Bir anneden gelen mesaj:
“Hayırlı günler, rahatsız ediyorum gene kusura bakma. Kimsesiz, çaresiz olunca abla, utanarak yazıyorum. İkizlerin 23 Nisan gösterileri olacak, kıyafet takımı istediler. İkisininki toplam 350 TL. tutuyor abla, alamadım ben de. Ben katmayacaktım da durumum malum ama tüm sınıf girmiş abla, bunlar da girmiş. Biliyorum abla hayat çok pahalı. Çocuklarımın üstüne yemin ederim ki çaresizlikten yazıyorum abla. İki gün sonra da 23 Nisan…”
Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ile beraber Türk çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 102. yılında bir annenin feryadı böyle… Bu sadece bize ulaşan bir feryat hem de Türkiye’nin başkenti Ankara’dan… Kim bilir daha nice anneler çocuklarına 23 Nisan kıyafeti alamamanın hüznünü yaşıyordur.
Bu mesajda insanın asıl içini acıtan durum, çocukların kıyafet konusunu akıllarına bile getirmeden büyük bir coşkuyla 23 Nisan tören provalarına katılmaları. Düşünün ki sizin çocuğunuz, o saf güzelliğiyle provalarda yer alıyor ancak eve geldiği zaman ailesi ona, “tören kıyafeti alamayacaklarını ve bu nedenle 23 Nisan törenlerine katılamayacağını” söylüyor. O çocuğun heyecanının nasıl söndüğünü, ruhunun nasıl parça parça olduğunu tahmin edebilir misiniz? Böyle bir hayal kırıklığını ölene kadar unutmayacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk; “bugünün çocukları yarının büyükleri” diyerek çocuk konusuna dikkat çekmiş; ana ve babalarına da “… yavrularının öğreniminin tamamlanması için hiçbir fedakârlıktan çekinmemelerini” tavsiye etmiştir. Günümüz Türkiye’sinde ise ana-babalar çocuklarına bir 23 Nisan kıyafeti alabilmek için insanlardan yardım talep etmekte, deyim yerinde ise “el açmaktadırlar.”
Böyle mi olmalıydı?
Bakalım Mustafa Kemal Atatürk ne demiş; “…Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.”
Bu sözlerin hangisi gerçekleşti? Bu sorunun cevabını, Atatürk’ün vefatının ardından işbaşına gelen tüm iktidarların dışa bağımlı; ehliyetsiz ve liyakatsiz uygulamalarında aramak gerekmektedir. Bugün bir anne çocuklarına 23 Nisan kıyafeti alabilmek için yardım istiyorsa Türkiye’yi yönetenlerin (!) milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılamadıkları, yoksul yığınlar yarattıkları içindir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun…