Ya yalancı, ya soyguncu, ya talancı, ya terörist, ya kalpazan, ya tecavüzcü, ya hırsız yetiştiren düzende; insanlar mutlu ve huzurlu olabilir mi?
Türkiye'nin bir çok aydını suskun. Onlar halkı aydınlatma işlevine neden yönelmezler? Odalarından çıkıp halkın arasında neden olmazlar?
Ya menfaatlenme, ya korku ya duyarsızlık; insanları suskunluğa sürüklemiş durumda.
Peki ama neden?
Meclisteki milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarında; kalpazanlıktan, teröre, her türlü suç var. Yalancıların, talancıların, istismarcıların etkili ve yetkili olduğu yerde adalet olur mu?
Peki ama dindar denilenlerin yönetiminde; suç işleme oranı neden yükseliyor acaba.
Temel soru açıktır. Ahlaksızlıkları, hukuksuzlukları önleyecek olan nelerdir?
İnsan; Akılcılık, ya da dincilikten birini seçmek zorunda mı? İkisi bir arada olamaz mı?
Batı ve doğu ülkeleri; akıl ve bilim odaklı tercihi yaptı. Ya Ortadoğu halkları?
Müslümanların fakir düşmesi, esarete düşmesi, birbirlerine karşı kin nefret ve öfkeyle saldırmaları doğru analiz edilmelidir.
Nereden çıktı bu hocaefendiler, şeyhler, diktatörler? Kim getirdi, kim destekledi?
Farklı görüşte olan Müslümanlar birbirlerini boğazlıyor. Kimse kimseyi beğenmiyor katlediyor, yüzlerce yıllık kentlerini yakıyor, yıkıyor, yağmalıyor. Ne için?
Niçin?
İnsanlık tarihi birikimi gerçeğini yok sayanlar, çağın evrensel değerlerini benimseyip özümleyebilirler mi?
İslam Dini diye; Arap hurafeleri, Arap tarihi, Arap kahramanları, Arap ahlaksızlığı, Arap çokeşliliği, Arap mitolojileri, Arap masalları din diye anlatılıyor da ne oluyor ki?
Hangi İslam ülkesi; hangi marka sahibi?
Hangi İslam ülkesi; sanayide, teknolojide, bilimde ve sanatta var?
Bahsedilen dindarlık; yönlendirilen, güdülen, hurafelerle düşünen, yaşayan toplum oluşturmak demektir.
Yeni dünya Düzeninin İslam ülkeleri için düşündüğü proje; dindarlaşmış sürüleşmiş akıl bilim ve teknolojiden sanattan uzak, hurafelerle şekillendirilmiş robot insanlar sürüsüdür.
Dindarız diyenler ne mi yaptılar?
Önce; hak, adalet, mağduriyet, demokrasi, özgürlük dediler
Sonra; samimi inançlıların, haksızlığa uğrayanların desteğini alarak güç sahibi oldular.
Sonra; etnik ve mezhep damarını çatlattılar,
Sonra; ilahi mesajı tersyüz ettiler, dini ortak kavramları tersyüz ettiler,
Sonra; servetlerine servet kattılar.
Sonra; yalan talanla dünyevileştiler.
Sonra; din adına katliamlara yöneldiler.
İnsana; hangi eğitimi, hangi bilinci, hangi tür akılla vereceğimiz, birinci derecede önemlidir. Dindarlık arttıkça kadın hakları azalıyor
Toplum dinamizmi için; eğitim, öğretim, kalkınma ve güçlü olmak gereklidir.
Bugün hemen her ülke yetişmiş insan gücü ile etkindir, refah içindedir. Akla bilime teknolojiye yeteri önemi vermeyen ülkeler geri kalmış durumdadır. .
Çağdaş dünya gerçeğinin içinde; Evrensel Akıl, Evrensel Ahlâk, Evrensel Adalet, Evrensel İnsan Hakları, Evrensel Sevgi, Eşitlik, Kardeşlik, Paylaşma, Yardımlaşma olmalıdır.
Akıl'dan, bilim'den, sanat'tan yoksun din; din değildir, hurafedir.
Din; kişinin vicdani tercihidir.
Akılcılık, Bilim, Sanat, Teknoloji, İnsan hakları, Eğitim, Hoşgörü çağın gerçekleridir.
Özgürlüğün de, refahın da, mutluluğun da, gelişmişliğin de, sebebi akılcı sorgulamadır.
Akıl ve bilime odaklanmış inançlı insanlar; özgürlüğünde, barışın da, huzurun da, adaletin de güvencesidir.
Günün Sözü: Anlamaktan aciz insana ne dersen de, o saplantılarından kurtulamaz.