Mutluluğun ilk şartlarından biri de insan ve doğa arasındaki ilişkinin bozulmamasıdır.
Leo TOLSTOY
Kentsel dönüşüm, yeni beton yığınları üretmek mi???
Güzel ülkemizde kentsel dönüşüm başladı. Yaklaşık 33 ilde binalar yıkılıyor. Bu yıkımların neden bu zamanda başlatıldığını da bir türlü algılayamadım. Çünkü inşaat sezonu birçok bölgede bitmek üzere. Yani binaları yıkılan kişilerin yeni konutlarının inşaatına başlanması bir dönem daha gecikecek. Dolayısıyla bu kişiler nerelerde kalacak? Özellikle kış dönemi başlayacağı sırada bu şekilde evlerinden olanlar için oldukça zor bir süreç başlıyor. Üstelik başka yerlere taşınmaları söz konusu ise başlarına bir de ulaşım sorunları çıkacaktır.
Esasen bu yasanın çıktığı sırada özellikle deprem riski büyük olan bir pilot bölge seçilip, ilk uygulamanın orada başlamasını isterdim. Çünkü o bölgede hangi konutların yıkılacağı, o konutlarda oturanlara konutlarını nasıl boşaltacakları, nereye taşınacakları, yapılacak konutların ne zaman başlayacakları ve ne zaman sona erecekleri konusunda oluşacak aşamaları, bu aşamalarda konutların kaliteli üretim ile olası depremlere dayanıklı olması için gereken denetim olanaklarının nasıl oluşabileceğinin test edilmesinde çok büyük yararı olacaktı.
Bu süreçte oluşacak yanlışlıkların ve eksikliklerin bir daha olmaması için gereken önlemlerin alınması açısından da pilot bölge çalışması bence çok gerekliydi.
Ülkemizde ilk kez böyle büyük bir kentsel dönüşüm projesi yapılıyor. Yani bu çeşit projelerin gerçekleştirilmesi konusunda deneyimlerimiz az. Az deneyim ise yanlış yapma olasılıklarını arttırır.
Ayrıca bu proje için yapılan yasal çalışmalarda Şehir Plancıları, İnşaat, Mimar odaları ve yerel yönetimlerle de işbirliği yapılması ve onlarla birlikte hareket edilmesini isterdim. DÜNYA KONUT GÜNÜ için 6.10.2012 tarihinde İTÜ de yapılan bir konferansa katıldım. Yapılan açıklamalara göre ne yazık ki söz konusu kurumların öneri ve istekleri hiç dikkate alınmamış. Sonuç olarak sadece TOKİ’nin bu kadar geniş boyuttaki işi tek başına yapmasına karar verilmiş. Bakalım ne kadar başarılı olacak, birlikte göreceğiz.
Değerli arkadaşlar,
Kentsel dönüşüm sırasında birçok bölgede yatay yerleşimlere son verilecek ve onların yerine de dikey yerleşimler gelecek. İşte bu sırada dikkat edilmesi gereken en önemli olay beton yığınları üretmemek ve kentlerimizde yeni yeşil alanları oluşturabilmektir.
Bir daha böyle bir fırsatın yakalanacağını sanmıyorum. Eğer esas amaç bu sırada birilerine para kazandırmak ise yeni ve ihtiyaçlarımıza uygun yeşil alanların yaratılabileceğini beklemiyorum. Ayrıca bu bölgelerde alt yapı olanaklarının da yeni konutlara uygun olacak şekilde yenilenmesi gerkecektir.
Bildiğiniz gibi YIKMAK KOLAY, YAPMAK İSE OLDUKÇA ZORDUR. Yaklaşık 200 milyar $ tutacak ve 20 yıl sürecek bu kentsel dönüşüm için umarım geri dönülmesi mümkün olmayan hatalar yapılmaz.
Bilgilerinize sunmak istedim.
Sevgi ve saygılarımla (02.11.2012)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
2.05.2007 de yayınlanan 5627 sayılı Enerji verimliliği yasası gereğince merkezi ısıtma yapılan binalarda2.5.2012 den itibaren ısınma giderleri PAY ÖLÇÜM AYGITLARI ile yapılacak. Isı tasarrufu olacakmış. 4 firma bu konuda yetkili kılınmış. Daire başına ayda 4.-TL okuma ücreti alacak olan bu firmalar bunca apartmana gereğince hizmet verebilecek mi hep beraber göreceğiz. Müşterek ısınmada, gider toplama sorunu yıllardır vardır ve büyük sorunlar yaratmaktadır. Bireysel ısınma ile giderek bu sorunlar çözülebiliyordu. Kullanım alanı 1000 m den büyük konutlara merkezi ısıtma zorunluluğunun neden geldiği ortaya çıktı.
