Üstad, sizi Türkçü görüyorum” deyince, Akif ona; “Ya ne zannediyorsun? Türk’e hiçbir kavmin horoz olmasına tahammül edemem! (Çantay, s.225).
Bir zamanlar Türk’e övgü yağdıran yabancı yazarlardan Fransa’nın devlet adamı, Dış İşleri Bakanı olan LAMARTİN; “Türkler yeryüzünün en şerefli insanlarıdır. Huyları temiz ve yücedir. Yiğitlikleri bozulmaz bir güç halindedir. İşte tarih bunun en canlı örneğidir. Onlar din ve vatan konusunda, öz değerlerine bağlılık noktasında tarafsız adil davranmasıyla saygı telkin ederler. Türklerin yurdu, efendiler, kahramanlar ve şehitler diyarıdır. Böyle bir milletin düşmanı olmak, bence insanlığın düşmanı olmaktan farksızdır.” Demektedir
Arap şairi ve yazarı “CAHIZ” ise;“Türklerin vatanlarına bağlılıkları her hasretin üzerindedir” derken,.
İngiliz devlet adamı ve yazarı LORD BYRON da; “Türkler yalancı olmadıkları gibi ikiyüzlüde değildirler. Savaşta şerefle ölmeyi, şerefsizce yaşamaya tercih ederler. Ustalıkla kullandığı kılıcı ile yendiği milletlerin dönüp yarasını sararlar. Onlar hiçbir zaman ülkelerinde yaşayan, inançsız kimseleri engizisyonda yakmadılar.” İfadesini kullanmaktadır. Bugünün ikiyüzlü İngilizlerinin yüzüne bu sözler şamar gibi inmelidir.
Rus bilgini W.Bartold’un yazdığı “İslam Medeniyeti Tarihi” Türklerin elindeydi. Türklerin tarihini bilmeden, İslam tarihini anlamak mümkün değildir” demektedir.(İsl.Med.Tar.W.Bartold s.2)
Hz. Muhammet (asv) ise: “Siz küçük gözlü kırmızı yüzlü, düz burunlu, yüzleri sahtiyan örtülü, kalkan gibi geniş omuzlu Türklerle çarpışmadıkça kıyamet kopmaz. İstanbul’u alan komutan ne iyi komutan, onun askeri ne iyi askerdir. Kişi kavmini sevmekle kınanamaz” ” Diye Türkleri övmektedir. İslamiyet Arabistan’da doğmuş, onu dünyaya tanıtan Türkler olmuştur.
Dün Türkleri öven bu milleteler bu gün Kürt sorunu, PKK, Ermeni, sorunlarıyla bu milletin bölünmesine zemin hazırlamaktadırlar. Ne zaman biz bu gerçekleri anlayıp, kendimize ve öz değerlerimize sahip çıkacağız.
Yakın tarihimizde Osmanlıya Hasta Adam diye hafife alıp alay edenler bu günde aynı oyunu oynamaktadırlar. Elbette ki Orta Doğuda güçlü bir Türk devletinin doğması istenemez. Doğu Anadolu’da otuz binin üzerinde insanımız şehit edilirken tüm dünya devletleri bu olayda sessiz kalmıştır. PKK o dönemde legal olarak dost bildiğimiz AB, ABD, İsrail gibi devletler tarafından desteklenmiştir. Fakat Amerika’nın ikiz kuleleri yıkılınca birden tarihi haçlı ordusu intikamı resmi ağızlardan dökülüverdi.
Atatürk, genç bir subayken Sinop’ta yazmış olduğu şiirde;
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler; örtülen doğacak
Dinleyin sesini, doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi görüp, doğru tarihe giden.
Asya’nın ortasında Oğuz Oğulları
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz Oğulları,
Doğudan çıkan biz, Batı da yine biz,
Nerede olsa, ne de olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri,
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek,
Hakikat nerede, hakikat nerede?
Mustafa Kemal ATATÜRK, 1922"de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 130. toplantısının açılışında yaptığı konuşmada: “Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk Milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında da tarih alanında da bir derinliği vardır. Türk Milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Hz. Nuh’un oğlu Yasef"in çocuğudur...”diyor.
Bunu üzerine söylenecek hiçbir söz bilmiyorum. Öyleyse inadına, üzerine basa basa diyorum, dünyada “ Türk’ün Türkten başka dostu yoktur”