Tarpley, 2012’nin Ağustos ayında da benzer bir konuşma yapmıştı.
Biz de o zaman “Tarpley’in değerlendirmesi doğru ama burada oyuna getirilme diye bir durum yok. Zira Tayyip Erdoğan, Beyoğlu İlçe Başkanlığı’ndan itibaren ABD ile anlaşmıştır. AKP iktidar olduktan sonra da milletvekili olabilmesi, ABD Büyükelçisi’nin ilgili devlet kurumlarını ve CHP’yi ziyaret etmesi ile sağlanmıştır. Yine seçimlerdeki seçmen kayıtları ve bilgisayar hilelerinde ABD’nin teknolojik desteği vardır. Zaten AKP’nin programı bile belgesini yayınladığım gibi ABD’den gönderilmiştir” diye yazmıştık.
Biz de o zaman “Tarpley’in değerlendirmesi doğru ama burada oyuna getirilme diye bir durum yok. Zira Tayyip Erdoğan, Beyoğlu İlçe Başkanlığı’ndan itibaren ABD ile anlaşmıştır. AKP iktidar olduktan sonra da milletvekili olabilmesi, ABD Büyükelçisi’nin ilgili devlet kurumlarını ve CHP’yi ziyaret etmesi ile sağlanmıştır. Yine seçimlerdeki seçmen kayıtları ve bilgisayar hilelerinde ABD’nin teknolojik desteği vardır. Zaten AKP’nin programı bile belgesini yayınladığım gibi ABD’den gönderilmiştir” diye yazmıştık.
***
Webster Griffin Tarpley, daha önceleri CIA hakkındaki araştırmaları ile ün kazanmıştı. Tarpley, ABD’de 1960’ların başından bu yana yerleşmiş bir “gizli hükümet-derin devlet” olduğunu, bu derin devleti, eski CIA Başkanı Allen Dulles, eski Amerikan Dışişleri Bakanı John Foster Dulles ile birlikte daha sonraki yıllarda NATO’nun Avrupa’daki birliklerine komuta eden Lyman Lemnitzer’in kurduğunu yazmıştı.
Tarpley, bu derin devlet yapısının Kennedy’nin öldürülmesinden Vietnam’a, İranGates’ten 11 Eylül’e kadar birçok girişimin temelinde yattığını da belirtmişti.
Biz de bu bilgilere dayanarak, Türkiye’de de Uğur Mumcu’nun, Muammer Aksoy’un katledilmesinden, Hrant Dink ve papaz cinayetlerine kadar vahim olayların arkasında böyle bir derin yapı olduğu kanaatimizi belirtmiştik.
Tarpley, bu derin devlet yapısının Kennedy’nin öldürülmesinden Vietnam’a, İranGates’ten 11 Eylül’e kadar birçok girişimin temelinde yattığını da belirtmişti.
Biz de bu bilgilere dayanarak, Türkiye’de de Uğur Mumcu’nun, Muammer Aksoy’un katledilmesinden, Hrant Dink ve papaz cinayetlerine kadar vahim olayların arkasında böyle bir derin yapı olduğu kanaatimizi belirtmiştik.
***
Londra’daki metro saldırılarının ardında da Gladio tipi bir örgütlenmenin bulunduğunu söyleyen Webster Griffin Tarpley, İngiliz İstihbarat Servisi ile El Kaide arasındaki yoğun bir ilişki yaşandığını da öne sürmüştü.
Bu iddiayı ilk defa Lyndon LaRouche seslendirmiş, Amerikan yönetimine yaptığı başvuruda, “İngiltere, terörün merkezidir” demişti. LaRouche, Usame bin Ladin’in Londra’da tedavi gördüğünü ve İngiliz gazetelerine açıklamalarda bulunduğunu da hatırlatmıştı. Tarpley İngiliz istihbaratının Kaddafi’ye suikast düzenlediğini açıklamış, 11 Eylül olayından sonra da Kaddafi’nin, El Cezire televizyonuna bir demeç vererek ’Eğer Amerika uluslararası terörizmi ezmek istiyorsa ve bu konuda ciddiyse, önce Londra’ya Cruise füzeleriyle saldırmalıdır’dediğini bildirmişti.
Bu iddiayı ilk defa Lyndon LaRouche seslendirmiş, Amerikan yönetimine yaptığı başvuruda, “İngiltere, terörün merkezidir” demişti. LaRouche, Usame bin Ladin’in Londra’da tedavi gördüğünü ve İngiliz gazetelerine açıklamalarda bulunduğunu da hatırlatmıştı. Tarpley İngiliz istihbaratının Kaddafi’ye suikast düzenlediğini açıklamış, 11 Eylül olayından sonra da Kaddafi’nin, El Cezire televizyonuna bir demeç vererek ’Eğer Amerika uluslararası terörizmi ezmek istiyorsa ve bu konuda ciddiyse, önce Londra’ya Cruise füzeleriyle saldırmalıdır’dediğini bildirmişti.
***
AKP iktidarının Suriye’deki iç savaşı, körüklemesi, Tarpley’in değerlendirmelerini teyit ediyor. Uzun zamandır Kerkük’ten doğrudan bilgi alamıyordum. Geçtiğimiz günlerde yeniden irtibat kurdum. İşte son bilgiler:
“Ahmet Davutoğlu Kerkük’e gelişinde sadece Irak Türkmen Cephesi’ne gitti, diğer partiler buna tepki gösterdi.
Türkiye’nin Musul Başkonsolosu Ahmet Yazal, Türkmen örgütlerine baskı yapıyor. Öyle ki Türkmeneli Televizyonu’na kim çıkacak, kim çıkmayacak diye talimat veriyor, kısacası her şeye müdahale ediyor. Türkmen partilerinden sadece birine destek veriyor. Bu sebeple, diğer Türkmen siyasetçiler pasifleşti. Irak Türkmen Cephesi’nin başkanı Erşad Salihli’yi dışlayıp başkasını getirme girişimleri de var. Kerkük’te durum gergin. Her an Maliki ve Barzani kuvvetleri arasında çatışma olabilir. Böyle bir çatışmada en çok zarar gören Türkmenler olur.”
Bu bilgileri verenler, Türkiye’ye güveni tamamen kaybetmiş Türkmenler.. Öyle ki “Farklı bir ülke seçip orada Türkmen mücadelesi verilmeli.. Yöntemlerimizi değiştirmeliyiz” deme noktasına gelmiş durumdalar.
Görüldüğü gibi, Davutoğlu politikası, Kerkük’teki Türkmenleri bile aynı hedefte birleştiremiyor. Türkmenlerin bir kısmı, Türkiye’den umudu kesip başka bir ülkeden destek almayı düşünüyor..
“Ahmet Davutoğlu Kerkük’e gelişinde sadece Irak Türkmen Cephesi’ne gitti, diğer partiler buna tepki gösterdi.
Türkiye’nin Musul Başkonsolosu Ahmet Yazal, Türkmen örgütlerine baskı yapıyor. Öyle ki Türkmeneli Televizyonu’na kim çıkacak, kim çıkmayacak diye talimat veriyor, kısacası her şeye müdahale ediyor. Türkmen partilerinden sadece birine destek veriyor. Bu sebeple, diğer Türkmen siyasetçiler pasifleşti. Irak Türkmen Cephesi’nin başkanı Erşad Salihli’yi dışlayıp başkasını getirme girişimleri de var. Kerkük’te durum gergin. Her an Maliki ve Barzani kuvvetleri arasında çatışma olabilir. Böyle bir çatışmada en çok zarar gören Türkmenler olur.”
Bu bilgileri verenler, Türkiye’ye güveni tamamen kaybetmiş Türkmenler.. Öyle ki “Farklı bir ülke seçip orada Türkmen mücadelesi verilmeli.. Yöntemlerimizi değiştirmeliyiz” deme noktasına gelmiş durumdalar.
Görüldüğü gibi, Davutoğlu politikası, Kerkük’teki Türkmenleri bile aynı hedefte birleştiremiyor. Türkmenlerin bir kısmı, Türkiye’den umudu kesip başka bir ülkeden destek almayı düşünüyor..