O okullar sağlık ocakları ne zor şartlarda yapıldı kimi yapılarda herkesin hakkı var. Vergiler ile yapılan bu yerleri bu kadar sahipsiz kılınmasını anlamak olası değil. Köyler kasabalar neden boşaldı? Kent merkezi neden bu denli yoğunlaşma oldu? Kent alt yapısı ile bu değişime hazırmı idi? Bu konular ayrı yazı konusu ama bir gerçek var ki köyde yaşam zorlaştı. Hayvancılık ve tarım geçim kaynağı olmaktan çıktı. Girdi fiyatları arttı. Yokluk yoksulluk ile ekmek için göç başladı. Karın tokluğuna çalışılır oldu iş bulan bulduğu iş ile şükür ediyor. Geçeim için gereken yoksulluk sınırı açıklandığında halkın önemli bölümü o gelirden az bir gelir ile yaşıyor çaresiz aileler çoluk çocuk çalışır durumda. Bir eve birden çok kişi çalışmaz ise sorun var ama köyde yaşamak yerine kente geliniyor çünkü köyde yapılacak bir iş kalmadı okul sağlık ocağı kapandı tarım tükenme noktasında artık tarım parası olanın şirketlerin eline geçti. Bir tavuk hastalığı ile köyde kasabada tavukların dahi yok edilmesi denendi. Onun yerine tavuklar birkaç ayda kesilir hale getirilen çiftlikler icat oldu. Fabrikalaşma ile evde üretim tükenme aşamasına erdi. Mazot, gübre, tohum derken pazarlama sorunu vatandaşı tarladan soğuttu.
Görünen o ki kazandığımız kadar yaşıyoruz ama üretmemiz artık belli ellere ve giderek yabancı şirketlere kaldı. Sanki zor bir iş gibi ülkemizde su pazarını dahi yabancılara verdik. Suyu dahi kendi ülkemiz insanı ile işletmedik kar amaçlı kurulan yabancı şirketler o alanı da doldurdu. Kısacası kaymaklı işler artık yabacıların tekelleştiği yerler durumuna geliyor. Birileri bizlerin her şeyini çaktırmadan alırken bizlere kuşa bak diyorlar ve hep birlikte kuşa bakmaya devam ediyoruz. Yok olan küçülen her köy kasaba geleceğimizi daraltıyor şehirlerde ise köydeki kadar dahi yaşamın içinde olmadan günü tüketiyoruz acı ama gerçekte bu.