Büyük Taarruz'un 92. yıl dönümünde kendi deyimlerince “Eski Türkiye” yi gömdüler; “Biz artık “Yeni Türkiye”yi inşa edeceğiz” dediler...
 
“Eski Türkiye” dedikleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 23 Nisan 1920’de kurulmuştur.
 
Kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıdır.
 
Rejimi; Cumhuriyet’tir.
 
Kurucu unsur, hâkim ulus, Türk Milleti’dir.
 
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’ tür…
 
Parlamenter sistemle yönetilir…
 
‘’Ulus Devlet, Millî Birlik, Beraberlik ve kardeşlik ‘ üzerine inşa edilmiştir.
 
Laiklik ilkesine göre yönetilir. Din ve devlet işleri birbirinden ayrıdır.
 
Dili, Türkçe’ dir,
 
Başkenti, Ankara’dır.
 
Cumhurbaşkanı, Çankaya’da oturur.
 
Devletin adı; Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Devleti’dir.
 
*
Onlara göre “Yeni Türkiye”, 3 Kasım 2002’ de kuruldu...
 
Kurucusu; Amerika Birleşik Devletleri’nin, Büyük Ortadoğu Projesi’nde kendisine “Eş Başkan” görevi verilen, Recep Tayyip Erdoğan ve “AK’ arkadaşları…
 
Rejimi; Şimdilik Cumhuriyet… Osmanlı’nın devamı niteliğinde…
 
Kurucu unsur; Türkiye halkları…
 
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olanlara “Türkiye halkı” deniliyor…
 
Başkanlık sistemiyle yönetilmesi planlanıyor...
 
Yeni Türkiye, inşallah din kardeşliği üzerine inşa edilecek…
 
Hayalleri, din ve devlet işlerinin birlikte yönetilmesi…
 
Dili büyük ihtimalle, iki resmi dil halini alacak…
 
Yeni Türkiye çok büyük ihtimalle iki başkentli olacak...
Ankara’nın yerini Payitaht, yani İstanbul alacak…
 
Çankaya müze yapılacak. Cumhur’un başı olmayacak. “Başkan” olacak. Başkan ise, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki yeni başkanlık sarayında oturacak…
 
Yeni Türkiye’nin adı yine çok büyük bir ihtimalle iki halkı kapsayacak ve  “İslam Federe Cumhuriyeti” ne dönüşecek...
 
Hayallerin sonu yok…
 
***
 
Savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için, Büyük Taarruz, Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak da adlandırılan bu büyük zafer, Türk’ün zaferidir.
 
Zaferler ise meydanlarda şiir okuyarak, timsah gözyaşları dökülerek kazanılmaz…
 
Sınırları kevgire dönmüş, bayrağının gönderden indirilmesine seyirci kalanlardan ise gerçek bir başkomutanlık beklenemez…
 
Günümüzün Cumhurbaşkanlarına “Başkomutanlık” sıfatı, Mustafa Kemal Atatürk’ten miras kalmıştır. Yani Başkomutanlık, bizzat, Başkomutan Atatürk tarafından altın tepsi içinde sunulmuştur.
 
Başkomutanlık mirası, “Eski Türkiye” diye gömmeye çalıştığınız, zaferlerle dolu bu şanlı tarihin içindedir.
 
Türk’ün bu şanlı tarihini reddeden, Başkomutanlık mirasını da reddetmelidir!
 
***
 
Biz, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan ve “Ne Mutlu Türküm diyene!” diye içtenlikle haykıran her Türk vatandaşının, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.
 
“Yeni Türkiye” sevdasına düşenlere de böyle yapmalarını tavsiye ediyoruz; naçizane…
 
Zira başka bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve gidecek başka bir Türk yurdu yok!
 
Nice 30 Ağustos Zafer Bayramları’na erişmen dileğiyle Türkiye’m…
 
Tülay Hergünlü
 
İstanbul, 27 Ağustos 2014