SES başta olmak üzere TTB'nin (Türk Tabipler Birliği) çağrısıyla ve çok sayıda sağlık meslek örgütünün katılımıyla Ankara Sıhhiye Meydanı'nda "Sağlıkta Özelleştirmeye Karşı Çok Ses Tek Yürek" mitingine katılmak üzere Pazar sabahı Niğde den Ankara ya hareket ettik. Saat 11.30 Gibi Ankara Garı önünde toplanan on binlerce emekçi seline katıldık. Sıhhiye Meydanına doğru yürüyüş başlamış çoktan başlamış olmasına rağmen milim milim ilerleyerek “çok ses tek yürek olarak sloganlarımızı ata ata yürüyüşümüzü 2 saatte tamamlayarak miting meydanına ulaştık.
Mitinge, İstanbul'dan Hakkâri’ye Trabzon'dan Antalya'ya kadar bütün illerden katılım sağlandığını gözlemledim. On binlerce sağlık emekçisi, bugüne kadar seslerini duyuramadıkları Sağlık Bakanlığı'na hem kendi çalışma koşulları ve özlük hakları için hem de halkın sağlık hakkı için çağrıda bulunuyor ve haklı öfkelerini Sağlık Bakanlığının tarihi binasının duvarlarına bakarak haykırıyorlardı.
Mitinge, AKP'nin paralı sağlık politikaları nedeniyle sağlık hakkından yararlanamayan halkımızın katılımı da önemli bir boyuttaydı. . Beyaz önlükleri, dövizleri, pankartları ve balonları ile Ankara'nın kar beyazına kendi beyazlarını da katarak yürüyen sağlık çalışanları, bir yandan 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlarken, diğer yandan sağlıkta özelleştirmenin son bulması talebini daha yüksek sesle dile getirerek Ankara ya emek baharının geldiğini müjdeleyen “kardelen” çiçeğinin güzelliğindeydiler.
TTB, SES, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, Çevre ve Sağlık Derneği, Devrimci Sağlık-İş Sendikası, Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türk Hemşireler Derneği'nin de aralarında olduğu çok sayıda sağlık meslek örgütü, sendika ve dernek üyesi, "Çok Ses Tek Yürek" mitinginde gerçekten çok ses ama tek yürek olduklarını dost düşman herkese gösterdi.
Beyaz önlükleri ile mitinge katılan sağlık emekçileri, sloganlarla Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyüş esnasında olsun gerekse miting meydanında olsun beyaz önlüklerinin hakkını verecek denli disiplinliydiler.
"Herkese eşit nitelikli sağlık hizmetinin kamu hizmeti olarak verilmesi, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının düzeltilmesi, sadece nüfus cüzdanı ile sağlık hizmeti alınması" gibi taleplerle yürüyüş yapan on binlerce sağlık emekçisiyle birlikte, yürüyüş boyunca "Çok ses tek yürek" marşını okuduk. Ayrıca sık sık "Sağlık haktır satılamaz", "Sağlıkta özelleştirme ölümdür" şeklinde sloganlar attık.
Kortej büyük bir bölümü miting alanına girmesine rağmen yürüyüşün başladığı Ankara Gar ı önünde hareket etmeyi bekleyen kortejlerin olduğu kürsüden sık sık dillendiriliyor ve alan yerleşimi için yardımcı olunması isteniyordu. Sıhhiye Meydanı'na gelen sağlık emekçileri, alanı yan yana doldururken, alana katılımlar sürüyordu. Miting sonunda müzik gurupları türkülerle kitleyi coştururken bile yürüyüşünü ancak tamamlayan kortejler alana giriş yapıyordu.
Miting bitimi Bursa’dan İstanbul dan gelen Doktor hısım akrabalarla kucaklaşıp hasret giderdik. Halam oğlu Mustafa Aydoğan’ın misafirperverliği ve jeolog arkadaşı Orhan beyin memleketi Rize şivesiyle yaptığı keyifli sohbetle mitingin yorgunluğunu Ankara Jeoloji Mühendisleri Odası Lokalinin terasında atıp. Saat 17. ye yaklaşırken vedalaşarak Niğde’ye dönmek üzere araçlarımıza yöneldik. Ülkemizin her iline araç kaldıran devasa bir otobüs terminaline benzeyen ve adeta ikinci bir miting alanı olan Ankara Hipodrom Civarındaki arabanıza yerleşip saat 22.30 gibi Niğde ye ulaştık. Başta Niğde SES olmak üzere Diş Hekimleri Derneği ve Niğde Eczacılar birliği üye ve yöneticilerine teşekkür edip,14 Mert Tıp Bayramlarını kutlayarak ayrıldım.