Hukuk devleti mi kanun devleti mi sorusu her zaman tartışma konusu edilmiştir.
Hukuk devleti siyasi iktidarın, çoğunluğun yetkilerinin hukuk kuralları içinde işletilmesi ve yönetimin denetlenebilirliğini getirirken, kanun devleti mutlak iktidar mutlak yönetim için kanunların siyasi iktidar gücü ile kullanılması demektir.
 
Hukuk devletinde; yürürlükte olan anayasa ve kanunlara herkes uymak zorundadır.
 
Uygulama; hukukun evrensel ilkelerine uygun değilse, kanunlara uygun olmadan uygulama yapılıyorsa, yanlıştır.
 
Her değişimi hukukun içinde yapmak lazım. Neyi değiştirmesi lazımsa, ama değiştirmeden değişmiş gibi muamele yaptığınız takdirde hukuk devletinin sonunu bulursunuz.
 
Washington merkezli düşünce kuruluşu Dünya Adalet Projesi’nin (World Justice Project) 2012 yılı raporunda; Türkiye hukukun üstünlüğü konusunda yine sınıfta kaldı.
 
Yapılan çalışmada, “hukukun üstünlüğü endeksi faktörleri” olarak “hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması, yolsuzluğun ortadan kaldırılması, düzen ve güvenlik, temel haklar, hükümetin şeffaflığı, düzenleyici uygulama, sivil yargı ve ceza yargısı” alanları belirlendi.
 
Araştırmaya göre, hukuka en bağlı ülkelerin başında Norveç, İsveç, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya gelirken 97 ülke arasında en alt sıralarda Çin, İran, Kazakistan, Belarus, Venezüella yer aldı.
 
Hukuk devleti tanımına en yakın devletlerin sıralandığı listede Türkiye 71. sırada kaldı. Değerlendirmede, Türkiye Doğu Avrupa ve Merkezi Asya ülkeleri arasında, orta üst düzey gelir grubundaki ülkeler arasında sayıldı. Türkiye’nin düzenleyici uygulamada görece iyi konumda bulunduğu, ancak sivil yargı sisteminde 44. sırada yer aldığının belirtildiği değerlendirmede, hesap verebilirlik boyutuyla ve temel haklar konularında Türkiye düşük not aldı. 97 ülke arasında Türkiye, hükümetin hesap verilebilirliği açısından 68. sırada, temel haklar konusunda ise 76. sırada kendine yer buldu. Bunun nedeni olarak da Türkiye’nin denetim mekanizmalarının işlerliğindeki eksiklikler, siyasetin yasama ve yargıya etkisi ve ifade özgürlüğü konusundaki kötü sicili gösterildi.
 
Hukukun üstünlüğü endeksi faktörleri açısından ise; Türkiye, hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması konusunda 97 ülke arasında 68. 21 bölge ülkesi arasında ise 13. oldu.
Türkiye yolsuzluklar konusunda 35., düzen ve güvenlik başlığında 70., temel haklar başlığında 76., hükümetin şeffaflığı başlığında ise 57. sırada kendine yer buldu. Türkiye, düzenleyici uygulamada 39’uncu, sivil yargıda 44’üncü, ceza yargılamasında ise 71’inci sırada yer aldı.
 
Hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması listesinde; Danimarka ilk sırada yer alırken Sırbistan, Gürcistan, Malawi ve El Salvador’un bile Türkiye’den daha iyi konumda.
 
Yolsuzlukların ortadan kaldırılması başlığında sıralanan ülkeler listesinde İsveç ilk sırada yer aldı. Ekonomik krizin pençesindeki Yunanistan bile Türkiye’nin önünde yer aldı.
 
Düzen ve güvenlik açısından, en iyi konumda olan ülkenin Singapur olduğu değerlendirmesi yapılırken Yunanistan, Arnavutluk, Fas, Şili, Kamboçya, Burkine Faso ve İran bile Türkiye’den daha iyi konumda kendilerine yer buldular.
Temel haklar konusunda; Ürdün bile Türkiye’nin önünde. Birinci İsveç.
Ceza yargısında ise; Türkiye, Nikaragua, Uganda ve Kolombiya’nın bile gerisinde kaldı.
(Raporun orijinali: http://worldjusticeproject.com)
 
Türkiye hukuk devleti düzenini daha sağlıklı işletmek için herkese görev düşmektedir.
 
Günün Söz: adalete güven sarsılmışsa, toplumsal barış da güvende zedelenmiş olur.