- Hepimiz mahalli seçimleri bekliyoruz?
- Ne olacak mahalli seçimler sonrasında?
-Ya Kemal bey gidecek ya da CHP bölünecek!
- Mümkün değil ya, diyelim bu seçimde CHP çok iyi bir oy aldı yine de bölünme olur mu?
- Bölünme kaçınılmaz. Kemal bey mahalli seçimde yüzde 40 alsa bile benim gibiler onunla bir arada olamaz. Bugün tahammül ediyorsak partimizi Kılıçdaroğlu’na bırakmamak içindir.
- Sizin gibi düşünenler kaç kişi?
- CHP’nin beşte dördü!
- Kılıçdaroğlu nerede yanlış yapıyor?
- Bakın Kemal Bey’in kafası karışık, bilinç altında Atatürk’e karşı gizli bir kin var. Sayın Ecevit bile bu adama güvenilmez deyip 1999’da onu DSP’den aday yapmamıştı. Atatürk’e bakışından Cumhuriyet’in temel ilkelerine, AB’ye bakışından Fetullah Gülen’e olan muhabbetine, Sorosçuluğundan PKK’ya bakışına Kemal bey klasik bir CHP’li gibi düşünmüyor. Ayrı dünyaların insanlarıyız. Kemal bey, ikinci Cumhuriyetçidir ve BDP çizgisine yakındır. Bakın Tunceli’li Kamer Genç’e sorun o da benim söylediklerimi söyler.
- İyi de böyle birini CHP delegasyonu nasıl seçti
- Sayın Baykal’a yapılan malum operasyonla ne olduğunu anlamadan getirildi. Oyuna geldik.
- Kılıçdaroğlu giderse kim gelir?
- Haluk Koç’tan Emine Ülker Tarhan ve Güldal Mumcu’ya kadar pek çok isim gündemde. Deniz bey bile dönmek için nabız tutuyor. Keza Mustafa (Sarıgül) dışarıdan zorluyor. Sürpriz iki isim daha var yani aday çok. Son bir şey söyliyeyim bugünkü Aydınlık’ta Sayın Perinçek’in yazdığı doğru, Hüseyin Aygün Kemal Bey’e sormadan Seyid Rıza için o teklifi veremez!
Sohbetimizin özeti olan bu diyaloga yorumu size bırakıyoruz.
Tanık Öcalan sanık Atatürk!
CHP milletvekili Bülent Tezcan açıkladı, Ergenekon’un 40 küsür gizli tanığından biri de Abdullah Öcalan imiş!
Sapığından pezevengine, tecavüzcüsünden bölücüsü ve katliamcısına kadar bilumum insanlık müsveddeleri içinde Öcalan olmazsa olmazdı, zira ne demişler kambersiz düğün olmaz!
Tabloya bakar mısınız güya adaleti tecelli ettirme adına Abdullah Öcalan’ın tanıklığında Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı hedefe oturttular.
Öyle çünkü Ergenekon’da hedef alınanların her biri Atatürk yolunun alperenleridir!
Öcalan’ı kullanarak Atatürk’ten intikam almaya çalışmak ancak Şeyh Said gibi alçakların izinde yürüyenlerin işi olabilir!
Başta Kürt bebeler olmak üzere 40 bin kişinin katili olan Öcalan’ın bu davadaki varlığı Ergenekon tertibinin Nemrut Mustafa Divanı misali bir tezgah olduğunun tarihsel vesikasıdır.
MİT’in derdi PKK değil Gazze!
MİT sanki Türkiye’nin istihbarat kurumu değil de Filistin Kurtuluş Ordusu!
Ne alakası var ise işi gücü bırakıp Mısır üzerinden Gazze için MOSSAD’la görüşmeler yapıyor!
Yok MİT’in böyle bir yetkisi yok.
Başka bir milletin, başka bir topluluğun istiklali adına faaliyet yapma yetkisi yok. MİT suç işliyor!
Ama belli ki Tayyip Erdoğan MİT’i kendi örgütü ya da özel kalemi gibi görüyor ve sağa sola koşturuyor!
Evet Erdoğan’a Davutoğlu ve Dışişleri yetmiyor bir de MİT’i sahaya sürüyor!
Türkiye bölünmenin eşiğinde, PKK Hakkari’yi kurtarılmış bölge yani vatan yaptı, MİT’in uğraştığı konuya bakın!
Filistin hadisesi mesela PKK ihaneti gibi Türkiye bağlamında asla bir beka sorunu değil, sadece ve sadece Erdoğan’ın ideolojik tatmin konusudur… Öyle ise MİT Erdoğan’ın şahsi duygularına nasıl alet edilebilir?
Abazanlıkla kalpazanlık!
Bülent Arınç’a göre Muharrem İnce aklanana kadar istifa etmeliymiş!
Peki ne yapmış Muharrem?
Bir hanıma güya, abazayım geliyorum diye telefonla mesaj atmış!
Yargının bu konuda kesinleşmiş bir hükmü var mıymış!
Hayır yokmuş ama Muharrem yine de istifa etmeliymiş zira iddia çirkin imiş!
Peki aynı şey kalpazanlıktan dosyası olanlar için geçerli midir?
Öyle ya kalpazanlık da şerefli bir itham olmasa gerek!
Üstelik Muharrem sadece düz mebus iken kalpazanlıktan yargılanmayı bekleyen Tayyip Erdoğan ülkenin Başbakan’ı!
Söyle Bülent Arınç Tayyip istifa etmeli mi, etmemeli mi?
Bu soruya cevap veremiyor isen Muharrem’e nasıl istifa et dersin?
Bir başka şey. CHP’li hanımlara, sakın tacizle suçlanan Muharrem’in yanına aklanana kadar oturmayın buyurdunuz!
Peki aynı tavsiyeyi kalpazanlıktan yargılanan Erdoğan için de AKP’lilere bulunabiliyor musun?
Bulunmak bir yana bizzat sen kalpazanlık dosyası olan Başbakan’dan bakan olarak emir almıyor musun?
Öyle ise daha ne konuşuyorsun Bülent Bey!