Seçimlere partiler var güçleri ile asılıyorlar. Kısa bir süre kaldı.… Son hafta son kozlar oynanacak.
 Parti liderleri geliyor miting ve kapalı salon toplantıları yapılıyor. İletişim ve teknolojinin geldiği bu noktada halen onca masraf ve kaynak ile miting yapılıyor. Yazık… Mitingin kalabalığı yada azlığı bence parti için hiç belirleyici değil bunun örnekleri çok, ancak miting sadece kendi parti çalışanlarına, teşkilatına moral oluyor.  Avrupa’da mitingler kalkalı yıllar oldu. Çık Tv.lerde konuş yada bir araya gel konuş millet karar versin.
Seçimler ülkemizin büyük bölümünde 2 kutuplu hale geliyor. Güneydoğuda AKP-DTP , Doğu Anadolu, İç Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz ile İç Egede AKP-MHP , Marmara , Trakya , Ege ve Karadeniz’in bir bölümünde  AKP-CHP yarışı oluşuyor.
İktidar var güçleri ile devlet imkanları ile  seçimi götürürken bu seçimde yine Sn. Tayyip Erdoğan’ın sürüklediği bir seçim oluyor. Çoğu yerde teşkilat ve adaylar onun çok gerisinde kalıyor.
Ak Parti ; İktidar, Hizmet ikilemiyle insanların yerel düşünmesine, şehrini, ilçesini, beldesini hatta mahallesini hatırlatarak , yereli  düşündürerek  ikna ya uğraşırken ,
Muhalefetin, yerelin yanında ulusal düşünmesi gerektiği , bu hükümete bir “İ h t a r ” verilmesi gerektiği , yoksa aynı tas aynı hamam sıkıntıların devam edeceği,  çığ gibi büyüyen işsizliği, geçim şartlarını ,  çiftçinin-tarımın  yok oluşunu, AB ve ABD dayatmaları ile satılan değerler bu gün var olsa idi bu kadar sıkıntının bu şekilde yaşanmayacağını, insanların ve ülkenin gelecek kaygısının daha derinleştiğini, baskıları,  Çocukları için kaygılandıklarını , Bor’a  merkezi iktidar tarafından 7 yılı aşkın süredir bir şey yapılmadığı, hatta köstek olunduğuna dair bir çok konuşmalar, eleştiriler mevcut.
Böyle bir genel yapı ile seçime gidilirken Bor’da ise Başbakanın gelmesi ile bir hareket oluşuyordu ancak Mhp Adayı Ahmet Ermiş’in “Başbakanımız Bor’a Teğet geçti “ tabiri ile Bor’un önemini Başbakan’a hissettiremedik, ikna edemedik. Oysa aylar önceden  ,  Sitemizde halen arşivinde bulunduğu gibi “Başbakan Bor’u istiyor” haberi vardı ve buna önem atfetmiştik. Güvenlik gerekçesi dendi oda ayrı bir saçmalık ve Bor için talihsiz  bir açıklama… Oysa bir şey, çok şey değiştirebilirdi…
Bor ve Niğde’de seçimler iki kutuplu hale dönüşüyor, bunun çalışmaları kulağımıza geliyor, son 3-4 günde bu iş çözülecek. Partiler Niğde ve Bor’da psikolojik hamleler yapıyorlar. Aktif partilerin yanında, sönük kalan ama derinden çalışıldığı imajı vermeye çalışan partilerde mevcut.
Seçim çalışmaları konusunda fazla ayrıntıya girmeden Parti Projeleri ile ilgilenelim. Şuan elimizde bulunanlar bilinenler ile…  Belki eskilerine yeni projeler katılacak,  Ancak adaylar projeler konusunda birbirlerine çok yakın… Broşür ve seçim konuşmalarındaki kampanyalarını not ediyoruz… Kim seçilirse seçilsin ilerde ,  zaman  zaman bunları sitemizde hatırlatacağız… Bazı sivil toplum kuruluşlarının da bunları toplumun hafızası olması açısından not etmesini diliyoruz.
Parti projelerinden anladığım kadarı ile  Adayların ortak projelerini genel olarak sıralayalım.
* Pazarın üzeri kapatılacak orası kesin…Pazarcılar yaşadı.
* Düğün salonu yapılacak… Bor’lu Niğde’ye taşınmayacak…Yaza yetişse iyi olur…
*  Yeşil alan , çocuk ve halk sosyal alanları daha genişleyecek..
*  Fatih Mahallesinin Alt-üst-yan, geçit sorunu çözülecek…
*  Park ve otopark sorunu…
* Halkla ilişkiler, sosyal faaliyetler, vs.
* Bağ ve tarım alanları yapılaşmaya açılmayacak… inşaallah…
* Genel olarak Bor’un imar sorunu…
* Ekonomiye canlılık çareleri…  vb.
Ancak ;
Bunlar bence sıradan projeler… Farklı gördüğüm ve ilgilendiğim  birkaç proje de şöyle.
Kayabaşında güneşin batışının en güzel seyredildiği yerde ve çevre yoluna bakan kısmın çok masraflı ve gösterişli olmaksızın… temiz , mütevazi bir park gezinti alanı olması,
El sanatları ve yemekten , kuru gıdaya , Bağcılıktan ,tuluk ekibine ve tarihi evlerimize kadar,  Bor Kültürünün yaşatılması , O kültürün yaşanması.
Bor  ile çevre kasabaların , köylerin barıştırılması , kaynaştırılması , ekonomi ve sosyalliğe  katılmalarının sağlanması.
Ahmet Kuddusi Hz. Başta olmak üzere inanç turizminin canlandırılıp yaşatılması.
Üniversite öğrencileri yada Üniversite çağındakiler için sinema , kurslar , dershane , sportif faaliyetler ve alanları gibi projeler.
Niğde organize sanayinin atıklarının Akkaya Barajına dökülmesinin önlenmesi, Barajdan gelen suyun daha temiz hale getirilmesi. Sebzelerin pazardan önce yıkama yerleri ve bunların takibi.
 
Kadınlarımıza yönelik onların kendi ve İlçe ekonomilerine katkılarını sağlayacak, onları atıl! durumdan aktif duruma sokacak ekonomik ve sosyal  projeler.
 
Korku , Tereddütlerim , eksik gördüklerim,
Her geçen gün Bağların imara açılıp yok edilmesi, yerlerine apartmanlar dikilmesi… Üstelik  hiç alan kalmamış gibi… Bağları yok ederek apartmanlar yapılınca, “buralara da yapılır” düşüncesi ile o çevredeki bütün bağ ve bahçeleri bakımsız bekler hale sokuyor. Apartman inşa edilebiliyor ancak bağ ve bahçe yapılamıyor. Tarım alanları azalıyor… Bağlara gelişi güzel evler yapılıyor. İlerde buraları çok arayacağız.
Orta Mahalle , Dink , Sokubaşı , Karaca-Uğurlu ve bazı diğer mahallelerimizde de olan gerek azınlıklardan kalan gerekse yerlilere ait tarihi  evlerimizin imar uğruna yıkılması, yok edilmesi, yada o hali ile yıllarca seyredip tabiat şartları  , zamanla yangın vs. ile yok edilmesi yerlerine apartman dikilmesi. Potansiyel bir turizm alanından faydalanılmaması,
Bir beş yılı kurtarmak için biz ve çocuklarımızın geleceğinin yıllarca borçlu hale getirecek uzun vadeli AB fonlarının kullanılması.
Hala insanlar  eş ve  çocukları ile  tedirgin olmadan, rahatsız edilmeden  çekirdek çitleye çitleye, mağazalara baka baka , Bor’da gezmek istiyorlar ancak bu eskide kaldı… park edilmiş araçlardan, maganda bakışlardan , esnafların kaldırıma yıkılmış hallerinden ve  malzemelerinin geçit verdiği ölçüde gezebilecek olmamızın  sıkıntısını çekiyoruz, çekiyorlar…  Eğitim ile mi olur, sosyal faaliyetlerle mi olur, zabıta ve kolluk kuvvetleri ile mi olur, Ahilik gibi esnaf ahlak ve tecrübesi ile mi olur… Kınamakla mı olur, övmekle mi olur bir şekilde  bu işin çözülmesi lazım… bu konuda sitemize hayli fazla ileti geliyor. Bu sebeple insanlar Niğde’de yemek yiyor, Niğde de geziyor, Niğde’de alışveriş ediyorlar. Bu sadece gençler için geçerli değil.
Bor’un en önemli ve öncelikli sorunu İşsizlik , Ekonomi ,  Ticaret,  bu konularda  yeterli yada iyi çalışılmış proje yok… Her partinin projesi var yada bildirgelerinde bahsediyorlar ancak yeterli görmüyorum. Bu konu merkezi hükümetin konusu aslında ama yerel yönetimlerin  lokomotif olması proje ve teklifler götürmesi, sivil toplum ve halkı aydınlatarak , arkasına alıp takip ve tenkitini yapması, yaptırması gerekiyor. Bu konularda ise olaya siyasi , yada benim iktidarım yada muhalefetim cephesinden bakmadan birliktelik sağlanması ve beraber hareket edilmesi…  Bu konuda her hangi bir adayın dikkatimi çeken beyanı yok, yada eksik.
Başarı Belediye Başkanının , başarısızlık da Belediye Başkanının… Yani fatura iyi yada kötü nasıl olursa olsun Belediye Başkanına kesiliyor. Belediye Meclis Üyeleri, sanki yok sayılıyor. Fakat çok önemli işler yaptıklarını, sorunlar çıkarıp , sorunlar çözdüklerini biliyoruz.  Belediye ve İl Genel Meclis üyelerinin takibi gerekiyor. Başarıya ve Başarısızlığa ortak edilmesi gerekiyor. Zaman zaman ifşa edilmesi gerekiyor.
Niğde kompleksinin önce bazı adaylardan sonrada halktan atılamıyor olması bir kısım insanları üzüyor.  Bunun tatlı bir yarışa dönüştürülmesi, Bu konuda daha milliyetçi, bağımsız  olunması yada olmasının sağlanması gerekiyor.  Bence Bor Ticaretinin % 20 si Niğde’ye akıyor. Mecburiyetten değil, sadece bilinçli olmamaktan. Bu esnaf içinde , halk içinde geçerli. Bu konuda çalışma yapan yada samimiyetine inandığım iki aday var.
Belki sizi şaşırtabilir yada halkça gelmeyebilir ancak Bor’u yöneten kişilerin, Kaymakam, Belediye Başkanı , Meclis üyeleri , Bürokratlar, Sivil Toplum yöneticileri, gazeteciler,  bunların bir yerlerde sürekli yada belli periyotlarda bir araya gelmeleri gerekiyor, fikri ve zikri ne olursa olsun… Bu klüp, Meclis salonu,  lokal, kahve , Bağevi, vs. Eskiden bu konu çok eleştirilirdi ancak fikir jimnastiği de bu toplantılarda yapılır. İyi niyetli olarak Bor üzerinde tartışma yapmak , fikir yürütmek sağlanabilirse çok uygun olur. Farklı fikir ve görevlerin beraberce hareket etmesi sağlanır. Fikir ve teklifler halka  daha geniş kesimce ulaştırılır. Bu konu bir zümre yada siyasi görüşe hitap etmeden geniş olarak yürütülebilirse ve ardından zaman zaman forumlarla, halk günleri ile Bor Haklıda katılarak, onlara anlatılıp destek ve teklifleri de alınarak hareket edilirse, çözülemeyecek konu yoktur.
Seçilecek Başkanın ve Ekibinin en önemli çalışması faaliyet ve düşüncelerini geniş kesime yaymayı sağlamak olmalıdır. Seçimde oluşan halk desteğini sürekli kılmak lazım… Geniş kesimlerle BİRLİKTELİK oluşturulması lazım. Sitemizde önceden ve halen yayımlanan ankette en önemli sorun “Birliktelik oluşturamama “ olarak görülüyor.
Belediyenin faaliyetleri basın yada internet aracılığı ile anlatılması gerekiyor. İnsanların kafasındaki tereddüt yada şüphelerin giderilmesi gerekiyor.  Yalnız bu anlatma başka belediyelerde olduğu gibi “ Bu caddenin asfaltı …..belediyesi tarafından yapılmıştır” şeklinde değil.
Adayların , Meclis üyelerinin ve eşlerinin  Mal Beyanlarını seçimlerden önce açıklamalarını bekliyoruz.
BORLULUK bilincinin herkesin ve her kesimin beyinlerine yerleştirilmesi gerekiyor.  Övünülmesi gereken bir sıfat olarak zihinlere işlenmesi gerekiyor. Kenetlenilmesi, Kollanması , Korunulması, Güvenilmesi  gerekiyor.
Bor’un iki girişine yada merkezi bir yerine “Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye “sözünü sembolize eden bir heykel dikilmeli.
Diribağ Şenliklerinin Mayıs ayında , geleneksel olarak piknik havasında  devamı ile birlikte Eylül ayının başlarında okulların açılmasından birkaç hafta önce “Geçti Bor’un Pazarı “ adı ile şenlik mi olur , festival mi olur bir hafta süren Pazar şenliği yapılmalı.
Peki nasıl yapmalı? Hayal mi acaba?
Çarşamba Günü ; Bu gün başlayan Şenlik,  Hükümet Meydanındaki Atatürk anıtına çelenk koymak, Kaymakam ve Belediye Başkanının Şenliğin anlam ve önemi hakkındaki görüşleri ile faaliyet raporunun okunması ve halka dağıtılması, temennilerin ardından topluca yürüyerek yeni yapılan Bor Kültür Merkezinde düzenlenen “ Bor İlçesinin Dünü , Bu Günü ve Geleceği “ isimli hazırlanmış bir kısa bir slayt gösterimin ardından aynı konulu, işlerinde uzman kişilerin  konferansına katılım ve hemen ardından Hemşerimiz Devlet Bakanı …. Bey tarafından kurdelası kesilen “ El ve Ev Sanatları”  Sergisinin gezilmesi…
Perşembe Günü ;  Bor Esnafının tamamının katılımı ile , motorlu ve yaya olarak   geleneksel kıyafetleri, geleneksel alet ve makineler ile gerçekleşen Esnaf yürüyüşü , Halka hediyeler dağıtılması , Çarşının çeşitli yerlerinde  Tuluk Ekibi , Mehter Ekibi  ve  Folklor ekiplerinin gösterileri, Akşam da  Kültür Merkezi ve Site Sinemalarında Sinema gösterimleri,
Cuma Günü ;  “Ahmet Kuddusi Hazretlerinin Türbe ve Mezarının ziyaretleri, peşinden Konferans salonunda “ Yaşamı ve Düşüncesi” isimli gösterim ardından konferans ve Tasavvuf Müziği ile günün bitişi. Akşama doğru Kayabaşı üzerinden güneşin batışının seyredilmesi ve çay bahçelerinde dışarıdan gelen Bor’lular ile sohbetler.
Cumartesi  Günü ; Gündüz, Stadyumda binlerce kişinin katılacağı Halk Konseri ve Gece Üstün Parkta nostaljik amaçlı  Yazlık Sinema gösterimde … Yıldıray Çınar’ın bir filmi oynuyor. Parkın aşağıdaki bölümünde ise Canbazlar , Hokkabazlar, çocukları eğlendiriyor, akide şekeri, cıncık şeker, satılıyor. Babalarının, Dedelerinin hatıralarına  çocukları, torunları Hasanemmi ve Şıhemmi dondurmaları dağıtılıyor.
Pazar Günü Sabahı ;  Salı günü akşamına kadar açık kalacak, Kaymakamlık, Esnaf ve Belediyeden  maddi destek ve kontrollü ; Çevre köy ve kasabalarında katılımı ile Yöresel olan ve olmayan  Sebze , Meyve , Kuru Gıda, Salça , Ev eşyaları , Giyim,  İğneden ipliğe her şeyin satıldığı, alındığı Bor Pazarı Paşa Camii İmamının Duaları ile sabah erkenden  açılıyor. İnsanlar aylarca alışveriş etmek için bu pazarı beklemişler dedirtecek şekilde bir Pazar oluşturulmuş, ne ararsan var ve düzenli, Bor dışından gelen insanlar için Yöresel takı, toka, beşik…  Kuru ve yaş gıda almanın en ucuz ve temiz yeri olmuş,  esnaf güler yüzlü , temiz , “Geçti Bor’un Pazarı” denen, Pazar bu dedirten bir olay. Pazarın bir bölümü Belediye tarafından özellikle düzenlenmiş ocaklarda,  salça, yufka, köfter, pekmez, turşu vs. yöresel gıdaları yapan, tülbentli , şalvarlı Borlu kadınlar , diğer tarafta bağlarından topladıkları üzüm, elma , armutları satan yaşlı amcalar… tam bir panayır…
Pazartesi Günü ; Hamam günü ilan edilmiş Yeni ve Eski hamamların  kadınlar ve erkekler bölümü dolup taşıyor, işinin ehli tellaklar bir biri ile yarışıyor.  Şenlik boyunca yapılan küçük yarışmaların ödülü Hamam’a giriş bileti olmuş. İnsanlar hamamda eğlenmenin çeşitli yollarını bulmuşlar. Aynı Gün Bor’un en güzel , en bakımlı Bağı, Kurul tarafından seçilip ödül verilmiş. En güzel Elma , Üzüm, Yakacık Karpuzu, Cücü Kavunu , seçilmiş ödülleri verilmiş.
Salı ve Şenliğin Son Günü ;  Pazar müthiş kalabalık , Borlu olup dışarıdan gelenlere çevre  İl ve ilçelerden gelenler eklenmiş , pazarın kapalı ve açık bölümü Yeşil dere Mahallesine kadar uzamış, Bazı bölümleri çarşıya taşmış, önceden verilen sipariş salçalar, köfterler, pekmezler, yufkalar, reçeller, turşular hazırlanmış, yakın çevreden gelenlerse evlerinde hazırlamak için alışveriş yapıyorlar. Her şey düzenli , temiz, Esnaftan oluşturulmuş ahlak kurulu sürekli dolaşıyor. Herkesin yüzü gülüyor. Alan da , satan da memnun ayrılıyor.
Pazarın kuzeyinde Orta Mahallenin pazara bakan bölümü ve Pazar etrafındaki tarihi evler elden geçirilmiş, tamir edilmiş faal hale sokulmuş, çok güzel tanzim edilerek dışarıdan gelenlere kiraya verilmiş yada kültür evleri , sanat evleri haline dönüştürülmüş. Kilise tamir edilmiş, Camii ile birlikte çok güzel görüntü oluşturulmuş. Sokak araları sembolik Arnavut taşları ile döşenmiş evlerin önünde paketlenmiş kuru gıda satan ÇOCUKLAR … ÇOCUKLARIMIZ… Onlar için bu hayalimiz. Buraya sığmayacak kadar geniş ve sonsuz...
Sağlıkla Kalın…
 1 Mart 2009 Pazar
 
eski siteden taşınmıştır.